ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Killing Floor Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Killing Floor Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Killing Floor

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Assassin™
No-Post !
Assassin™


Favori Oyuncu : Alex De Souza , Cristiano Ronaldo , Lugano , Messi
Mesaj Sayısı : 8012
Puan : 188124
Rep : 2750
Yer : Efeler Diyarı AYDIN
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 20/08/09
Killing Floor I231073_fbli

Killing Floor Empty
MesajKonu: Killing Floor   Killing Floor EmptyPerş. Şub. 18, 2010 10:08 pm

Killing Floor I1

Son yıllarda piyasaya sürülen
aksiyon oyunlarının birçoğunda korku öğeleri bulunuyor. Elbette başarılı
yapımlar da çıkıyor ortaya ancak bu tarz oyunlara olan yüksek talep
nedeniyle öylece piyasaya sürülmüş, başarısız birçok korku-aksiyon
oyununun da satışa sunulduğu bir dönemdeyiz. Bu dönemde dikkatimizi
çeken Killing Floor, korku yönü ağır basmasa da korku-aksiyon senteziyle
ilginç bir çoklu oyuncu deneyimi sunuyor bizlere. Başarılı olup
olmadığına gelin, hep birlikte göz atalım.

Kimler okumalı,
kimler oynamalı?


Aksiyon oyunlarını seviyorsanız şöyle bir
tadına bakabileceğiniz, aksiyon oyunlarını seviyor ancak korku
oyunlarından tabiri caizse tırsıyorsanız denemeniz gereken, aksiyon ve
korku oyunlarını seviyor; çoklu oyuncu seçeneği ilginizi çekmiyorsa
beğenmeyebileceğiniz, aksiyon-korku türevini çoklu oyuncu seçeneğiyle
oynamayı seviyor ve gecelerinizi Left 4 Dead'te Survival rekorları
kırmakla geçiriyorsanız müptelası olabileceğiniz bir oyun sizleri
bekliyor. Saydığımız kategorilerle ilginiz ya da ilginizin bulunması
için niyetiniz yoksa sizleri sıkıcı bir yazı bekliyor olabilir. Yapacak
daha iyi bir aktiviteniz yoksa okuyabilirsiniz yine de.

Mod'dan
oyuna yolculuk


Oyunumuzun geçmişi o kadar da kısa değil
aslında. Bir Unreal Tournament 2004 Mod'u olarak oyun piyasasına giriş
yapan Killing Floor, Red Orchestra'dan hatırlayacağımız Tripwire
Interactive'in çabalarıyla düşük bütçeli bir oyun olarak satışa sunuldu.
Gel gelelim, bizler de Mod'un başarısının yeni oyunda sağlanıp
sağlanamayacağı merakıyla oyunu incelemeye aldık.

Senaryo pek
geniş sayılmaz. İngiltere'nin kırsal bölgelerinde ordu tarafından
gerçekleştirilen klonlama deneylerinin başarısız olmasıyla ortaya çıkan
eli ayağı düzgün (!) yaratıkları öldürmekle görevliyiz. Uzun lafın
kısası, bulduğunuz yaratığı indirmeniz isteniyor. Oyunun temel
kurallarına göre maksimum 6 kişilik asker grubunuzla gruptaki kişi
sayısına göre sayısı ve güçleri artan miktarda yaratıklardan oluşmuş 10
akını başarıyla tamamlamanız gerekli. Silahları vurduğunuz yaratığın
türüne göre para kazanarak ve her akın bitiminde elde ettiğiniz sabit
parayı kullanarak size akın sonunda imleçle gösterilen silah tüccarından
satın alıyorsunuz. Eğer ölürseniz ya da oyuna girdiğinizde akın devam
ediyorsa akın bitince yeniden oyuna dönüyorsunuz. Para sorunu oluyor bu
durumda ama oyunda birbirinize "B" tuşuyla kolayca para
aktarabiliyorsunuz. Satın alma süresi kısıtlı; acele etmeniz gerekiyor
akın sonlarında. Ayrıca yerde silah, kurşun, yelek bulma ve satıcıya
elinizdeki silahları satma olacağınız da mevcut. Ekranın sağ üstünde
kalan yaratık miktarını görebiliyorsunuz. "Tab" tuşuyla da oyuncuların
öldürdükleri yaratık miktarları listeleniyor. Diyelim ki 10 akın da
bitti; o zaman dananın kuyruğu kopuyor işte. Oyunda tipi evlere şenlik
bir psikopat bilim adamımız var. Oyuncu tabiriyle "Boss" koymayı ihmal
etmemiş yapımcılar. Onu da indirmeyi başarabilirseniz takımınızın
hayatta kaldığını, başaramazsanız bir çuval inciri berbat ettiğinizi
söylüyor oyun ve o haritadaki maceranız sonra eriyor.


Killing Floor I2

Oynanabilirlik konusunda zirve yapıyor
oyunumuz. Killing Floor, tamamiyle eğlenceye dayalı bir oyun olarak kafa
yormadan saf aksiyon sunuyor oyunculara. FPS oyunlarından alıştığımız,
silahın ucunda duran o 4 tane çizgi; yani nişan imlecimiz bu oyunda
bulunmuyor. Sağ tuşa basarak namludan bakıyor ya da zamanla alıştıktan
sonra göz kararı ateş ediyoruz. Left 4 Dead oynadıktan sonra Killing
Floor oynarsanız silahların ne derece ateş hissi verdiklerini
anlayacaksınız. Pompalıyı düşmanınızın midesine ateşleyip o "şııııkk
şıııkkk" hareketini yaptığınız zaman sanki silahın ağırlığını
hissediyorsunuz. Bir silahtan diğerine geçmek yine gerçeğe göre biraz
hızlı olsa da diğer oyunlara nazaran daha yavaş ve gerçekçi. Kurşun
doldururken düşmanlarınızın etrafınızı sarmaya başlaması aksiyonu doruğa
çıkartıyor ve hepsini arka arkaya dizip tüm kurşunlarınızı boşaltarak
yarma isteği beliriyor zihninizde. Vuruş hissi, silahların zamanlamaları
gibi noktalarda 12'den vurmayı başarıyor oyun. Silahları bir yana
bıraktığımızda, yürüme animasyonları biraz Counter-Strike: Source'u
andırıyor. Normal ağırlığınıza göre yürüme hızınız değişirken elinize
aldığınız silahın ağırlığına göre de daha hızlı ya da daha yavaş hareket
ediyorsunuz. Sol altta ağırlık göstergeniz var ve taşıyabileceğiniz
silah miktarını bu ağırlık göstergesi belirliyor.

Korkuyorum ben, oynayamaz mıyım?

Yazının başlarında bu
soruyu cevaplama niyetindeyim çünkü bir oyunun türünde "korku" kelimesi
geçerse korkudan bilgisayarını bile kapatır kimi oyuncular. Bu gayet
normaldir çünkü korkmak bir zayıflık değil, aksine empati yoğunluğunun
oluşturduğu bir tepkidir. Kendinizi oyuna fazla kaptırıp oyundaki
karakterle bütünleştiğiniz zaman korkmamak elinizde olmaz. Bu nedenle
korku oyunlarından korkan oyuncuları anlayışla karşılıyor, şimdi
sayacağımız sebeplerden dolayı bu oyunu oynayabilecekleri müjdesini
veriyoruz. Oyunun videosunu ilk izlediğim zaman ben bile oynayamayacağım
kadar korkunç olabileceği düşüncesine kapılmıştım ancak gördüm ki Left 4
Dead'te de bu oyunda da aynı mantık işliyor: "Alışırsanız
korkmazsınız." Korkmamanız için ilk neden; yazımızın başında da
bahsettiğimiz gibi oyunumuzun çoklu oyuncu seçeneği temel alınarak
hazırlanmış olması. Arkadaşlarınızla oynarken öldüreceğiniz yaratık
sayısı için hırslanmış şekilde bulabilirsiniz kendinizi. Takım çalışması
da işin içine girince korku yerini eğlenceye bırakıyor. Korkmamanız
için diğer neden ise L4D örneğiyle altını çizdiğimiz alışma meselesi.
Mekânlar, yaratıklar, sesler, animasyonlar birkaç oynamadan sonra
tanıdık gelecek, bu nedenle sadece ilk oynayışınızda (belki) biraz korku
hissi yaşayacaksınız.


Killing Floor I3

Arkadaşlarla oynama keyfinden bahsetmişken
çoklu oyuncu seçeneğinin detaylarına bakmayı da unutmayalım. İnternet
üzerinden çoklu oyuncu seçeneğine girdiğiniz zaman karşınıza bol
miktarda sunucu geliyor. Bağlantınıza göre hangi sunucuda daha akıcı
şekilde oynayabileceğinizi en sağdaki "Ping" değerlerinden
görebilirsiniz. Bahsettiğimiz gibi maksimum 6 kişi temel alınsa da 12,
24, 32 ya da 64 kişilik sunucular da mevcut. Oyundaki kişi sayısına göre
yaratıkların sayıları ve zorlukları arttığı için oldukça zevkli
kapışmalar olabiliyor. Fakat uyarmak lazım; bu tarz kalabalık
sunucularda "Stats" seçeneği bulunmuyor. Bu seçeneğin bulunmaması
yeteneklerinizi geliştirmenizi ve "Achievement" denilen ödülleri
kazanmanızı engelliyor. "Stats" seçeneğinin, hile korumasının bulunup
bulunmadığı, oyun zorluğu gibi detayları sunucu listesinde sunucunun
solundaki işaretlerden görebilirsiniz. Ayrıca oyunda kısa, orta ve uzun
oyun uzunluklarına sahibiz. Kısa oyun uzunluğunda 4, orta uzunlukta 7,
uzun seçeneğinde ise 10 akını tamamlamamız gerekiyor Patriarch'la
karşılaşıp bölümü bitirebilmemiz için. Oyun uzunluğunun yanında kolay
(Easy), normal, zor (Hard), intiharvari (Suicidal) olmak üzere 4 zorluk
tercihi yapabiliyoruz. Bu konuda tavsiyemiz, normal zorlukta oyuna
başlayıp alıştıktan sonra kalabalık-normal sunucularda oynamanız ve daha
sonra zorluk seçeneklerini arttırmanızdır. Zaten 24 ya da 32 kişilik
normal zorluktaki bir sunucuda oynamak çoğu zaman 6 kişilik ileri
zorluktaki bir sunucuda oynamaktan daha fazla beceri gerektirebiliyor.
Takım arkadaşlarınızın sizi idare etmesi sayesinde sonraki zorluklara
daha kolay alışabilirsiniz.

Dip not: Sunucu
listesinde TrGamer görürseniz uğrayın, birlikte Patriarch'a kadar uzun
bir yolculuk yapalım. "Koskoca TrG ekibi de oynamayı bilmiyormuş."
demeyin sonra tabii.

Konusunda uzman asker aranıyor!

Karakterler
için sınıf düzeni konulmamış. Bunun yerine "Perk" sistemi getirilmiş.
İstediğiniz silahı kullanabiliyorsunuz ancak belli kriterleri
gerçekleştirdiğiniz takdirde çeşitli kategorilerde
uzmanlaşabiliyorsunuz. Field Medic, Firebug, Sharpshooter, Berserker,
Support Specialist, Commando isimlerine sahip 6 adet Perk bulunuyor.
Oyundaki her akın sonunda Perk'inizi değiştirebiliyor ve akın bitene
kadar onu kullanmak zorunda kalıyorsunuz. Sadece onu seçmenize rağmen
diğer Perk'leriniz de eğer onları geliştirecek şeyler yaparsanız
gelişmeye devam ediyorlar. Perk gelişimleri genellikle verdiğiniz hasara
göre oluyor. Berserker'da bıçak, itfaiyeci baltası, elektrikli testere
gibi yakın mesafe türündeki silahlarla verdiğiniz hasarlar Perk'i
geliştirirken Support Specialist'te bunu pompalı silahlar, Firebug'da
ise lav makinası ile sağlıyorsunuz. Perk'ler 0 seviyesinde başlıyor ve
en fazla 5. seviyeye kadar yükseliyor. Her akında değiştirme seçeneği
bulunsa da genellikle oyun sonuna kadar aynı Perk'i kullanıyor
oyuncular. Perk'lerin faydalarına bakacak olursak, o silah sınıfında
daha fazla hasar, o sınıftaki silahların daha ucuza satın alınması ve
daha fazla mermi taşıması gibi avantajlar sağladıklarını görüyoruz.
Perk'inizin yanında karakterinizin görünümünü seçebiliyorsunuz. Yine CS:
Source karakterlerine benzeyen karakterlerden birisini seçerek oyundaki
karakterinizi belirleyebiliyorsunuz. Karakter seçiminin görüntü dışında
bir etkisi olmadığını da belirtelim; aklınıza yatanı seçin kısacası.


Mod'dan derleme bir oyun olduğu düşünülürse grafiklerin yeterliliğinden
söz edilebilir. Unreal Engine ile yapıldığı için günümüz oyunlarının
grafik kalitelerine ulaşamıyor ancak çağın çok gerisinde kaldığı da
söylenemez. Harita tasarımları ve atmosfer amaçlı animasyonlar başarılı;
o kasvetli ortamı mekânlara yansıtabilmişler. Oyunda Unreal Engine
kullanıldığı için sunucularda temel haritaların dışında birçok oyuncu
tasarımlı haritayla da karşılaşıyorsunuz. Bu da sizi az sayıda haritada
oynama ve sıkılma derdinden kurtarıyor. Karakterlerin ve silahların
tasarımları da fena değil. Aslında grafik anlamında göze batan nokta
oyun içi etkenler değil; oyun menüsü ve arayüzler. Menüdeki seçeneklerin
azlığı bir yana dursun, menü arkaplanının daha özenli hazırlanmasını
beklerdim. Hani menüye şöyle bir baksanız oynamaya değmeyecek oyunlardan
olduğu izlenimine kapılma ihtimaliniz bile var. Arayüz arkaplanlarından
yazılardaki font ve renklere kadar elden geçmesi gereken çok şey var.
Yeni gelen yamalarda bu yönde çalışmalar olduğunu görmek sevindirici.

Zamanı
durduran kurşunlar


Oyun içi animasyonlara göz atarsak;
silahların sekmesi, kurşunların havada yayılması, yaratıkların patlama
ve yaralanma animasyonları uyum sağlamışlar. Oyun esnasında oluşan küçük
görüntü hataları da yamalarla gün geçtikçe azaltılıyor. Oyun içi
animasyonlarda en çok dikkat çeken şey şüphesiz ki "Zed-Time". Bu
Zed-Time bildiğimiz yavaş çekim. Oyun süresince dönüşümlü olarak kafadan
vurma, tek atışta topluluk indirme, yakındaki düşmana yüksek zarar
verecek şekilde ateş etme, uzaktaki bir yaratığı başarılı bir şekilde
öldürme gibi sebeplerle birkaç saniyelik yavaş çekimler yaşıyorsunuz.
Dönüşümlü diye belirttim çünkü her kafadan vurduğunuzda Zed-Time aktif
olmuyor; rastgele karşılaşıyorsunuz. Herhangi bir oyuncu tarafından
Zed-Time sürecine girildiğinde tüm takım da beraberinde bu yavaşlamayı
yaşıyor. Mantıksız gibi gelse de oynadıkça ne kadar kullanışlı olduğunu
anlıyorsunuz. Oyun yavaşlamışken kafaya nişan almak, etrafınıza bakınmak
çok daha kolay oluyor. Kısa süreli taktikler kurmanıza zaman tanıyor bu
yavaşlama ve yaratıkların karambolünden kurtulmanızda işe yarıyor çoğu
zaman. Hem şöyle okkalı bir katliam yapmışken yavaş çekimde izlemek
güzel olmaz mı?


Killing Floor I4

Geldik en fazla tezat ve yergi dolu
paragrafa. Sesler (Silah, yaratık, yürüme vs.) gayet başarılı.
Yaratıkların seslerini dinleyerek geldikleri yönü kestirmeye
çalışıyorsunuz ve bu nedenle sesler fazlasıyla işinize yarıyor. Silah,
patlama efektleri çok iyi ayarlanmış. Sorun şu ki sesler bu kadar
başarılıyken "seslendirmeler" iğrenç. Seslendirmelerden kastımız
karakterlerin ve özellikle silah tüccarının konuşmaları. Ses tonları ve
klişe cümleleriyle her duyduğunuzda sizi sinirlendirmek için hazır
bekliyorlar. Oyunu oynarsanız tüccar bayanın "Lovely big guns!"
cümlesini ilk duyduğunuzda yazdıklarım eminim ki aklınıza gelecektir.
Oyuncuların sesleri de tam dalga konusu. İnternet üzerinden oynarken
sürekli "V" tuşuyla konuşma menüsünden karışık cümleler seçip
karakterini konuşturarak dalga geçen oyunculara rastlayacaksınız (Niye
ben seviyorum konuşmaları oldukça komik ve insanı güldürüyor. - Emre
Acar
). Neyse ki mikrofon yoluyla iletişim sağlıyor herkes ve
karakterlerin konuşmalarına daha az katlanmak zorunda kalıyoruz. Oyunun
az sayıdaki metal müzikleri de gaz vermek konusunda yeterli etkiye sahip
olamıyorlar maalesef. Bu konuda henüz bir düzeltme geldiği söylenemez
yapımcılar tarafından.

Yüksek potansiyel, düşük fiyat

Killing
Floor'un potansiyeli çok yüksek bir oyun olduğunu söylüyoruz çünkü
hatalarının hepsinin giderilmesi mümkün. Nitekim piyasaya çıkan diğer
oyunlara göre çok daha az hata barındırarak satışa sunulmasına rağmen
gelen bol miktarda güncellemeleri ile bu hataları da minimuma indirme
yolunda. Yapımcılar oyunu yaptıktan sonra kenara çekilmek bir yana;
oyunu hâlâ geliştirmenin yollarını arıyorlar (Ayrıca yapımcıların oyuna
yeni haritalar ve modlar ekleyeceğini de hatırlatalım. - Emre Acar).
Arayüz ve seslendirme sorunları dışında büyük eksiğinin bulunmaması,
başarılı bir oynanabilirlik, hatasız bir internet üzerinden çoklu oyuncu
sistemi, sürekli somut düzeltmeler içeren güncellemeleri, Zed-Time ve
Perk'ler gibi oynama süresini arttırıcı etkenleriyle verdiğiniz paraya
acımayacağınız bir oyun sizleri bekliyor. Bu yaz, gecelerinizi
geçireceğiniz bir oyun ya da bir Left 4 Dead alternatifi arıyorsanız
Killing Floor sizin için en kârlı 15$'lık alışveriş olabilir. Yazın ve
yazılarımızın tadını çıkarmaya bakın, iyi oyunlar.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Killing Floor
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Oyun Dünyası :: Oyun İncelemeleri-
Buraya geçin: