ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258048
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri I231076_gsli

Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri Empty
MesajKonu: Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri   Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri EmptyPtsi Haz. 07, 2010 6:31 am

Denizel (Okyanus ekosistemleri Deniz ekosistemleri)
Su ekosistemlerini kara ekosistemlerindeki gibi coğrafi sınırlarla
belirlemek çok zordur. Çünkü sular atmosferik olaylardan karaların
etkilendiği oranda etkilenmemektedirler. Ancak deniz tatlı su ve haliç
gibi su havzalarının derinlikleri ve bileşimlerindeki farklı maddeler
nedeniyle sularda da farklı canlı bölgelerinden söz edilebilir. Buradan
hareketle su biyomları; deniz biyomları (tuzlu su) ve tatlı su biyomları
olmak üzere iki başlık altında incelenebilir.

DENİZ BİYOMLARI
Denizlerdeki tür topluluklarının dağılımında en önemli etken
derinliktir.
Neiritik alan diye adlandırılan 200 m derinliğe kadar olan deniz ortamı
tür topluluklarının en zengin oldukları bölgeyi oluşturmaktadır.
Neiritik alanların akarsularla beslenmesi güneş ışınını fazla almaları
oksijen ve birçok çözünmüş maddenin fazla olması nedeniyle deniz
canlılarının en çok yoğunlaştığı bölgelerdir. Neiritik alan deniz
canlılarının % 90’ını barındırmaktadır. Daha derin sahalara ise güneş
ışınları daha az ulaştığı ve besin maddeleri az olduğu için canlı
türleri çok azalmaktadır. Bu bölgelerdeki canlılar daha üst tabakalardan
inen besinlerle beslenmektedir.
NOT:Deniz ve okyanuslar doğada ısının dağılmasında ve atmosferde tuz
dağılımında son derece önemlidir.Bu tuz kristalcikleri yoğuşma olayında
son derece önemlidir.Aerosol denilen bu parcacıklar bulut oluşumuna
yardımcı olur…
TATLI SU BİYOMLARI
Akarsular göller sulak alanlar ve bataklıklar tatlı su biyomlarını
oluşturmaktadır.
Akarsular ekosistemlerin önemli bir parçasını oluşturur. Akarsuyun
yeraltına sızan kısmı akiferleri yüzeysel akışa geçen kısmı da deniz ve
okyanusları besler. Akarsular birçok bitki ve hayvan türü için yaşam
alanı oluşturur. Akarsuların akış hızı ve kimyasal özellikleri akarsuyun
barındırdığı hayvan türü ve sayısı üzerinde etkili olan faktörlerin
başında gelir. Bir akarsuda çağlayanlar varsa biyolojik üretim ve
çeşitlilik az olur.

Çünkü balıklar ve diğer canlıların çağlayanları aşmaları çok zor bir
durumdur. Yatak eğiminin fazla olduğu yerlerde bol miktarda alüvyal
malzeme taşınıyorsa akarsu bulanık bir görünüm arz eder. Suyun bulanık
olması birçok canlı için olumsuz sonuçlar doğurur. Akarsu denize
ulaşıyorsa ağız kesimlerinde tatlı su ve tuzlu su birbirine karışır.
Buralar bitki ve hayvan türleri bakımından zengin alanlardır.

Akarsuların taşıdığı elementler ve besin maddeleri buralardaki biyolojik
çeşitliliği artırır.
Akarsu ağızları mikroorganizmalardan kuşlara kadar birçok canlının
barındığı yerlerdir. Tüm deniz balık üretiminin % 90’ı kıyı sularından
özellikle de akarsu ağızlarından sağlanmaktadır.
Göller karalar üzerindeki durgun su ekosistemlerini oluşturur. Göllerin
çevresinde yer alan sucul bitkiler gerek su kuşları gerekse diğer
canlılar için hem barınma hem de beslenme alanları oluşturmaktadır.
SU DÖNGÜSÜ:
Su yaşam kaynağıdır. Bütün canlıların ağırlıklarının önemli bir kısmını
su oluşturur.
Yeryüzündeki su miktarının yaklaşık % 5’ i tatlı sulardır.
Güneş enerjisinin ısıtmasıyla çeşitli kaynaklardan atmosfere çıkan su
buharı; yağmur kar dolu gibi yağış biçimleriyle yeniden yer yüzüne
döner. Bu suyun bir miktarı yer altı sularına karışırken daha büyük
kısmı göl ve deniz gibi kaynaklarda birikir.
Su döngüsü de öteki tüm döngüler gibi süreklidir. Bitkiler terleme ile
su döngüsüne katılır.
Yer yeryüzündeki bütün sular katılmaktadır. Söz gelimi denizlerden
buharlaşan su yağış olarak yer yüzüne dönmekte bir kısmı yüzeysel
sularda birikip bir kısmı da yer altı sularına karışmaktadır.Yer altı
sularının son toplanma yeri ise deniz ve okyanuslardır. Burada toplanan
sular su döngüsüne devam eder ( uzun su devri ). Deniz ve okyanuslardan
buharlaşan suyun karalara geçmeden tekrar yağmur kar dolu biçiminde
deniz ve okyanuslara geçmesine ise kısa su devri denir.

OKYANUS EKOSİSTEMİ
Ekolojik şartları büyük bir çeşitlilik gösteren deniz ortamı homojen bir
bütün olarak ele almak bilimsel açıdan çok kısıtlı bir bakış açısına
neden olur. öncelikle iki büyük okyanus alanı ayırt
edilmektedir.bütünüyle denizleri oluşturan �su kütlesi� ve kıyılardan
derin abis çukurlarına kadar dipleri kapsayan �dip alanı� ;Dip alanı
derinliğine göre üçe ayrılır.

0-200 metreler arasında uzanan ve okyanusların tabanının yüzde 76 sını
oluşturan kıta sahanlığı; 200 metreden 2000 metreye kadar uzanan dipteki
ani eğim bölgesinden meydana gelen ve tabanın yüzde 81 ni oluşturan
kıta şevi; ve nihayet okyanusların tabanının yüzde 843 ünü meydana
getiren abisler.

(2000-6000 metre) ve çukurlar (6000 metreden bilinen en derin yer olan
mariana çukurunda 11.000 metreye kadar) Gelgite maruz kalan ve hatta
dalga serpintisiyle ıslanan kıyı şeritleri de okyanus alanına dahil
edilmektedir. Gerçekten de bu bölgelerde yaşayan organizmalar gerek
gelgitler sırasında birbirini ardınca su altında ve su üstünde kalarak
gerek ortamın yüksek tuzluluğu sebebiyle okyanus etkilerine maruz
kalmaktadır.

Okyanusları ve denizleri oluşturan su kütlesi ikiye ayrılan kıta
sahanlığını örten yüzey suları ve 200 metrenin altında kalan dip suları
bu düzeylerde su kütlesi güneş ışınlarının nüfuz etmesi derecesine ve
mevsimlik sıcaklık değişimlerine bağlı olarak düşey bir ekolojik
katmanlaşma gösterir. Işığın ulaştığı epipelojik bölge ışık miktarının
bitkilerin fotosentez yapabilmesi için yeterli olduğu 0 ila 50-100
metrelik yüzey sularına tekabül eder. Söz konusu bu bölgenin altında dip
bitkileri ve fitoplankton yaşayamaz; yanlızca etçiler veya çürükçül
beslenen hayvan türleri canlı kalabilir.

Okyanus ekosisteminin alt bölümlere ayrılması karşılaşılan ekolojik
şartların çeşitliliğiyle ilişkilidir; organizmaların uyum mekanizması ve
üretkenliği bir bölgeden diğerine belirgin farklılıklar gösterir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Deniz,Göl ve Okyanus Ekosistemleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Deniz Feneri
» Deniz Barış Face
» Deniz Barış - Antalyaspor
» Deniz Kaçan - Dardanelspor
» Dos Santos ve Deniz ayrı çalıştı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Coğrafya-
Buraya geçin: