ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hıncal Uluç: Franco kaleci değil Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hıncal Uluç: Franco kaleci değil Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hıncal Uluç: Franco kaleci değil

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258186
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Hıncal Uluç: Franco kaleci değil I231076_gsli

Hıncal Uluç: Franco kaleci değil Empty
MesajKonu: Hıncal Uluç: Franco kaleci değil   Hıncal Uluç: Franco kaleci değil EmptyÇarş. Şub. 03, 2010 12:24 am

Hıncal Uluç: Franco kaleci değil Hincaluluc_konusma


Hıncal Uluç; G.Saray eğer ligde ve Avrupa'da bir şeyler yapmak
istiyorsa radikal bir karar alıp Leo Franco'yu göndermeli. Acemiler
böyle gol yemez...



* G.Saray eğer ligde ve Avrupa'da bir şeyler yapmak istiyorsa radikal
bir karar alıp Leo Franco'yu göndermeli. Acemiler böyle gol yemez...

* Lucas Neill'i hayret ve dehşet içinde izledim. Hemen hemen aldığı
bütün topları ya rakibe ya da taca attı. Tulun 'galibiyetin mimarı'
ilan etti, inanamadım...

* Jo ve Dos Santos, şans buldukları kısa süreler içinde 'Adam olacak
çocuk' olduklarını gösterdi. Özellikle Dos Santos G.Saray için çok
önemli...



_Galatasaray yeni transferleriyle Denizlispor karşısındaydı. Ancak
beklenen futbolu sergilemekten uzaktı. Kümede kalma mücadelesi veren
Denizli'nin kaçırdığı net pozisyonlar da var. Uyum sorunu mu yaşıyor
Galatasaray?


Galatasaray'ın sorunu aldıkları değil, elindeki!.. Galatasaray eğer
ligde ve Avrupa'da bir şey yapmak istiyorsa radikal bir karar alıp, bu
kaleciyi derhal göndermeli. Derhal göndermeli. Galatasaray'ın kalesinde
bu kadar kötü ve de bu kadar sorumsuz bir kaleci olmadı. Denizli
maçında yaptıkları bu adamın gönderilmesi için yeter sebep değilse eğer
'Galatasaray'ın başında futboldan anlayan adam yok' demektir. Adnan
Polat, Haldun Üstünel, Adnan Sezgin, Rijkaard, Neeskens ve kaleci
antrenörü Nezihi!.. Bu 6 ismin, 6'sını da futbolun f'sinden anlamamakla
itham ediyorum. Eğer Franco'yu göndermezlerse... Bir kaleci, bir maçı
satmak için ancak bunları yapabilir. Yediği golü acemiler yemez.
Kapadığı köşeden yedi. İnanılır gibi değil. O topu kurtaramıyorsan,
Galatasaray kalesinde ne işin var! Sadece kucağına gelenleri mi tutacak
ki onları da kaçırdı. Kucağına gelen topu tutamadı. Galatasaray'ın
kalecisi vakit geçirdiği için sarı kart görüyor. Kime karşı vakit
geçiriyor; küme düşme adayı, tek galibiyeti Ankaraspor karşısında, o da
hükmen olan bir takım karşısında... Bir tek maç kazanamamış, 13 kez
yenilmiş, 4'ünde berabere kalmış, küme düşme adayı Denizli ile oynuyor
ve Galatasaray kalecisi 82. dakikada vakit geçirdiği için sarı kart
görüyor. Bu yetmezmiş gibi sarı kart gösterdiği için hakemi alkışlıyor.
Hakem hakem olsaydı onu kırmızı kartla atardı ve o sırada Galatasaray
oyuncu değiştirme haklarını kullanmış. Kırmızı kart görse, kalecisiz
devam edecek Galatasaray ve de skor 2-1. Böyle bir sorumsuzluk olabilir
mi?


BİR AÇIKLAMA YAPSINLAR


Yetmedi maçın son saniyesinde Youla'nın sırtına çarptırdı topu.
Galatasaraylı oyuncular hakikaten geri zekalı olmalı. Tribünden ve
televizyondan maçı izleyen herkes bu dengesiz adama pas yapılmayacağını
biliyor. Çünkü kendisine gelen pası, ne yapacağı belli olmayan bir
adam. Bunu hâlâ öğrenememişler, uzatmanın son dakikasının, son
saniyelerinde geri pas yaptılar. Youla'nın sırtına çarptırdığı top
kaleye de girebilirdi! Neresinden bakarsan bak adam 'Ben kaleci
değilim' diye bağırıyor. Ve onun arkasında Aykut gibi, Ufuk gibi Türk
Milli Takımı'nda her an oynayabilecek iki adam ziyan ediliyor. Böyle
bir kalecinin arkasında. Hâlâ eğer bu Franco ile oynamakta ısrar
ediyorsa adını saydığım bu 6 kişiden birisi açıklama yapsın. 'Biz
Franco'yu tercih ediyoruz. Çünkü...' Senin bu kadar kötü bir kalecin
olduktan sonra dünyanın en iyi oyuncularını transfer etsen ne olacak?
Dos Santos harikalar yaratsa, Jo muhteşem goller atsa ne olacak?

_Yeni oyuncuları nasıl buldunuz? Özellikle de ilk 11'de sahaya çıkan Jo'yu!..

Lucas Neill'i biraz hayret, biraz da dehşetle izledim. Beni en çok
dehşete düşüren de maçın sonundaki Lig TV yorumcusu Bülent Tulun'un
sözleri oldu. Şansal Büyüka'nın derhal, radikal bir karar alıp Bülent
Tulun'un yorumculuğuna son vermesi lazım. Savunmanın değil
Galatasaray'ın en kötü adamıydı Neill... Hemen
hemen aldığı bütün topları ya taca attı ya rakibe attı. Neill'e gelen
top Denizli'nin hücumu olarak geri döndü Galatasaray'a! Maçın 70-75.
dakikasında bizim evdeki maç grubundan şöyle bir cümle yükseldi: "Bu
adam topu bir kere Galatasaray'a atsın, Eyüp Sultan'da kurban
keseceğim." Maçın 85. dakikasında şöyle bir ses yükseldi: "Hey Neill
Galatasaray'ın forma rengi beyaz; siyah değil." Bu kadar kötü top
çıkaran adamı, Bülent Tulun maçın sonunda galibiyetin mimarı olarak
gösterdi. "Galatasaray bu maçı kazandıysa Neill çok iyi top çıkardığı,
çok iyi oyun başlattığı içindir" dedi. İnanılır gibi değil. Herhalde
başka bir maç seyrettik biz! Neill'in top çıkarma özelliği buysa, Emre
Aşık, Gökhan Zan ve de Emre Güngör dururken 'Neill'i niye transfer etti
Galatasaray?' diye sormak lazım.


G.SARAY'IN JOKERİ OLUR


_Ayrıca biraz ağır ve mücadele gücü düşük görünüyor.

Savunmada ağır kaldı. Galatasaray savunmasının Denizli önünde
çökmesinin baş unsuruydu. Galatasaray puan kaybetseydi bunun bir
numaralı sebebi Neill olacaktı. Gerek savunmadaki, gerek hücumdaki
yanlışlarıyla... Bülent Tulun, bu Neill'i galibiyetin mimarı gösterdi!
İnanamadım. Sevgili Şansal bu maçı yeniden seyretsin. Ondan sonra da
Galatasaray maçlarına futbolu bilen bir yorumcu koysun. Ben böyle bir
şey görmedim. Milyonlarca seyirci ile alay eden bir yorumdu. Jo ve Dos
Santos oynadıkları kısa süreler içinde geleneksel Türk deyişi ile "Adam
olacak çocuk olduklarını" gösterdiler. Bağa gelip bir anda üzüm yemeye
başlayamazsın. Zaman gerekir. Ama bu ikisi de Galatasaray'a yararlı
olabileceklerinin sinyallerini verdi. Özellikle Dos Santos daha kısa
bir süre oynamasına rağmen çok daha etkili olacağını gösterdi.
Galatasaray için önemli bir adam, bir joker. Orta sahada oynayabilir,
kanatlarda oynayabilir hatta gerekirse santrfor oynayabilir.
Galatasaray sakatı, cezalısı hiç eksilmeyen bir takım ve bu tür
özellikleri olan bir oyuncuya şiddetle ihtiyacı var. Kim sakatsa, kim
cezalı ise koy onun yerine oynasın.

_Sakatlar deyince bir düşünmek gerekiyor sanırım. Galatasaray'da sakatlanan bir daha geri dönemiyor.

Sakatlanan geri dönmüyor ve ne yazık ki Adnan Polat sağlık heyetinin
nasıl bir facia olduğunu hâlâ fark edemiyor. Burhan (Uslu) hoca
gittiğinden beri Florya revire döndü. Sakatlanan bir daha unutuluyor.
Giden gelmiyor ve de insanların bu kadar kolay sakatlandığı,
sakatlıkların bu kadar çok sakatlığı nüksettiği bir başka kulüp, bir
başka zaman ben hatırlamıyorum. Sarıyer'den iki çıkıkçıyı getirip
Galatasaray'a koysan daha başarılı olur herhalde. Ben böyle bir şey
görmedim. Bunlar tesadüf falan değil. İnsanlar bu kadar sakatlanıyor ve
bu kadar uzun sürüyorsa sakatlıklar, sağlık kurulunda bir sakatlık
olduğu açık. O Florya ki Türk futbolunun sağlık merkeziydi. Fenerli
oyuncular Burhan hocaya gelirlerdi. O muhteşem sporcu sağlığı merkezini
şimdi kimlere emanet ettilerse, giden gelmiyor.


MÜDAHALE ETMELİ


Galatasaraylı futbolcular şimdiki sağlık heyetine itimat
edilmeyeceğini öğrendiler ve kendi doktorlarına gidiyorlar. Bu da ne
kadar büyük bir ayıp. Galatasaray Başkanı, 'Benim burada bir sağlık
tesisim var, Almanya'da ne işin var, Çek Cumhuriyeti'nde ne işin var,
Brezilya'da ne işin var?' demiyor. Herkes gidiyor. Ama Adnan'ın ağzını
açacak hali yok. Çünkü Florya'daki durum yüz karası. Galatasaray
Başkanı'nın görevi yüz karası durumları seyretmek değil. Yüz karası
Franco'yu seyret, yüz karası sağlık heyetini seyret... Bir yerde
müdahale etmeli. Tabii esas sorun devam ediyor. -Rijkaard!.. Adam sorun
yaratmakta çok azimli. Ben sorun yaratmakta bu kadar kararlı birisini
daha görmedim.


_Bu defa Jo oyundan alınmasına oldukça şaşırdı. Jo oyundan çıkar mıydı?

Denizli karşısında mantıklı bir takım sahaya sürdü ama 'nerede
saçmalayacak' diye bekliyordum. Çünkü adamın saçmalamasına o kadar
alışmışım ki saçmalamazsa şaşıracağım. Elano'yu çıkartması beni
şaşırtmadı. Sevgili oğlu Barış oynarken, sevgili oğlu Ayhan'ı oyuna
sokarken... Ayhan ve Barış'ın oynadığı bir Galatasaray benim için büyük
bir takım değil. Oyuncuları çıkarıyor, kazmaları tutuyor. Böyle bir şey
olur mu? Emre Çolak'ı aldı, Elano'yu aldı. Bunlara hiç şaşırmadım. Ama
maçın bitmesine 20 dakika kala Jo'yu çıkarması tam bir şoktu. Skor 2-1
ve senin başka santrforun yok. Jo'yu çıkarıp, Emre Güngör'ü alıyor.
Denizli akınlarını durdurmak için... 2-1'in üstüne yatmak için... Henüz
maç kazanmamış, 14 maçını kaybetmiş, küme düşme adayı Denizli'ye karşı
Rijkaard 20 dakika kala '2-1'i koruyacağım' diye santrforunu çıkarıp,
bir stoper daha koyuyor sahaya. Adam utanır.


KARŞILIKLI JEST YAPTILAR


Hey Rijkaard efendi; bu takım Galatasaray... Hop... 'Sen hangi
kulübe geldiğini biliyor musun!.. Bu kulübün Türk futbolundaki yerini
biliyor musun!' derler adama... O saçma sapan kaleci bir gol daha yese
maç 2-2 olsa Galatasaraylı futbolcuda artık 3-2 yapacak moral kalır mı?
Jo'yu da aldıktan sonra... Bir kaza golünde bu takım ne olur, onu dahi
düşünmekten aciz bir teknik direktör yönetiyor Galatasaray'ı.
Rijkaard'ın yaptığı her değişiklikten sonra ben rakip takımın hocası
olsam gider elini sıkar, yanaklarını öper, teşekkür ederim. 'Allah razı
olsun' derim. Allah'tan... Denizli'nin hocasının (Hakan Kutlu) da
Rijkaard'dan aşağı kalır yanı yok. Adam Youla'yı oynatmadı.
Galatasaray'ın baş belası bu Youla üstelik. Hangi takımda oynasa,
Galatasaray'ın canına okumuş bir adam. Kenarda oturuyor ve Galatasaray
savunması, Neill'in saçmalıkları yüzünden darmadağın olurken, Youla'yı
oyuna sokarken, Angelov'u çıkarıyor. Yani bir bela sokarken, öbür
belayı çıkarıyor. Beraber oynasalar Youla ile Angelov, Galatasaray'ın
Neill-Servet tandeminin canına okuyacak, perişan edecek. Farkında
değil. Rijkaard da ona teşekkür etmeli. 'Hoca ben seni koruyorum ama
sen de beni koruyorsun' diye. Allah razı olsun.


NONDA'DAN KURTULDU


_Galatasaray, sakatlığı bulunan Kewell'ı göndermeyerek bir vefa
örneği sergiledi ancak öteki taraftan da Avrupa'da tek oynatabileceği
santrforu göndermiş oldu. Nonda'nın gitmesi doğru bir karar mıydı?


Gitti, iyi oldu. Fevkalade güzel bir karar. Nonda'nın gitmesi lazım.
Nonda olduğu zaman Galatasaray santrfor var zannediyor ve 10 kişi
oynuyor!.. Avrupa maçlarında başkası olmadığı için mecburen Nonda'yı
oynayacaklardı, 10 kişi oynayacaktı Galatasaray. Şimdi Nonda yok. Onun
yerine birini oynatacaklar. Kimi oynatırlarsa, oynatsınlar Nonda'dan
iyi olacak. Çünkü sahaya koyacakları adam futbolcu. Nonda'nın futbolla
alakası yok. Yanlış bir transferdi. Bitti. Şimdi kurtuldular artık
çözüm arayacaklar. Leo Franco ile Nonda'nın santrfor oynamasının pek
bir farkı olacağını düşünmüyorum ben. Franco'yu santrfora kaydırıp,
adam gibi bir adamı kaleye koyarlarsa çok daha iyi olacaktır!..


Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Hıncal Uluç: Franco kaleci değil
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Gaziantepspor'a milli kaleci..
» Hıncal Uluç: Rijkaard dalga geçiyor
» Kaleci Eldivenleri
» Kaleci Mehmet Ali'nin acı kaybı
» Karabükspor'a Hırvat kaleci

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: Futbol :: Spor Toto Süper Lig-
Buraya geçin: