Ankara vize konusunda kararlı: Kolaylık değil muafiyet istiyoruz

Avrupa Birliği ile dört senedir tam
üyelik görüşmeleri yapan Türkiye, vatandaşlarına vize muafiyeti
getirilmesinde ısrar ediyor. "Vize kolaylığı değil muafiyeti istiyoruz."
diyen Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Burak Özügergin, bunun için gerekli
olan Geri Kabul Anlaşması ve biyometrik pasaportların hazırlanması için
çalışmaların sürdüğünü söyledi.

Ankara, Türk vatandaşlarına Avrupa Birliği (AB) ülkelerine
seyahat ederken vize muafiyeti sağlanması konusunda kararlı. Dışişleri
Bakanlığı Sözcüsü Burak Özügergin, "4 seneden beri tam üyelik
müzakereleri yürüten bir ülkeyiz. Vize kolaylığı değil muafiyeti
istiyoruz." diyerek Avrupa'ya seslendi. Özügergin, Dışişleri Bakanı
Ahmet Davutoğlu'nun son Brüksel ziyaretinde bu konunun tekrar gündeme
getirildiğini belirterek iki teknik meselenin çözümü için çalışmaların
sürdüğünü açıkladı. Bunlar AB ile imzalanacak Geri Kabul Anlaşması ve
biyometrik pasaportların hazırlanması.
Sözcü Özügergin dün olağan basın toplantısında bir soru üzerine
AB'ye vize çıkışında bulundu. Türk vatandaşlarına çıkarılan türlü
engellerin Ankara'da büyük infiale sebep olduğunu vurgulayan sözcü,
Türkiye'nin 4 seneden beri tam üyelik müzakereleri yaptığını hatırlattı.
Özügergin, hedefin "vize kolaylığı değil muafiyet" olduğuna dikkat
çekerek, "Biz bu aşamayı çoktan geçtik." diye konuştu. Sözcünün
aktardığı bilgiye göre, Bakan Davutoğlu bu konudaki sıkıntıyı son
ziyaretinde Brüksel'e anlattı. Davutoğlu, AB yetkililerine,
"Eksiklerimizi söyleyin, tamamlayalım." mesajı verdi. En önemli sorun,
kaçak göçmenlerin durumunu belirleyen Geri Kabul Anlaşması. AB uzun
zamandan beri yakalanan göçmenlere harcanacak külfet konusunda topu
Türkiye'ye atıyordu. Ancak Ankara külfet paylaşımında ısrar etti. Sözcü
Özügergin, AB'nin yaklaşımında değişiklik olduğuna işaret ederek şubat
ayında müzakerelerin başlayacağını bildirdi. Biyometrik pasaportun ise
yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Bu iki eksik giderilince
tekrar AB'nin kapısı çalınacak. Olumsuz cevap gelmesi durumunda ise
AB'nin çifte standardı yüzüne vurulacak.
BERLUSCONİ, İSRAİL'İ İKNA ETSİN
Sözcü Özügergin yine bir soru üzerine Tel Aviv'in Türkiye-İsrail
ilişkilerinin yumuşaması için İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi'den
yardım istediği haberlerini değerlendirdi. Ankara ile Roma'nın çok iyi
ilişkilere sahip olduğunu tekrarlayan sözcü, Türkiye-İsrail
ilişkilerinin Gazze'den dolayı bozulduğunu dile getirdi. Özügergin,
"Sayın Berlusconi, İsrail'i Gazze konusunda ikna ederse buna bir
itirazımız olamaz." mesajı verdi. Burak Özügergin'e Milli Güvenlik
Siyaset Belgesi yenilenirken dış tehditler konusunda bir değişiklik olup
olmayacağı da soruldu. Sözcü sadece Yunanistan ile bir anlaşmazlık
olduğuna işaret ederek "casus belli"nin bir karar değil TBMM'nin 1995'te
yaptığı bir açıklama olduğunu dile getirdi. Özügergin, Yunanistan'ın
Ege'de tek taraflı olarak karasularını 12 mile çıkarma kararı üzerine
TBMM'nin bu açıklamayı yaptığını vurguladı ve ancak karşı sebep ortadan
kalkarsa Türkiye'nin pozisyon değiştireceğini bildirdi. Yunanistan
Ege'de tek taraflı olarak karasularını 12 mile çıkarırsa Türkiye bunu
savaş sebebi (casus belli) olarak kabul edecek.
TÜRKİYE, AFGANİSTAN'DA RADYO KURDU
Afganistan'da güvenlik ve istikrarın sağlanması için her türlü
katkıyı veren Türkiye bu kez de bu ülkede radyo kurdu. Vardak Meydan
Şehir Gurbet Radyosu geçtiğimiz günlerde hizmete girdi. Radyonun
personelinin büyük bölümünü Afgan vatandaşları oluşturuyor. Yayınlar
sadece Vardak vilayetinde dinlenebilecek.
İmtiyazlı ortaklık teklifi sahte ambalaj
Avrupa Birliği'nin (AB) eski genişleme komiserlerinden Günter
Verheugen, Fransa ve Almanya'nın 'imtiyazlı üyelik' teklifinin 'tamamen
popülizm' olduğunu, bunun Birlik için tehlikeli olduğunu söyledi.
Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy,
Ankara'ya tam üyelik yerine imtiyazlı üyelik öneriyordu. Alman haber
ajansı DPA'ya konuşan eski genişleme komiseri Verheugen, "Bu yaklaşım,
popülistlik ve tehlikeli." diye konuştu. Avrupa Birliği açısından
Türkiye üyeliğinin 'daha önemli' olduğunu belirten Verheugen, "Türklerin
alternatifi var. Avrupa Birliği'ne çok ihtiyaçları yok. Ancak bizim
Türkiye'ye ihtiyacımız var: Türkiye, İslam dünyasına köprümüz." diye
konuştu. İmtiyazlı üyelik teklifinin de "sahte bir ambalaj" olduğunu
belirten Alman yetkili, AB'ye Ankara'dan "daha fazla imtiyazlı üye bir
ülkenin" olmadığını kaydetti. Türkiye'deki reformların yavaşladığına
yönelik eleştirilere de tepki gösteren Verheugen, "Ankara, Avrupa
başkentlerinden 'ne istersen yap, Hıristiyan değilsin ve farklı bir
kültüre aitsin' gibi ifadeler duyarken günlük yaşantılarını tamamen
değiştirecek reformların gerektiğine insanları nasıl inandırsın? Bu çok
tehlikeli ve basiretsiz bir bakış açısı." dedi.

» Ankara ve Bakü doğalgaz konusunda anlaştı
» Lübnan'la da vize kalktı
» Togo Başbakanı'ndan vize çıkmadı
» Türkiye Romanya'ya da vize zorunluğunu kaldıracak
» Stoke, Van Nistelrooy konusunda ısrarlı