ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
İşte bu.. Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
İşte bu.. Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 İşte bu..

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258085
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
İşte bu.. I231076_gsli

İşte bu.. Empty
MesajKonu: İşte bu..   İşte bu.. EmptyC.tesi Mayıs 01, 2010 1:37 am


İnsan, zenginliğin ve bereketin
sofradayken önünde biriken ekmek kırıntılarını yemekte gizlendiğini fark
etmeli…
CAN YÜCEL



İşte bu.. Epr_3004_01



Demek ki olabiliyormuş ?...


Demek ki aklın yolu birmiş ?...


Her alınan kararın da ötesinde doğrular varmış ?...


Bakmak değil, görmek, “Ben” değil, “Biz” olmak varmış ?...


İşte bu !...


Son dönemde gündemi oldukça meşgul eden, çeşitli tartışmalara,
spekülasyonlara, hatta yanlış düşüncelere yol açan 2+2 yabancı oyuncu
sayısı kararı uzun tartışmalardan sonra 3 yabancı oyuncu olarak revize
edildi...


Mükemmel bir karar bu...


Dahası hem kulüp takımlarının önü kapanmamış, hem de Milli
takımlarımıza oyuncu yetişememesi, yeterince maç tecrübesi kazanamaması
yönündeki endişeler ortadan kalkmış oldu...


Bazıları bunu Federasyonun bir boyun eğmesi, ve de geri adım atması
olarak nitelendirmeye kalktılar ama ben bu görüşü “fesat” bir bakış
açısı olarak nitelendiriyor, Federasyonu bu olgunluğu ve çözüm
zerafetinden dolayı yürekten kutluyor, makalemin başlığını yüksek sesle
tekrarlıyorum ...


“İşte bu ...”



İşte bu.. Epr_3004_02


BAYANLARDA FİNALİN ADI : FENERBAHÇE ACIBADEM – VAKIFBANK GÜNEŞ
SİGORTA TÜRK TELEKOM...


Aroma Bayanlar Voleybol 1. Ligi Play-Off yarı final serisi üçüncü
maçlarında, ezeli rakibi Galatasaray'ı 3-0 mağlup eden ve seride 3-0 öne
geçen Fenerbahçe Acıbadem ile Eczacıbaşı Zentiva'yı 3-0 mağlup ederek
seride 3-0 öne geçen Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom adlarını
finale yazdırdılar…


3 maç kazanacak takımın şampiyon olacağı final maçları, 1 Mayıs
Cumartesi, 4 Mayıs Salı, 6 Mayıs Perşembe, uzatma olduğu takdirde, 9
Mayıs Pazar ve 11 mayıs Salı günleri İstanbul 50. Yıl Spor Salonu’nda
oynanacak…


Fenerbahçe Acıbadem’in büyük favori olduğu final maçlarında Vakıfbank
Güneş Sigorta Türk Telekom, Teledünya Bayanlar Türkiye Kupası'nın
rövanşını da almaya çalışacak…






İşte bu.. Epr_3004_03

PLAJ VOLEYBOLCULARIN KAMP DÖNEMİ

Plaj Voleybolu Milli Takımlarımızın program dahilindeki 2010 sezonunun
ilk kamp çalışması tamamlanırken, sporcularımız Türkiye’nin en donanımlı
Plaj Voleybolu Merkezi olan Alanya Club Kastalia’da Polonya, Almanya,
İsviçre Plaj Voleybolu Milli Takımları ile çok yararlı bir çalışma
dönemi geçirmiş oldular...


Olimpiyat oyunlarına katılan ilk takım olma hedefine ulaşmak için var
gücüyle çalışan Plaj Voleybolu Milli Takımlarımızın ilk büyük hedefleri
FIVB ve CEV turnuvalarında uluslararası sıralamaya girmek...



İşte bu.. Epr_3004_04



A ERKEK MİLLİ TAKIMIMIZ KAMPA GİRİYOR…

21-22-23 Mayıs tarihlerinde Ankara’da yapılacak Avupa Şampiyonası grup
eleme müsabakalarında mücadele edecek A Erkek Milli Takımımız 2 Mayıs’ta
Ankara’da kampa girerek hazırlıklara başlayacak…


A Milliler antrenmanlarını TVF Voleybol Kampüsü bünyesindeki Başkent
Voleybol Salonunda, konaklamayı ise Volley Hotel’de yapacak.


19 Mayıs’a kadar sürecek A Erkek Milli Takım kampının kadrosu şu
isimlerden oluşuyor :

Semih Oktay: Erkek Milli Takımları Koordinatörü

Veljko Basic: Antrenör

Hakan Özkan: Yardımcı Antrenör

Ferhat Akbaş: İstatistik Antrenörü

Hamza Güçlü: Masör

Sporcular :

Arslan Ekşi Fenerbahçe


Selçuk Keskin Ziraat Bankası

Serhat Coşkun Halk Bankası

Volkan Güç İstanbul B.Ş. Bld

Sinan Cem Tanık Halk Bankası

Kadir Cin Arkas Spor

Mustafa Kırıcı Maliye M.P.

Burutay Subaşı Arkas Spor

Sabit Karaağaç SGK

Emin Gök Arkas Spor

Erhan Dünge İstanbul B.Ş. Bld

Emre Batur Fenerbahçe

Resul Tekeli Ziraat Bankası

Ramazan Serkan Kılıç Fenerbahçe

Hasan Yeşilbudak Halk Bankası

Ahmet Pezük Galatasaray

Özer Özger Ziraat Bankası

Ender Kıdoğlu Ziraat Bankası




İşte bu.. Epr_3004_05


ÜMİT SOKULLU FİNALLERDE...

Ümit Sokullu 1-2 Mayıs 2010 tarihleri arasında Polonya’nın Lodz kentinde
yapılacak Indesit Erkekler Şampiyonlar Ligi dörtlü finallerinde görev
yapacak...


Indesit Erkekler Şampiyonlar Ligi dörtlü finalleri Polonya’nın PGE Skra
Belchatow, Rusya’nın Dinamo Moskova, Slovenya’nın ACH Volley BLED ve
İtalya’nın Trentino BetClic takımları arasında oynanacak...




İşte bu.. Epr_3004_06



RAGIP TEKİN HOCA…

68 yıllık onurlu, başarılarla dolu bir geçmiş…


Örnek bir aile reisi…


Cumhurbaşkanı Turgut Özal Ödülü sahibi… (23 Nisan 1983)


Yılın Öğretmeni… 4 Kasım 1990)


İstanbul Ortaköy Öğretmen Okulu, İstanbul Fikirtepe Eğitim Enst. Beden
Eğitimi Öğretmenliği Bölümü, Eskişehir Üniversitesi Eğitim Fakültesinde
harmanlanan bir öğrenim sürecinden sonra çeşitli okullarda sınıf
öğretmenliği, Beden Eğitimi öğretmenliği, Müdür Yardımcılığı ve 13
yıllık Okul Müdürlüğü ile Milli Eğitimde geçen tam 33 yıl 3 ay 23 gün…


Devamlı sporun içinde geçen bir ömrüne emeklilik sonrası bile devam eden
bazı çok önemli kilometreleri gelin, şöyle bir anımsayalım…


1969-1987 İzci Lideri.Üsküdar İlçe İzci Kur.Başkanı.


1971-1994 Türkiye Spor Yazarları Derneği Spor Direktörü.


1973-1990 İstanbul Atletizm Ajanı.


1974-1977 Voleybol Küçükler İstanbul Birincisi. (Selimiye İlkokulu)


1980-1983 1.Ordu Karagücü Atletizm Antrenörü.


1987-1988 TRT Merhaba Çocuklar Programı Danışmanı.


1992-1996 İstek Vakfı Spor Müdürü.


1996-2010 MİLLİYET Voleybol Yazarı.


O uzun yıllar gönül verdiği, mesaisinin hemen hemen tümünü harcadığı
voleybol dünyamızın çok sevilen tonton ağabeyi…


Bir zamanlar Tankut Antikacıoğlu ve rahmetli Değer Eraybar’ın Milliyet
gazetesindeki bayrağını ve de zor sorumluluğunu taşıyor…


Cengiz Tokgöz, Alev Anakök, Enver Bağlarbaşı ile beraber Voleybol
basınımızın kare asını tamamlıyor…




İşte bu.. Epr_3004_07

l. SİNAN ERDEM OLİMPİK HİZMET ÖDÜLÜ TAKDİMİ…

l. Sinan Erdem Olimpik Hizmet Ödülü töreni geçtiğimiz Çarşamba günü
yapıldı…


Türk Sporunun büyük emektar ustalarının bir araya geldiği törende,
açılış konuşmasını yapan Kahraman Bapçum, merhum TMOK Başkanı Sinan
Erdem’e Olimpiyat Oyunları’nda delegasyon tarafından gösterilen saygı ve
sevgiyi bilhassa yaşadığını vurguladı, kendisinin ülkemizde
“Olimpizm”in gelmiş geçmiş ve yeri doldurulamayacak en büyük ismi
olduğunun altını çizdi…


Bu yıl ilk kez düzenlenen “Sinan Erdem Olimpik Hizmet Ödülü”ne çıkardığı
kanunla, Olimpiyatlara ev sahipliği yapmamızın önünü açan TBMM'ye ve o
dönemki Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Yılmaz'a şilti Sinan
Erdem'in eşi Süheyla Erdem tarafından takdim edildi…


Bu arada Türk Spor Ajansı’nın geleneksel “Türkiye’nin Spor Yazarı” ödülü
de Akşam gazetesinden Bahri Havadır’a verildi…




İşte bu.. Epr_3004_15



VOLEYBOLUN EMEKTAR ANTRENÖRLERİ TOPLANDIK…

Türk voleyboluna uzun yıllardır yön veren, Türk voleybolunun bugünlere
gelmesinde köprü vazifesi görerek büyük katkılarda bulunan antrenörler
uzun bir aradan sonra tekrar bir araya geldik…


Konu tabii ki voleybol, günümüzdeki gelişmeleri ve en önemlisi
yabancı antrenörlere olan, bizleri haliyle üzen, dahası kızdıran ilgi,
verilen değer, bunun yanı sıra Türk antrenörlerine duyulan suni
güvensizlik ve bu ortamı yaratan kulüp ve kişilerdi…

Birilerinin kulakları hayli çınlamış, keyifleri (!) kaçmış olacak ki
bu toplantıya vesile olanların başını çekenlerden şahsıma telefon ve
mail yağdı…

Sevgili Bülent Meriç tüm antrenör arkadaşlarını büyük bir
misafirperverlikle ağırladı… Açık büfede yok yoktu… Kadehler birlik ve
beraberliğe, Türk voleybolunun geleceğine ve Türk antrenörlerinin
başarısı için kalktı…

Bu arada kısa adı VAD olan Antrenörler Derneğimizin diğer kardeş
antrenör dernekleriyle birleşip, “Voleybol Antrenörleri Federasyonu”nun
kurulması konusunda çok ciddi adımlar atıldı…

Bu çok özel gecede kimler yoktu ki ?...

Bülent Meriç, Aritun Hançer, Enver Göçener, Jeyan Erben, Nejat
Sancak, Nedim Özbey, Şükrü Yengil, Abdullah Gümüşbaş, Işık Menküer,
Ertan Albayrak, Reşat Arığ, Hakan Özkan, Can Çavuşoğlu, Armando
Cosentino ve nacizane bendeniz Hasan Uğur Epirden… Tabii bazı ufak
rahatsızlıklar ve doğal mazeret (!) (Bağırsak Bozukluğu, Hazımsızlık,
Gazetecilik görevi, yengeden izin alamama, benimle aynı havayı teneffüs
edememe yani solunum problemi…) nedeniyle aramızda özellikle görmek
istediğimiz, başta “olmazsa olmazlarımız” olan Cengiz Tokgöz, Alev
Anakök, Enver Bağlarbaşı, Ragıp Tekin, Adnan Kıstak ve müzdarip
oldukları sebepleri saymam halinde ilave sağlık komplikasyonlara sobe
olacaklarına inanarak (!) “Es” geçtiklerim de olsaydı gecemiz daha da
renklenecekti ?...




İşte bu.. Epr_3004_08

SAİNT-JOSEPHLİLER YEMEĞİNDE “BÜLENT MERİÇ ŞOV” VARDI…

Çoğunluğunu emektar voleybolcuların ve voleybol antrenörlerinin
oluşturduğu Saint-Josephliler yemeğine damgasını vuran Bülent Meriç’ti…

“Stand Up”ıyla milleti kırmaktan geçiren Meriç, özellikle La
Fontain’e sataşması ve hayvanları hikayelerinde toplumlara yanlış
tanıtmasını öne sürerek “Ti” ye alırken, voleybol camiasında da bir
zamanlar “Meçhul kişi” (!) tarafından camiamızın önde gelenleri için
yazılan korsan yazılara da atıfta bulundu…

1 saate yakın “Stand Up”ını değiştirilmeye çalışılan Türkiye’mizi
ulu önderimiz Atatürk’e duyulan özlemle noktalayan ve devrimlerini,
inkılaplarını hiç unutmamamız ve daima sahip çıkmamızı anımsatacak
sembolik Atatürk kartpostallarını dağıtarak bitiren Bülent Meriç
inanılmaz alkışı hak etti ve aldı…





İşte bu.. Epr_3004_09

ADNAN POLAT BÜYÜK DÜŞÜNMELİ…


Galatasaray Başkanı Adnan Polat Galatasaray-Ziraat Bankası maçındaydı…
Beklentisi vardı elbet ?... Ama takımıyla rakip arasında gözle görülür
bir fark da tartışılmazdı…
Futbolun gündeminde boğulurken, kamyon dolusu dövizi yanlış politikalar,
şaşı görüşlerle sokağa atarken başta voleybol olmak üzere diğer
branşları ihmal edenler, voleybolun yükselen trendinde ve de cazibesinde
yavaş yavaş uyanmaya başladılar…
Özellikle Fenerbahçe’nin Acıbadem güdümlü başarısı, ezeli rekabette
Galatasaray ve Beşiktaş’ın da iştahlarını kabarttıkları muhakkak ?...

Adnan Polat’ın önümüzdeki sezon bu yıl voleybola damgasını vuran
sarı-lacivertlilerin altında kalmak istemeyeceği gün gibi aşikar…

Büyük Başkanlık işte o zaman tescil edilecektir…





İşte bu.. Epr_3004_10

ÇİZGİ HAKEMLİĞİNİ KÜÇÜMSEYENLERE ÖZEL…

Eczacıbaşı Zentiva – Vakıfbank Güneş Sigorta Türk Telekom maçı… Maçı
seyrederken gözüm bir çizgi hakemine kaydı… Müsabaka boyunca şekilden
şekle girdi… Voleybolcuların çoğunun dublajda bile beceremedikleri alçak
pozisyonda çizgiye yakın düşen, bloktan seken topları kaçırmamak için o
kadar çok gayret etti ki ?...

İsmini bilmiyorum… Sormadım da… Gerek de yoktu zaten ?... Ama çok
hoşuma gitti, gönlümden alkış aldı…

Mesleğini severek yapmanın, görev sorumluluğunun, sahada akıtılan
terin bilincinde bir saygıyla sarıp sarmalanmıştı benliği…

Aklıma bundan çok seneler öncesi, Türk voleybol hakemliğinin
tartışmasız en saygın isimlerinden Orhan Utkan’ın bir deplasmanlı lig
maçında, yardımcı hakemlik yaparken, bloktan sekip üzerine gelen topun
ve onu kovalayan voleybolcunun önünü açmak için geri plonjon attığı an
geldi…

Çizgi hakemliğini bir angarya olarak gören ve de sap gibi ayakta kök
salmak olarak nitelendiren çömezlere duyurulur ?...





İşte bu.. Epr_3004_11

EKMEK İSRAFI VE DÜŞÜNDÜKLERİ…

İnanılmaz müsrif, hesabını kitabını bilmeyen bir millet olduk !... Hem
de ekonominin gittikçe çöktüğü, yaşam standartımızın yerlerde süründüğü,
bir dilim ekmeğin kıymetini en çok anlamamız gereken bir dönemde…

Hiç düşündünüz mü, bir yılda çöpe atılan ekmeğin değerini ?...

Günde ortalama 200 milyon ekmek satın alıyoruz… Bayatladığı için
çöpe atılan ekmek adedi ise günlük ortalama 37 milyon… Yani yılda
ortalama 13 milyar 500 milyon ekmek…
Ortalama 30 kuruştan 4 milyar
50 milyon yeni Türk lirası…

Hemen ilk aklıma gelen, çöpe atılana bu para ile tam teşekküllü 8-10
yeni üniversite inşa edilebilirliği… Bu bir nevi üniversite açığının
kapanması, yani sınavlara gerek kalmadan her dileyen Orta Öğretim
mezununun rahatça üniversiteye girmesi demektir…
Sadece farklılık
burada kalmıyor ?... Para emen dershanelerden de ailelerin kurtulması
demek… Bu sektörde, halktan emilen trilyonlar da halkımızın cebinde
kalır…

Basit bir hesapla, halkımızın farkında olmadan yaptığı israfı ve bu
israfın boyutunu gözlerinizin önüne sermek istedim !...

Lütfen bu günden itibaren ekmeğinize özen gösterin, israftan
kaçınınız !...

Biraz daha zamanınız olursa bu formülü israf ettiğimiz su ve
elektrik üzerine de düşünelim…

Göreceksiniz aynı kapıya çıkacak ?...




İşte bu.. Epr_3004_12


23 NİSAN'DA EN BAŞBAKAN İTİRAFI…

Tarih : 23 Nisan 2010…

Yer Başbakanlık…

Tüm 23 Nisanlar'da olduğu gibi Başbakan koltuğuna 10 yaşında bir kız
çocuğunu temsili olarak oturtmuş sorularına cevap veriyor…

Buraya kadar her şey çok şirin, şeker…

Ancak çekinen küçük kız öğrencinin bu tutukluluğunu atmasını
sağlamak için taktik veriyor…

“-Sen Başbakansın ?... Asarsın, kesersin, dilediğini yaparsın !...”

Anlaşılan herkesi, hatta küçücük bir kız öğrenciyi bile kendisi gibi
zannedebildi ?...

Hemde o yavrunun bayramında ?...

İnsan, böyle anlarda ne diyeceğini bilemiyor ?...

Bu arada, Diyarbakır’daki 23 Nisan kutlamalarda stadyumda folklor
ekiplerinin oynamaları için çalınan bir potporinin arasına PKK Marşı
çalındı… Vali Avni Mutlu da oradaydı… Binlerce kişi de…

Devlet neredeydi ?...

Hala da nerede ?





İşte bu.. Epr_3004_13

DİZ BOYU SKANDAL !...

Yer Mardin…

39 Kurumun katıldığı Masa Tenisi Turnuvası’nın final maçı…

Arçelik ile Bayındırlık Müdürlüğü karşılaşması başlıyor…

Şeref Tribünü'nde Vali Hasan Duruer, Belediye Başkanı Mehmet Beşir
Ayanoğlu var…
Daha 1. set devam ederken oyun birden kesiliyor…

Dünyada eşi görülmemiş bir skandal, sporun bağrına hançer
saplarcasına ve de görgüsüzce sahnelenmeye başlıyor…

Vali Hasan Duruer'in işlerinin yoğun olduğu ve fazla zamanının
olmaması (!) nedeniyle sanal bir seremoniye geçiliyor…

Vali Hasan Duruer, sözde şampiyon ilan edilen Arçelik takımını
kutlayıp, (!) kupasını veriyor… Eeee… Vali bey kupa verir de Belediye
Başkanı durur mu ?... O da ikinci ilan edilen Bayındırlık Müdürlüğü
takımına kupasını vermek üzere Başkan Mehmet Beşir Ayanoğlu sahaya
zıplıyor…

Turnuvanın ve günün, kısacası bu müstesna anın pişkince ve yüzsüzce
bir de hatıra fotoğrafı çekiliyor…

Vali ve Başkan birlikte salondan ayrılıp, yoğun işlerinin (!) başına
geçiyorlar… Maç da kaldığı yerden devam ediyor… şin garip tarafı bu
final maçını, 1. ilan edilen Arçelik takımını 3-2 yenen, 2. ilan edilen
Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü takımı almaz mı ?... Al sana karmaşanın
ve pişkinliğin en üst tarifi olacak formül… Derhal kupalar el
değiştiriyor.. Temel fıkrsası gibi.. Çoğunuzun güldüğünü şimdiden görür
gibi oluyorum… Ama üzerinde durulacak bir trajik tablo yaşanmış, koskoca
Vali ve Belediye Başkan ülkemizde spora bürokrasi platformundan verilen
değersizlik ve saygısızlık bu çok düşündürücü örnekle yerle bir olmuş,
kimin umurunda… “Burası Türkiye ?...” demekten ben bıktım !... Utanmaz
arsızlar bu rolleri üstlenmekten bıkmadılar ?... Yazıklar olsun !...


Kahraman aktörleri “Oskar”a aday gösteriyor, şiddetle de
kınıyorum !...




İşte bu.. Epr_3004_14

TEBESSÜM MOLASI...



ALET MESELESİ

Hikaye bu ya, ülkenin birinde “En ama en Başbakan” her gittiği yerde
ailelere en az çocuk yapma emri vermiş ... Hükümet de yeni bir nüfus
patlaması beklentisinde özene bezene hazırladığı (!) tasarıyı büyük bir
başarıyla (!) meclisten geçirmiş… Ayrıca büyük bir kıyak yaparak çocuğu
olmayan ailelerin bu sorununu çözmek için "CİCİ BABA SERVİSİ" kurmuş
!... Cici Baba evliliklerinin ilk beş yılında çocuk sahibi olamayanlara
yardım eden bir devlet memuru...

İşte CAVCAV ailesi de böyle bir problemlerini gidermek için aile reisi
Hacı CAVCAV vasıtasıyla Hükümet'e başvurur...


Hacı CAVCAV cumada veya cumartesindedir... Bayan CAVCAV evde yalnızken,
atanan "Cici Baba"yı beklerken kapı çalınır !...


Kapıyı bayan CAVCAV açar !.. Karşısındaki yakışıklı genci gören bayan
CAVCAV, "Cici Baba" zannederek heyecanla içeri buyur eder !... Ancak bu
genç "Cici Baba" değil, aslında kapı kapı dolaşarak fotoğraf çeken bir
seyyar fotoğrafçıdır !... Aralarındaki konuşma aynen aşağıdaki gibidir
!...

Bayan CAVCAV : Günaydın ?...

FOTOĞRAFÇI : Günaydın efendim !... Ben şey için gelmiştim...

Bayan CAVCAV : Açıklamanıza gerek yok !... Kocamla "Bebek" konusunda
her şeyi konuştuk !... Buyrun, içeri girin !...

FOTOĞRAFÇI : (Biraz şaşırmıştır...) Öyle mi ?... Bebek işinde
üstüme yoktur !...
Özellikle ikizlerde...

Bayan CAVCAV : Kocam da öyle söyledi... Buyrun, oturun...

FOTOĞRAFÇI : O zaman kocanız belki de size ............

Bayan CAVCAV : Aaa evet, ikimiz de en iyi sonucun boyle alınacağını
düşünüyoruz !...

FOTOĞRAFÇI : Öyleyse hemen başlayalım !...

Bayan CAVCAV : (Kızararak sorar...) Şey nerede başlayalım ?...

FOTOĞRAFÇI : Her şeyi bana bırakın lütfen ?... Ben genellikle iki
kez banyo kuvetinde, bir kez kanapede ve belki bir kaç kez yatakta
denerim... Bazen oturma odasının halısında, bazen yemek masasının
üzerinde iyi oluyor...

Bayan CAVCAV : Banyo, oturma odasının halısı, yemek masasının üstü
?... Neden bizim başarılı olamadığımız şimdi daha iyi anlaşılıyor !...

FOTOĞRAFÇI : Şey hanımefendi, hiç kimse ilk seferinde iyi bir sonuç
garanti edemez ama yedi, sekiz kere denersek mutlaka istediğimizi elde
ederiz !...

Bayan CAVCAV : (Gözleri fal taşı gibi açılmıştır, biraz da
sinirlenir...) : Afedersiniz ama biraz fazla olmuyor musunuz ?...

FOTOĞRAFÇI : Kesinlikle değil !... Benim işimde insanlar aceleci
olmamalıdırlar !...

Bayan CAVCAV : Başarılı oluyor musunuz bari ?...

FOTOĞRAFÇI : (Çantasını açarak, bir sürü bebek fotoğrafı
gösterir...) Şu bebeklere bakın... Bunlar benim hep benim işlerim !...
Bakın, mesela bu tam dört saat sürdü...

Bayan CAVCAV : Evet çok güzel bir bebek !...

FOTOĞRAFÇI : Fakat gerçekten güç bir iş... Görmek istiyorsanız, şuna bir
bakın ?... İster inanın, ister inanmayın, bu Taksim Parkı'nda, bu da
Belediye otobüsünün içinde oldu !...

Bayan CAVCAV : (Hayretler içindedir !...) Tanrım !...

FOTOĞRAFÇI : Bunlar da İstanbul'un en şirin ikizleri !... Ama
annelerini bir görmeliydiniz ?... Onunla çalışmanın ne kadar zor
olduğunu anlardınız ?...


Bayan CAVCAV : Öyle mi ?...

FOTOĞRAFÇI : Sormayın !... Sonunda işi doğru yapabilmek için onu
Topkapı Müzesi'ne götürdüm !... Herkes çevremizi sardı... İşimiz
gerçekten çok güçleşti !... Peş peşe dört beş !... ve iş bitti !...

Bayan CAVCAV : Dört beş kez ?...

FOTOĞRAFÇI : Evet !... Üstelik üç saate yakın sürdü !... Asistanlarım
kalabalığın fazla yaklaşmasını engellediler... Karanlık olmadan önce
yeniden denemeliydik ancak güvercinler aletimin üzerine konup gagalamaya
başlamazlar mı ?...

Bayan CAVCAV : Ne diyorsunuz ?...

FOTOĞRAFÇI : Böyle istenmeyen durumlar oluyor bazen tabii... Ben
tekniğimi geliştirmek için tam 4 yıl harcadım !... Mesela bu işi bir
büyük mağazanın vitrininde gerçekleştirmek isterim ?...

Bayan CAVCAV : (Hiddetlenir !...) : Bu kadar da olmaz !...

FOTOĞRAFÇI : Hanfendi hazırsanız, otomobilden ayağı alıp geleyim
?...

Bayan CAVCAV : (İyice şaşırır !...) Ayak mı ?...

FOTOĞRAFÇI : Aaa evet, ağır olduğu için sürekli elde taşımak inanın
zor oluyor, onun için ayak kullanıyorum !...

Hanfendi ?... Hanfendi ?... Hay Allah, neden bayıldı şimdi bu kadın
?...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
İşte bu..
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İşte Montaj Belgeleri! İşte Baykal'a Atılan Çamur!
» İşte 11'ler..
» İşte Cesaret!...
» İŞTE O Logo..
» İşte ilk tur maçları!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Özel :: Blog Dünyası :: Sizden Gelen Yazılar-
Buraya geçin: