Mirsad Türkcan... 4 kez Efes Pilsen’de, 1 kez CSKA’da, 1 kez Ülker’de ve 3 kez de Fenerbahçe Ülker’de şampiyonluk sevinci yaşadı. Yani tam 9 kez, 4 farklı takımda lig kupasını kaldırdı. Efes’te yaşadığı Koraç Kupası şampiyonluğu, 12 Dev Adam’ın Avrupa ikinciliğindeki katkısı, daha 21 yaşında Avrupa Şampiyonası’nda ‘ribaunt kralı’ olması ve defalarca kulüp takımlarında da bunu tekrar etmesi, Euroleague’de oynadığı ‘final-four’lar, MVP ödülü alması... Yani neredeyse yaşamadığı zafer, tatmadığı başarı kalmadı... Yıldız oyuncu bu parlak kariyere nasıl ulaştığını ve gündemdeki konularla ilgili düşüncelerini anlattı...
Kaybetmeye hiç tahammülün yok değil mi?
Ben değişik ülkelerde oynadım, sayısız coach, oyuncu, masör, doktor tanıdım. Hepsi farklı bir karaktere sahip. Benim karakterim de bu. 9 tane şampiyonluk yaşadıysam bunun payı vardır. Benden daha yetenekli oyuncular vardır. Ancak daha hırslısı zor bulunur. Çünkü şampiyonlukları yetenekler değil, karakterler kazanır. Şimdi Ömer’e ve bana sorulan “Finallerde neden performansınız artıyor” sorusunun cevabı da bu aslında. Karar anlarında kazanmayı en çok isteyenler güler. Benim için artık paranın önemi yok. İnanın yine çocuk gibi oynuyorum. Kazanmaktan başka hiçbir şeyi düşünmüyorum.
Seri 3-2 olunca, aklına geçen sezon geldi mi?
Açıkçası ben korktum. İki takıma kağıt üzerinde baktığınızda Efes favoriydi. Biz seriyi 3-1’e getirirken son anlarda kazandık, kaybedebilirdik de... Son maça kalsa çok zorlanırdık. Çünkü bizim takımdakiler daha genç. Efes tecrübesiyle canımızı yakabilirdi, Allah’tan oraya bırakmadık. 6. maça çok iyi konsantre olduk ve işi bitirdik.
Bu sezon iki kupa kazandınız...
Fenerbahçe olarak 4 senede 5 kupa kazandık. Üç şampiyonluk, Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Kupası aldık. Euroleague’de ilk 8’e kaldık. Bunlar önemli işler. Ama kariyerimdeki en önemli şampiyonluk bence bu sezonkiydi. Benim için çok şey yazıldı, çizildi. Hatta ‘Fenerbahçeli değil’ bile dendi. Şimdi herkes görmüştür benim ne kadar Fenerbahçeli olduğumu. Şampiyon olduğumuz gece adrenalinden uyuyamadım. Kalktım bilgisayarın başına geçtim bir araştırma yaptım. Barcelona’dan sonra en başarılı ‘spor kulübü’nün Fenerbahçe olduğunu gördüm. Bir tek futbolda fire verdik ama onu da son anda kaybettik. Bunun için gurur duyuyorum. Bayan basket, erkek basket, voleybol, boks, yüzme... Hepsinde şampiyon olduk.
Aziz Yıldırım bu sezon final-four iddiasında bulundu, sence başarabilecek misiniz?
Başkanımız vizyonu geniş bir insan. Hedefi yüksekte tutuyor. Ben genç bir oyuncu olarak Efes’e geldiğim zaman NBA’e gideceğimi söylemiştim, herkes güldü. Ama sonunda gittim. Fenerbahçe’de de Başkan hedefi koydu. Bu hemen bu sene mi olur seneye mi olur bilemem ama, kesinlikle olacaktır bir kaç yıl içinde. Ben bunun en güzel örneğini CSKA’da yaşadım. CSKA ‘Avrupa’da şampiyon olacağız’ diye yola çıkmıştı. Üç sene üst üste final-four’a kaldılar. Ardından Messina göreve geldi, meyveler toplanmaya başladı. Kupaya da ulaştılar ama en önemlisi, tam 9 yıldır final-four’dalar.
Rakip oyuncu olsam sana sinir olurdum. Bazen tepkilerini abartmıyor musun?
Benim basketbola bakışım şu: Sen yapmazsan rakibin yapar. Sen ribaunt almazsan rakibin alır, sayı atmazsan rakibin atar, şampiyon olmazsan rakibin olur. Benim felsefem bu. Ben sahada rakibi sinir etmesem, rakip beni eder. Ermal çok sevdiğim bir insan. Ama ben bütün final boyunca onu provoke etmeye çalıştım. Ben yapmazsam o yapacak. Psikolojik üstünlüğü almak çok önemli. Benim karakterimde bu var. Ben bunları yapmazsam Mirsad olamam.
‘MİLLİ TAKIMDA SEVE SEVE OYNARIM’
Milli takımda seve seve oynarım. Beni Mirsad yapan iki ekip var. Bir tanesi Efes, bir tanesi milli takım. Çünkü Milli takımda ben 21 yaşında Avrupa Şampiyonası ribaunt kralı olmuştum ve o günden sonra herkes beni konuşmaya başlamıştı. Ancak 2005’ten bu yana Tanjevic beni düşünmedi, gençlerle oynamak istediğini söyledi. Ben milli takıma zarar vermemek için ‘Beni alın oynamak istiyorum’ demedim ama çağrılırsam da koşa koşa giderim. Hele 2010 gibi önemli bir noktada bunu kim istemez ki...
‘Aydın Örs dönmeli’
Aydın Örs’ün Türk Basketbolu’nda aktif olmaması çok büyük bir kayıp. O gelmiş geçmiş en büyük antrenör. Müthiş beyefendi, inanılmaz iyi bir insan. Onun dışarıda kalması yazık, günah. Nerede olursa olsun ama Aydın Abi artık aktif olmalı. Çünkü herkesin ondan öğreneceği bir şeyler var. Basketbolun en büyük isminin dışarıda olması bana çok koyuyor.
‘Ergin Abi büyük insan’
Ergin Ataman çok iyi bir insan ve iyi bir antrenör. Tabii ki o da takımı kazansın diye mücadele edecek, elinden geleni yapacak. Son maçtan sonra da bizim benche geldi, Tanjeviç başta olmak üzere, Ertuğrul abiye, bizlere sarılıp tebrik etti. Bu onun ne kadar büyük insan olduğunu gösterdi bence. centilmenlik yaptı. Benim için çok önemli bir kişi diyebilirim.
