2012'de Dünya Salon Atletizm Şampiyonası yapacak Türkiye'nin tek
atletizm pisti olan Soner Coşan'ın durumu tam anlamıyla içler acısı..
Soğuktan sporcuların donduğu, soyunacak yer sıkıntısı
yaşadığı ve salonun çatısının aktığı şampiyona, ‘Türkiye kova şampiyonası’na döndü.
Türkiye,
çok değil 2 yıl sonra dünyanın en önemli atletlerini ‘henüz olmayan’
bir salonda konuk etmeye hazırlanıyor. Ülkenin İzmir’deki tek salona
benzer tesisi ise görenlerin içini acıtıyor, spora ‘verilmeyen’ önemi
gözler önüne seriyor. Tavandan sızan yağmur damlaları, ortada kovalar,
rutubet kokusu, soğuktan havluya sarınan atletler... Burası Türkiye’nin
ilk ve tek kapalı atletizm pisti, Soner Coşan Spor Salonu. İzmir’in
hafta sonu ev sahipliği yaptığı Türkiye Salon Atletizm Şampiyonası,
adeta ‘rezalet şampiyonasına’ dönüştü. Şampiyonaya katılan toplam 532
sporcu, yarışırken eziyet çekti. Ülkenin dört bir yanından gelen,
çoğunluğunu milli atletlerin oluşturduğu sporcular, rutubet içinde
çürümeye yüz tutan duvarların altında soğuktan havluya sarınıp yarışma
sırasını beklerken, tavanlardan sızan yağmur suyu yere damlamasın diye
piste konulan kovaların arasında mücadele etti. Sporcular, ticari
amaçla kurulan stanttan suyu bile parayla satın aldı, gevrek-ayrana
talimetti. Üstelik her yıl olduğu gibi tesis şartları yine yeterli
olmadığından, salonda yapılması gereken birçok yarışma açık havada
gerçekleştirilebildi. Bireysel yarışmaların dışında Olimpik Sporcu
Yetiştirme Projesi kapsamında seçme müsabakaları statüsünde de olan
şampiyonada, rekor sahibi milli atletler, duvar diplerinde
kıyafetlerini değiştirirken, minder bulanlar minderin, bulamayanlar ise
yere serdikleri eşofmanların üzerinde dinlendi.
TACİZ BİLE VARDIYarışma alanlarında ise ayrı bir skandal yaşandı. Güvenlik ve
giriş-çıkış kontrollerinin yapılmadığı, kimin sporcu, kimin seyirci
olduğunun anlaşılamayadığı pistlerde,
gençbayan sporcular da kalabalığın adeta gözle tacizine uğradı. İstanbul’da
düzenlenecek 2012 Salon Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacak olan
ülkemizdeki bu görüntüler 2010’un ‘utanç anları’ arasında şimdiden
yerini aldı.