ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Alparslan Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Alparslan Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Alparslan

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Alparslan I231076_gsli

Alparslan Empty
MesajKonu: Alparslan   Alparslan EmptyPaz Haz. 06, 2010 5:48 am

Selçuklu Devleti hükümdarı, Türk milletinin en büyük kahramanlarından.
Selçuklu Devletinin kurulmasında önemli rolü olan Horasan valisi Çağrı
Beyin oğludur. 20 Ocak 1029’da doğdu. İyi bir tahsil gördü, sayısız
zafer kazanarak mertliği ve iyi kumandanlığı ile ün saldı. Babasının
ölümünden sonra Horasan valisi oldu. Amcası Tuğrul Bey, 4 Eylül 1063’te
öldüğü zaman, vasiyeti üzerine, Selçuklu tahtına Alparslan’ın ağabeyi
Süleyman getirildi, fakat Türk beyleri buna itirazda bulundular ve
Alparslan’ı hükümdar tanıdılar.

Alparslan 27 Nisan 1064’te büyük bir törenle tahta çıktı. Amcasının
vezirliğini yapan ve Süleyman’ın tahta çıkmasını isteyen Amidülmülk
Kündiri’yi azledip, büyük bir devlet adamı olarak tarihe adı geçen
Nizamülmülk’ü vezir tayin etti. Başına buyruk beylerle mücadeleye
girişen Alparslan, hepsini bir bayrak altına toplamayı başardı. Böylece
Selçuklu Devleti kuvvetlendi.

1064 yılının sonuna doğru Alparslan, Bizans İmparatorluğu’nun üzerine
yürüdü. Gürcistan’ı zaptetti. İsyan eden kardeşi Kavurd’u itaate
zorladı. 1065’te Amuderya ırmağını geçti, o bölgedeki hükümdarla
anlaştı. Alparslan’ın beyleri, Anadolu’da akınlar yapıp sayısız zafer
kazandılar. Selçuklu Sultanının gittikçe kuvvetlenmesi Bizans
İmparatorluğu’nu telaşlandırdı. İmparator Romanos Diogenes ordusunu
toplayıp sefere çıktı. Palu’ya geldiğinde Malatya’da bıraktığı ordusunun
Türkler tarafından perişan edildiği haberini aldı. Geri dönmeye mecbur
kaldı.

1070 yılında Alparslan, Horasan ve Irak ordularının başında Azerbaycan’a
girdi, sınırdaki kaleleri fethetti. Van gölünün kuzeyinden geçerek
Malazgirt önüne vardı, kale teslim oldu. Diyarbekir'den Elcezire’ye
girdi, Urfa’yı kuşattı. Mısır’da birbirleriyle mücadele eden Fatımi
komutanları, Alparslan’ı Mısır’ı almaya teşvik ediyorlardı. 1071 yılında
Selçuklu ordusu Halep’te toplandı.

Alparslan’ın Mısır Seferine çıktığını öğrenen Bizans İmparatoru Diogenes
son bir hamle yapmayı düşündü. Azerbaycan’a kadar giderek Türk
kalelerini zapta ve Türkleri Anadolu’dan atmaya karar verdi. Rumeli’de
yaşayan Peçenek ve Oğuz Türklerini de ordusuna kattı. 13 Mart 1071’de
200.000 kişilik Bizans ordusu İstanbul’dan yola çıktı. İmparator,
halkına büyük zaferle dönmeyi vaad etmişti. Diogenes ve ordusu yol
boyunca katliam yaparak Erzurum yoluyla Malazgirt’e ulaştı. Halep’i
teslim aldığı sırada Bizans ordusunun gelmekte olduğunu öğrenen
Alparslan, Mısır Seferinden vazgeçip kuzeye doğru yola çıktı. Bizans
ordusunun harekatını günü gününe haber alarak, vaziyetini ona göre
ayarladı. Musul, Rakka, Urfa yoluyla Diyarbekir ve Bitlis’e ulaştı.
Ordusundan on bin kişilik bir kuvvet ayırıp Ahlat’a gönderdi. Bizans
kuvvetleri ile ilk çarpışma Ahlat’ta oldu. Bizanslılar bozuldu. Buna
iyice kızan imparator, Malazgirt Kalesine hücum edip, içerde yaşayan
kadın-çocuk, ihtiyar ne varsa hepsini öldürdü. Malazgirt’e doğru devamlı
yol alan Alparslan, 24 Ağustos günü Malazgirt’in doğusundaki Rahva
Ovasına ulaştı. Ahlat’a gönderilen kuvvetlerin gelmesi ile kısa bir
zamanda karşısına çıkmasına şaşıran Bizans İmparatoru da, ordusunu Rahva
Ovasının öbür tarafında düzene koydu. Anlaşma tekliflerinin
reddedilmesi üzerine savaş hazırlıkları başladı.

26 Ağustos Cuma günü askerlerini toplayan Alparslan, atından inerek
secdeye vardı ve; “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin
karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi!
Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!”
diye dua etti. Sonra atına binerek askerlerine döndü ve; “Ey askerlerim!
Eğer şehid olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere
çıkacaktır. Benden sonra Melikşah’ı tahta çıkarınız ve ona bağlı
kalınız. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.”

Bu sözler orduyu coşturdu. Büyük şevkle ileri atıldılar. Alparslan son
derece kurnazca bir harp taktiği planlamıştı. Hilal şeklinde yaydığı
ordusuyla akşama kadar Malazgirt meydanında dövüştü. Şaşkına dönen
Bizans ordusu, hilalin içine düştü. 200.000 kişilik koca ordu perişan
oldu. İmparator esir edildi (Bkz. Malazgirt Meydan Muharebesi).

Sultan Alparslan savaştan sonra huzuruna getirilen imparatoru, hiç ümid
etmediği şekilde affetti. Bizans imparatorunun harp tazminatı ödemesi,
her yıl haraç ve ihtiyaç halinde Selçuklu ordusuna asker göndermesi
karşılığında barış antlaşması yapıldı. Fakat Diogenes, İstanbul’a geri
dönerken, Bizans tahtının el değiştirmesi, antlaşmayı geçersiz kıldı.
Alparslan da, Selçuklu şehzadelerini Anadolu’yu fetihle görevlendirdi.
Türkler, kısa zamanda Anadolu’ya hakim oldular.

Sultan Alparslan, Malazgirt zaferinden sonra 1072 senesinde çok sayıda
atlı ile Maveraünnehir’e doğru sefere çıktı. Türkleri bir bayrak altında
toplamak istiyordu. Ordunun başında Buhara’ya yaklaştı. Amuderya nehri
üzerinde bulunan Hana kalesini muhasara etti. Kale komutanı, Batınî
sapık fırkasına mensup Yusuf el-Harezmi, kalenin fazla dayanamayacağını
anladı ve teslim olacağını bildirdi. Hain Yusuf, Alparslan’ın huzuruna
çıkarıldığı sırada Sultan’a hücum edip, hançer ile yaraladı. Yusuf’u
derhal öldürdüler. Fakat Sultan Alparslan da aldığı yaralardan
kurtulamadı. Dördüncü günü, 25 Ekim 1072 tarihinde; “Her ne zaman düşman
üzerine azmetsem, Allahü tealaya sığınır, O’ndan yardım isterdim. Dün
bir tepe üzerine çıktığımda, askerimin çokluğundan, ordumun
büyüklüğünden, bana, ayağımın altındaki dağ sallanıyor gibi geldi. “Ben,
dünyanın hükümdarıyım. Bana kim galip gelebilir?” diye bir düşünce
kalbime geldi. İşte bunun neticesi olarak, Cenâb-ı Hak, aciz bir kulu
ile beni cezalandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce
işlemiş olduğum hata ve kusurlarımdan dolayı Allahü tealadan af diliyor,
tövbe ediyorum. Lâ ilâhe illallah Muhammedün resulullah!...” diyerek
şehid oldu. Tahran yakınlarındaki Rey şehrine defnedildi. Yerine oğlu
Melikşah geçti.

Sultan Alparslan, saltanatı müddetince İslam dinine hizmet etti.
İslamiyet’i içten yıkmaya çalışan gizli düşmanlara ve Batınî, Şiî
hareketlerine karşı çok hassastı. Hatta bir defasında; “Kaç defa
söyledim. Biz, bu ülkeleri Allahü tealanın izniyle silah kuvveti ile
aldık. Temiz Müslümanlarız, bid’at nedir bilmeyiz. Bu sebepledir ki,
Allahü teala, halis Türkleri aziz kıldı” demişti.

Alparslan, büyük tarihi zaferlerinin yanısıra, medreseler kurmak, ilim
adamlarına ve talebeye vakıf geliri ile maaşlar tahsis etmek, imar ve
sulama tesisleri vücuda getirmek suretiyle de hizmetler yaptı. İmam-ı
Âzam’ın türbesi, Harezm Camii ve Şadyah kalesi gibi pek çok eser inşa
ettirdi. Zamanında; İmam-ı Gazali, İmam-ül-Haremeyn Cüveyni, Ebu İshak
eş-Şirazi, Abdülkerim Kuşeyri, İmam-ı Serahsi gibi büyük alimler
yetişmişti.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Alparslan
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Genç Alparslan, Gençler'de
» Alparslan Erdem Gençlerbirliğin'de !
» Alparslan erdem face
» Alparslan Kartal, Denizlispor'da
» G.Birliği'nde Alparslan şoku!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: