Holosko imzayı çaktı. Güzel de oldu. Geçen sezon 5 milyon pound teklif edildi, verilmedi. Oyuncu uzun süren bir sakatlık geçirdi. Alıcısı yok. Tekrar sözleşme yenilemek önemliydi. Bundan sonra Holosko kendini toparlarsa Beşiktaş'a hizmeti çok
fazla olur. Hatta ilerde satışa konduğu zaman kulübüne para kazandırır.
Bu camianın içinde üzücü olaylar da oluyor. Birçok problemler üst üste
geliyor. Bunlar hoş şeyler değil. Bakın netice olarak yapılan iç savaş camiaya zarar veriyor. Herkes kendince "Ben haklıyım"
diyor. Bazı kesimler bu işlerden besleniyor, mutlu oluyor. Kargaşa,
onların mutluluğu oluyor. Milyonların gönül verdiği bu camiayı yerlebir
etmeye hiç kimsenin hakkı yok. Bu kopukluklara bir son verilmeli. Futbol takımı darmadağın bir şekilde. Teknik direktörün ne yaptığı belli değil.
Bir kısım taraftar takmış kafayı Demirören'e. Peki bu arkadaşlar başını
kaldırıp bakıyorlar mı? Fenerliler, Galatasaraylılar dışardan 'kıs kıs' gülüyor. Birçoğu da yalan gözyaşlarıyla "Tüh tüh, vah vah"
diyorlar. Ben şunu anlamıyorum; şu an Beşiktaşlıların birbirini sevme
zamanıyken herkes birbirine saldırıyor. Gerçek Beşiktaşlılar soğuma noktasına geldi.
Kalem alın, bayrak alın
Önümüzde kongreye az kaldı. Bırakalım, kongre üyeleri karar versin.
O karara saygı duyalım. Bu marka, bu kadar ayaklar altına alınırsa, bu
kadar tahribat ve zarar verilirse bu markanın ayağa kalkışı, dirilişi
nasıl olacak? Dün dündür, bugün bugün! Şimdi bugüne bakalım. Çareler arayıp çözüm üretelim. Beşiktaşlı taraftar, kulübüne katkı sağlamalı. Yani bir kalem alsın, bayrak alsın... Bakın Fenerbahçe'deki satışlara, patlama yaptı. Herkes elini taşın altına sokmalı.
Tabata alındı. İyi ya da kötü tartışılır. Şimdi sormak istiyorum: Bu
Tabata'yı Fenerbahçe alsaydı, bu kadar tartışılır mıydı? Adam yerlebir oldu. Bu futbolcu nasıl oynayacak? Bu iş fazla sıkıcı oldu. Futbolu sevip Beşiktaş'a gönül verenler bu işte sıkıntı ve üzüntü duyanlar, "Ben Beşiktaş'ı seviyorum" diyerek gözyaşı dökenlerin birçoğu da 'timsah gözyaşı döküyor' gibi geliyor bana.