Bazılarımız "Futbol bir endüstri, takımlar da şirketler gibi
yönetilmeli" derken, daha romantik futbol aşıkları için ayaktopu her
geçen gün daha da endüstrileşse bile
sontahlilde doğup büyüdüğümüz mahallede oynadığımız açık ara en güzel
oyun... İşin aslı günümüz futbolu eşit oranda olmasa da her ikisinin
tam anlamıyla sentezi. Bir tarafta dünyanın en zengin adamları
başkanlık koltuğuna kurulmuşken, futbol medeniyet düzeyi gelişmiş
ülkelerde "Parayı verdim düdüğü sadece ben çalarım" görgüsüzlüğü tek
başına oyuna hakim değil. Diğer türlü olsaydı hayatında futbol
oynamamış olan Liverpool'un tartışmalı Amerikalı sahipleri sadece
taraftarlara saygılarını göstermek için devrimci Bill Shankly'nin adını
anmazlar,tişörtlerini giymezlerdi.
Bu yüzden bu
güzeloyunda olup biten her şeye, annemizin ligine tepeden bakmadan ama asla
futbolun en güzel yaşandığı ülkeleri ıskalamadan olabilecek en analitik
şekilde bakmak lazım. Bizde olan bazı negatif şeylerin "onlar"da
olmadığı kesin ancak onlarda olan birçok şeyin de bizim ülkemizin
futbolunda olduğu aşikar: Nasıl her Capello'nun bir Emerson'u, her Harry Redknapp'ın bir Peter Crouch'ı varsa her Ziya Doğan'ın bir Ayman'ı var!..
Kim kimle nerede çalıştı?Modern zamanların rekortmeni Ersun Yanal ve adamları!
Ersun YanalOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Serkan Balcı: Gençlerbirliği, Trabzonspor
Ümit Bozkurt: Denizlispor, Gençlerbirliği, Manisaspor
Selçuk İnan: Manisaspor, Trabzonspor
Veysel Cihan: Denizlispor, Gençlerbirliği
Umut Bulut: Ankaragücü, Trabzonspor
Harry RedknappOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Peter Crouch: Southampton, Portsmouth, Tottenham
Jermain Defoe: West Ham, Portsmouth, Tottenham
David James: Portsmouth + 2009-10’da 39 yaşında Tottenham’a aldırmak uğruna yönetimle ters düştü.
Niko Kranjcar: Portsmouth, Tottenham
Fabio CapelloOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Emerson: Roma, Juventus, Real Madrid
Christian Panucci: Milan, Real Madrid, Roma
Jose MourinhoOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Paulo Ferreira: Porto, Chelsea
Maniche: Porto, Chelsea
Ricardo Carvalho: Porto, Chelsea
Rinus MichelsOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Johan Cruyff: Ajax, Barcelona, Los Angeles Aztecs
Johan Neeskens: Ajax, Barcelona
Gordon StrachanOyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Stephen McManus: Celtic, Middlesbrough
Barry Robson: Celtic, Middlesbrough
Willo Flood: Celtic, Middlesbrough
Chris Killen: Celtic, Middlesbrough
Ziya Doğan:Oyuncu Beraber çalıştığı takımlar
Ayman Abdelaziz: Malatyaspor, Gençlerbirliği, Trabzonspor
Tolga Seyhan: Malatyaspor, Trabzonspor
Bu konuyla ilgili bir görüş de dünyanın en popüler ligi Premier Lig'in
Türkiye'ye açılan pencerelerinden birinden, Liverpool ve Galatasaray eski teknik direktörü
Souness'tan geliyor: "
Futboltarihi boyunca eski çalıştırdığı takımlardan iyi tanıdığı oyuncuları
daha sonra çalıştırdığı kulüplere transfer etme bağlamında en büyük
komisyonculuk suçlamasına maruz kalan isim benim. 1991-94 yılları
arasında görev yaptığım
Liverpool dünyanın en büyük takımlarından birisidir ve her zaman en iyi oyuncuları kadrosunda bulundurur.
Ben
de o yüzden genellikle oradaki eski oyuncularımı daha sonra
çalıştırdığım takımlara transfer ettim. Ama mesela 1991'de büyük
umutlarla transfer ettiğim
Dean Saunders'ı kapalı savunmaları çözen bir santrfordan ise daha çok bir kontratak forveti olduğu için bir yıl sonra
Aston Villa'ya sattım.
Liverpool'da asıl performansını gösteremiyordu çünkü herkes Ada'nın en güçlü takımına karşı kalabalık bir savunma yapıyor,
Saunders da o
oyun planında başarılı olamıyordu. O Saunders, A. Villa formasıyla ilk maçında,
Liverpool'a
iki gol birden attı çünkü onların kalabalık alan savunmasına dayalı
kontratak taktiği için biçilmiş kaftandı. Aynı şekilde bu kez
Galatasaray'ın
başındayken Saunders'ı transfer ettim, Türkiye'de de oldukça başarılı
oldu çünkü o zaman Türk savunmacıları çok ağırdı. Galatasaray'a
getirdiğim diğer isimlerden birisi
Barry Venison bir sezon önce
Newcastle United'da
önlibero olarak İngiltere Milli Takımı'na kadar seçildi. Halbuki ben
Venison Liverpool'da sağ bekken onu dönemin futbol standartlarına göre
ağır olduğu için satmıştım, Galatasaray'a da önlibero olarak transfer
ettim ancak sakatlıklar yüzünden Saunders kadar başarılı olamadı. Yani
Venison portföyümden çıkmış oldu, Saunders'ı ise 1998'de Benfica'ya da
götürdüm. Liverpool'da öğrencim olan
Michael Thomasda Benfica'ya götürdüğüm Adalı oyuncular arasındaydı. Bir teknik adam
her zaman tanıdığı, güvendiği oyuncularla çalışmak ister. Aynı
mantıktan hareketle Galatasaray'dan oyuncum
Tugay Kerimoğlu'nu önce eski takımım Rangers'a önerdim, sonra da
Blackburn Rovers'a transfer ettim.
Hakan Şükür, Hakan Ünsalve diğer birçok eski çalıştırdığım takımlardan tanıdığım, güvendiğim
isimleri de sayınca hepsinden komisyon almış olsam herhalde o paralarla
Manchester City'nin sahibinden bile daha zengin olur Liverpool'u
alırdım!"