ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Fener Rum Patrikhanesi Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Fener Rum Patrikhanesi Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Fener Rum Patrikhanesi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Fener Rum Patrikhanesi I231076_gsli

Fener Rum Patrikhanesi Empty
MesajKonu: Fener Rum Patrikhanesi   Fener Rum Patrikhanesi EmptyPtsi Haz. 07, 2010 3:43 am

Ortodoks kilisesinin başpiskoposluğu. İstanbul’da Fener semtindeki Aya
Yorgi kilisesinde bulunduğu için Türkiye’de Fener Rum Patrikhanesi
adıyla anılmaktadır.
Birinci Constantinus’un (306-337) Roma İmparatorluğunun başkentini
Roma’dan Bizans’a taşıması ve şehre Konstantinopolis (İstanbul) adını
vermesiyle buradaki kilise başpiskoposluk mevkiine yükseldi. Böylece
Bizans’ın daha önce bağlı bulunduğu Herakleia Perinthos Metropolitliği
de Konstantinopolis’in yetki alanına girdi. Altıncı asırda piskoposun
resmî ünvanı “Yeni Roma (Konstantinopolis) Başpiskoposu” ve “Ekumenik
Patrik” idi. Hıristiyanlık Doğu Avrupa’nın büyük bölümüne (Bulgaristan,
Sırbistan, Romanya, Rusya) Konstantinopolis’ten yayıldı. Bilhassa
Osmanlıların akınlarına hedef olmaya başladıktan sonra zaman zaman bâzı
Bizans imparatorlarının Doğu ve Batı kiliselerini birleştirme
teşebbüslerine patriklik şiddetle karşı çıktı. Fâtih Sultan Mehmed Han
İstanbul’un fethini gerçekleştirdiği sırada, son Patrik İkinci
Athanasios, iki kilisenin birleşmesine karşı çıktığı için görevi
bırakmış ve yerine tâyin yapılmamıştı.

Fâtih Sultan Mehmed, İstanbul’u aldıktan ve Ayasofya’yı da câmiye
çevirdikten sonra Ortodokslara dînî hayatta serbest olduklarını, bir
patrik seçerek patrikhânenin faaliyete geçirilmesini bir fermanla
bildirdi. Fermanda patrikhâneye çok geniş haklar tanınıyordu. Fâtih’in
hiçbir mecburiyeti yokken onlara bir takım dînî imtiyazlar tanımaktaki
gâyesinin; doğu ve batı kiliselerini birbirinden ayırmak olduğu
belirtilmektedir. Esâsen, ikiye bölünmüş bir Hıristiyanlığı bu
siyâsetiyle devam ettirmek istedi tezi akla ve mantığa uygun geldiği
için kabul edilmektedir. Halbuki İslamiyetin müdafii olarak hareket eden
ve hazreti Peygamberin müjdesine mazhar olan Fâtih Sultan Mehmed’in
burada insana insan olma bakımından verdiği değer ortaya çıkmaktadır. O
târihe gelinceye kadar hiçbir hükümdara nasip olmayan ve bugün için dahi
uygulanması mümkün görülmeyen bu büyük toleransı ile Fâtih, insanlığın
en yüksek mertebesine erişmiş hârikulâde bir şahsiyettir.

Patrik makamı, 1453-56 yılları arasında bugünkü Fâtih Câmiinin bulunduğu
yerdeki Havâriyyûn Kilisesinde, 1456-1587’de ise Manastır kilisesinde
kaldı. Buranın Fethiye adıyla câmiye çevrilmesinden sonra Fener’de
Panakgia kilisesine (1587), buradan Balat’taki Hagios Dimitrios
kilisesine (1597) ve son olarak da günümüzdeki patrikhânenin bulunduğu
Aya Yorgi kilisesine taşındı (1601).

On yedinci yüzyıldan itibaren bâzı patriklerin siyâsetle uğraştıkları ve
merkezî otoriteyi sarsıcı hareketlerde bulunmaları üzerine
patrikhânenin haklarına kısıtlama getirildi. Devlete karşı tutum ve
davranışları sebebiyle Patrik Porthenios IIIve Patrik Gregorios II
asıldılar. 1821’de ise, Yunanistan’ın bağımsızlığı için ayaklanan Rum
çetelerine para ve silâh yardımında bulunan ve Mora Ayaklanmasını
açıktan açığa kışkırtan Patrik Gregorios, İkinci Mahmud Hanın emriyle
patrikhânenin orta kapısında îdâm edildiler. Patriğin göğsüne asılan
yaftada kendilerine bahşedilen imtiyazlar belirtildikten sonra; “Allah
tarafından müeyyed ve bekâsı, Âyât-ı semaviyye ile sâbit bulunan din ve
devlet” aleyhinde işlediği hıyânetler sayıldıktan sonra, başkalarına da
ibret olsun diye idam edildiği ifade ediliyordu. Bu târihten îtibâren
patrikhânenin ana giriş kapısı devamlı kapalı tutuldu. Rumlar hâlâ bu
kapıyı intikam hissi ile kapalı tutmakta ve burada bir Türk büyüğü
asılmadıkça açmayacaklarını ifade etmektedirler.

1829’da Yunanistan’ın bağımsızlığını kazanmasından sonra patrikhane her
geçen gün Yunan hükümeti ile işbirliğini arttırdı. Osmanlı topraklarında
yaşayan Rumları pâdişâha ve idareye karşı devamlı kışkırtmaya çalıştı.
Pâdişah aleyhinde çalışan gizli cemiyetleri destekledi. Birinci Dünyâ
Savaşından sonra (1918) Türk topraklarının bir bölümünü Yunanistan’a
bağlamak ve Bizans’ı yeniden diriltmek gâyesiyle harekete geçti. Bu
amaçla Rum Matbuat Cemiyeti, Rum İttihadı Millî Cemiyeti, Etniki Eterya,
Rum İzcilik Teşkilâtı, Rum Küçük Asya Cemiyeti ve Rum Trakya Cemiyeti
gibi kuruluşları maddî bakımdan destekledi. 16 Mart 1920’de İstanbul’un
işgâli üzerine, patrikhâneye Bizans’ın çift başlı kartal armasını
taşıyan bayrağı çekildi. Ayrıca Ayasofya’yı da ele geçirip kubbesine çan
ve kapısına Bizans bayrağı asmak isteyen patrikhâne, Sultan Vahideddîn
Hanın özel muhafız birliğini buraya yerleştirmesi üzerine bu arzusuna
kavuşamadı.

Kurtuluş Savaşının kazanılmasından sonra Patrik Doroteos ile
patrikhânenin önde gelen din adamları Yunanistan’a kaçtılar. Türk
milleti zor gününde kendisini arkadan hançerleyen patrikhânenin artık
ülke sınırları dışına çıkarılmasını istiyordu. Nitekim Lozan görüşmeleri
sırasında Türk murahhas heyeti, patrikhânenin artık İstanbul’da
kalamayacağını kesin bir dille ifade etmişti. Buna rağmen İngiliz
diplomatı Lord Gürzon’un İnönü ve Rızâ Nur’la görüşmesinden sonra
patrikhânenin Türk topraklarında kalmasına müsâade edildi. Bu muahedeye
göre patrikler TC uyruklu olarak ve Sen Sinot Meclisince seçileceklerdi.


1987’de patrikhâneye bağlı dört metropolitlik (Kadıköy, Adalar, Terkos,
Bozcaada ve Gökçeada), 61 Rum Ortodoks kilisesi, 11 Rum manastırı
faaliyet hâlindeydi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Fener Rum Patrikhanesi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Ve Fener zirvede!
» Bobo Fener'e
» Fener'den Imza Şov
» Fener'i tam 16 kez yendi
» Fener de söndü!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: