Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, ikinci yarının ilk maçları sonrası
takımların değerlendirmesini yaptı
Süper Lig'in 2. yarısının ilk haftası sonrası 3 büyükleri
değerlendiren Rıdvan Dilmen, Milliyet'teki köşesinde "
Kalite
farkı ortadan kalktı" başlıklı analizinde şunları yazdı...
Kalite farkı ortadan kalktı
Fenerbahçe
eskiye oranla bu sezon daha rahat rotasyona gidiyor. Oyuncular arasında
uçurum yok. Daum da istediği oyuncuyu rahat rahat oynatıyor
3-1’lik Galatasaray maçından sonra büyük düşüş yaşayan Fenerbahçe ilk
yarının son iki maçına kadar ciddi sıkıntı yaşamıştı. Trabzonspor ve
Ankaragücü’nü yenerken bile oyun olarak ortaya bir şey koyamamış, sadece
mücadele günü kurtarmaya yetmişti.
Devre arası yönetim - Aykut
Kocaman birlikteliği ile iki kişi kadro dışı bırakıldı. ‘Kızım sana
söylüyorum, gelinim sen anla’ mesajı gibiydi bu hareket... Bütün
oyunculara aba altından sopa gösterildi. Hazırlık döneminde oynanan kupa
maçlarında ve ligin ilk haftasındaki Denizli sınavında ofansif yön
başarılı, ancak takım savunması sıkıntılıydı. Nitekim iki maçta beş gol
yediler, altı tane attılar. Ancak Denizli maçının son 20 dakikasında
mücadele kadar oyun olarak da olumlu sinyaller vardı.
Sivas
deplasmanı öncesi dört cezalı ve bir de sakat oyuncu soru işaretleri
yarattı. Kenarda kalan oyuncular acaba nasıl hazırlanmıştı? Çünkü büyük
takımların 20 kişilik kadrosunun birbirine denk olması gerektiğini
düşünüyorum. Selçuk, Deniz, Uğur ve Semih bu soru işaretlerini ortadan
kaldırdı, dördü de çok iyi oynadı. Hazır olduklarını gösterdiler. Yoğun
maç trafiği öncesinde bu önemliydi. Formayı alanlar, vermemek üzere
aldılar.
Bursa bir şansİkinci yarıda çok maç oynayacağı
için Fenerbahçe’de geçtiğimiz yıllara oranla rotasyonda kalite farkı
ortaya çıkmayacak. Daum rahat rahat farklı oyuncuları kullanabilecek.
Sivas’ta hem takım savunmasını, hem hücumu iyi yaptı Fenerbahçe. Bunda
çok yumuşak bir takım gözüken Sivas’ın da payı oldu. Çok dirençsizdiler.
Daum’un, Lugano’nun yokluğunda defansın ortasında Deniz’i
oynatmasını (Aragones ve Zico bunu hiç akıl edemedi) Türkiye’yi iyi
tanımasına bağlıyorum. Fenerbahçe’nin şimdi önünde Bursaspor ile
oynayacağı iki kupa maçı var. Aslında bu bir şans. Çünkü Bursa ile Lille
aynı özellikleri taşıyor. İkisi de hızlı ve çabuk çıkan takımlar.
Fenerbahçe ise yavaş ve kontrollü oynuyor. O yüzden iyi bir prova
olacak. Fenerbahçe rakiplerini kendi oyununa uydurursa her iki kupada da
turu geçer.
DİLMEN'İN GALATASARAY ANALİZİ
Aslan kabuk değiştiriyorGalatasaray takımı kabuk
değiştiriyor. İlk yarıda 21 gol atan Nonda, Baros ve Kewell yok.
Hücumda farklı oyuncular oynuyor ve sistem de bir iki maçtır 4-4-2’ye
döndü. Açıkcası futbol tatmin etmese de Gaziantep ve Denizli maçlarını
altı puanla geçmek önemli bir artı.
Yeni gelen isimlerin
arkadaşlarının arkasında olması doğal. Dos Santos ve Jo bu geçiş
döneminde fizik kapasitelerini artırırlarsa mutlaka başarılı olurlar.
Galatasaray’ın
çözmesi gereken problem sakatlıklar. Çok sık yaşanıyor ve uzun sürüyor.
Üç kulvarda devam ettikleri için şu an yaşadıkları kadro sıkıntısını
ileride daha fazla hissedebilirler.
Yine Servet boğuşuyorStoper Neill takıma alıştı.
Dengeli bir oyuncu. Ama yine rakip takımın forvetleri ile Servet
boğuşuyor. Daha önceki stoperler de boşta oynuyordu, Neill de.
Galatasaray’da
olmazsa olmaz üç oyuncu Servet, Mustafa ve Arda. Bu üç oyuncu fire
vermeden yollarına devam etmeli. Çünkü diğer oyuncular form olarak
sürekli değişkenlik gösteriyor.
Şampiyonlukta Fenerbahçe kadar
iddiaları var. Sakatlar düzelirse Atletico Madrid engelini de aşacak
güçteler.
DİLMEN'İN BEŞİKTAŞ ANAZİLİ
İş Bobo’ya kaldıÖncelikle Mustafa hocaya acil
şifalar diliyorum. Hocamın sigarayı bırakma zamanı geldi. Beşiktaş’ın
önünde çok kritik 14 maçı bulunuyor. Bu yüzden sağlıklı bir Mustafa
Denizli’ye ihtiyacı var.
Hafta içini boş geçirmek Beşiktaş’ta
fiziksel ve konsantrasyon açısından problemler doğurabilir. Mustafa
hocanın da bunu tecrübesiyle kapatacağını düşünüyorum. Ama şu gerçek ki
oynayacakları her maçı final maçı gibi görmeleri şart.
Beşiktaş’ın
takım savunmasında Ferrari’nin sakatlığı sonrası ciddi problem vardı.
Antalya’da İbrahim Toraman’ın müthiş performansı ile bu örtüldü. Ama
hücum yönünde ilk yarıdaki görüntünün aynısı hakim. Hücum oyuncuları
bireysel anlamda form tutamadılar. Hoca da şablonu değiştirmiyor. Mutlak
surette öndekilerin performasını artırmak için sistemde oynamalı.
İyi ki Ernst ve Fink varSakatlıktan yeni çıkan
Holosko kendini toparlayamamış. Tello hem maçlarda, hem oyun içinde
değişkenlik gösteriyor. Serdar Özkan bir var, beş yok. Yusuf da aynı
şekilde. Nobre tüm iyiniyetine rağmen kumaşı yeterli olmadığı için
faydalı değil. Nihat iyi niyetli ama formu kötü. İş Bobo’ya kaldı. O da
kalitesinin altında olmasına rağmen en etkili silah. En büyük şans Fink
ve Ernst‘ten en az birisinin hep iyi oynuyor olması. Hem hücumda, hem
savunmada iyi sezon geçiriyorlar.