'Uğur'lu sol

Fenerbahçe'nin 4 eksikle, zorlu bir yolculuk
sonucu gittiği Sivas'ta farklı kazanmasının iki nedeni vardı.
Birincisi; Sivasspor'un orta alanda direnç gösterememesi, ikincisi Uğur Boral'ın sol kanadı otoban gibi kullanması... Tabii eksik derken Emre, Lugano, Baroni ve Santos'u işaret ediyorum. Güiza'nın yokluğunun ise Fenerbahçe için bir şans olduğunu Sivas'ta gördük. Güiza olsa kenarda oturacak olan Semih gol vuruş noktasına nasıl gidileceği, rakip defansın arkasına nasıl sızılacağını ve gol vuruşunun nasıl yapılacağını uygulamalı olarak
gösterdi. Bununla da kalmayıp, orta alanda topla buluşup, savunma
arkasına adam kaçıran pasların nasıl atılacağını örnekledi. Uğur'un
attığı ilk golde olduğu gibi... Bir bakıma Alex'in rolünü de
çaldı desek yanlış olmaz. Çünkü Uğur'un attığı ikinci golde bu kez o
işi ustası Alex yaptı. Uğur Boral'ın iyi oyununda hırsı ve dikine
oynama isteğinin payı olduğu kadar, Abdurrahman'ın önünde oynayan Musa'dan yardım alamamasının da payı büyüktü. Uğur işte bu nedenle cezayı kesti.

Tek zayıf halka Topuz
Genel olarak baktığımızda Fenerbahçe savunması fazla zorlanmadı. Bu bölgede Bilica ile
görev yapan Deniz beklediğimin aksine iyi oynadı. Hatta zaman zaman
Bilica'nın sorumsuzca terk ettiği görev alanını kapayarak, tehlikeleri
önledi. Bütün olumlu düşüncemize karşın, Vederson'la birlikte Musa'nın
hazırlayıp, Mehmet Yıldız'ın taçlandırdığı pozisyonda izleyici gibi
davranmaları hanelerine yazılan olumsuz puandı. Fenerbahçe'de Mehmet Topuz en zayıf halkaydı. Daum'un Topuz'a 80 dakika tahammül etmesi anlaşılır gibi değildi. Oysa Daum'un, çok daha önce Mehmet Topuz-Gökhan Ünal değişikliği
yapması gerekirdi. Alman hocanın Gökhan'ı oyuna alırken, Semih'i
çıkarması ise anlamsızdı. Maç İstanbul'da olsa alkışlatmak için yaptı
diye savunanlar olabilirdi ama Sivas'ta bu hamlenin hiç anlamı yoktu.
Özetle ağır sahada oynanması beklenen karşılaşma televizyon izlenimiyle güzel bir sahada oynandı ve Fenerbahçe ummadığı kadar kolay bir galibiyet elde etti.