İnsan vücudunun yüzde 60-70'inin sudan oluştuğunu, bu nedenle vücudun
su dengesinin büyük önem taşıdığını ifade eden Türk, "Bu sıvı
dengesinin sağlanması ve metabolizma sonucu ortaya çıkan zehirlerin
atılması için günde 1, 1.5 litre idrarın çıkarılması lazım. Bu 1 litre
idrarın çıkması için de günde 2-2.5 litre su içilmesi gerekir" dedi.
Prof.
Dr. Türk, kanın yüzde 80'inin sudan oluştuğunu, bu suyun kanın
akışkanlığını sağladığını vurgulayarak, şunları anlattı: "Kanın
akışkanlığının azalması, bazı sağlık sorunlarına neden olabiliyor.
Özellikle kalp ve damar hastalığı olan kişilerde, vücudun aşırı sıvı
kaybetmesi sonucunda kanın akışkanlığının azalması, kalp krizi ve felce
neden olabiliyor. Kan akışkanlığında kanın içindeki sıvı miktarının
önemli etkisi var. Akşamları biraz fazla yemek yendiğinde kan içindeki
yağ, kolesterol ve protein miktarı artarak akışkanlık azalır. Akşam
yemeğinde ve yatmadan önce içilen birkaç bardak su kanın akışkanlığını
artıracağı için kalp krizi riskini de azaltıyor. Bu nedenle sağlımız
için gün içinde 2-2.5 litre, yatmadan önce de en az birkaç bardak su
içmeliyiz."
Yemeklerden en az yarım saat önce de bir bardak su
içilmesi ile yiyeceklerin hazmedilmesinin kolaylaşacağını dile getiren
Prof. Dr. Türk, aynı şekilde beden ısısının düzenlenmesinde de rolü
olan suyun, idrar, ter, nefes ve gaita yolu ile vücuttaki atıkların
atılmasında önemli etkisi olduğunu bildirdi.
Suyun, hücrelere gıda
ve oksijen taşınmasını sağlama, yiyeceklerin vücutta enerjiye
çevrilmesi gibi birçok konuda rolü olduğunu anlatan Türk, dengeli sıvı
almanın önemli olduğunu belirtti.
SÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Süleyman Türk, sıvı ihtiyacının da su, çay ve dengeli içeriği olan
maden sularıyla giderilebileceğini sözlerine ekledi.