Rebellious No-Post !
Favori Oyuncu : Metin Oktay Mesaj Sayısı : 14623 Puan : 258171 Rep : 2564 Yer : Ali Samiyen Cinsiyet : Kayıt tarihi : 19/08/09
| Konu: 5 Duyu Organı Çarş. Haz. 09, 2010 8:35 pm | |
| Burun, anatomik olarak, yüz üzerinde alınla üst dudak arasında bulunan, dışa çıkıntılı, iki delikli koklama ve solunum organıdır. koku alma organıdır.burun boşluğu iki delikle dışarı açılır.diğer taraftan da yutağa bağlanır.burnun içerisinde mukus tabakası,kılcal damarlar ve kıllar bulunmaktadır.burnun iç kısmının tüylü ve nemli olusu sayesinde dışarıdan alınan hava nemlendirilir ve temizlenir.kılcal damarlar sayesinde hava ısıtılır. koku almaçları ve duyu sinirleri burun boşluğunun üst kısmında bulunur.bu bölgeye sarı bölge denir.bir kokunun burun tarafından algılanabilmesi için mukus içerisinde çözünmüş olması gerekir.çözünen madde koku alma hücrelerini uyarır.uyartı koklama ile beyne iletilir.böylece koku alınmıs olur Koku Birçok memelide, burun ana koklama (koku alma) organıdır. Hayvanlar burunlarını çektiklerinde hava burun boyunca ilerler ve burun boşluğun konkalarından geçer. Bu müdahale sonucu oluşan türbilans havayı yavaşlatır ve olfaktör epitele doğru yöneltir. Olfaktör epitel yüzeyinde, hava ile taşınan koku molekülleri olfaktör reseptör nöronlarıyla temasa geçer ve bunlar beyinde molekülün özelliklerini elektrik sinyallerine dönüştürürler. Tat duyusuyla ilişkisi Tat duyusunun daha iyi bir şekilde algılanabilmesi için koku önemlidir. Nitekim koku fonksiyonlarında sorun olduğu zamanlar tat duyusunun algısında da yetersizlik görülür. Yine güzel kokular tat duygusunu olumlu yönde etkilerler, nitekim bu nedenle yiyeceklerin tatlarının yanı sıra kokularına da büyük önem verilir. Dil (lingua, tongue), Ağız içinde bulunan ve 5 duyudan "tad alma" yı gerçekleştiren kaslardan yapılmış organ. Ayrıca yiyecekleri çiğneme ve yutma işlemine yardım eder, insanlarda konuşmayı da sağlar. DİL KASLARI (Musculi linguale) XII. Kafa çifti olan N.hypoglossus tarafından innerve edilen sekiz adet dil kası. İntrinsik kaslar dilin içinde yeralır. ekstrinsik kaslar ise, dil kemiği (os hyoideum) dan başlayıp dilde sona ererler ve yine dilin hareketlerinden sorumludurlar. Kulak (auris), işitme işlevini gören ve denge organını içinde bulunduran anatomik yapıdır. Üç kısımda incelenir: • Dış kulak, • Orta kulak, İç kulak. Dış kulak (Auris externa) İki kısımdan oluşur. Dışa doğru çıkıntı yapan kısmına kulak kepçesi (auricula) adı verilir. Kulak kepçesi sesin yönünün belirlenmesinde işlev görür. Burayı orta kulağa bağlayan kanal ikinci kısmı yapar ve dış kulak yolu (meatus acusticus externus) adını alır. Dıştan içe doğru uzanan bu kanal yaklaşık 2,5 cm kadardır ve S harfi şeklinde kıvrılmıştır. Kanalın bir kısmı kıkırdak; diğer kısmı kemik yapısındadır. Kıkırdak kısım üzerinde tragi adı verilen kıllar vardır. Kanal içinde bezlerin salgısı ve bunların üzerine binen tozlar sonucu kulak kirleri (cerumen) oluşur. Bu kirler birleşip kuruduğu zaman (buşon) kanalı tıkayabilir ve işitmeye engel olabilirler. Dış kulak yolunun sonunda yarı saydam olan sedef renginde kulak zarı (membrana tympani) bulunur. Kulak zarı; dış kulak ile orta kulağı birbirinden ayırır. Her iki yüzü, atmosfer basıncı ile dengelenmiştir. Zarın iç yüzünü, östaki borusu (tuba auditiva) aracılığı ile boğazdan (pharynx) gelen hava dengeler. Böylece kulak zarının içe çökmesi engellenmiş olur. Orta kulak (Auris media) Yaklaşık 0,5 cm³ hacminde küçük bir boşluktur. İçinde hava ve 3 tane küçük kulak kemikçiği bulunur. Boşluğa östaki borusu aracılığıyla hava gelir. Boşluğun arka duvarı temporal kemik içerisinde yer alan mastoid hava hücrelerine (cellulae mastoideae) açılır. Birbiri ile eklemleşen üç kemik timpan zarına çarpan ses dalgalarının amplıtüdünü yükselterek, iç kulaktaki sıvıya iletirler. Kulak zarına tutunan ilk kemik malleus (çekiç kemiği)'tur. Ortadaki incus (örs), sondaki ise stapes. (üzengi)'tir. Üzengi kemiği oval pencere (fenestra vestibuli) adı verilen açıklık üzerine oturur. İç kulak (Auris interna) Çok karışık yapılardan oluşan ve önemli fonksiyonlar üstlenen kısımdır. Hepsi de temporal kemik içerisinde yer alan, birbirinden ayrı üç kemik boşluktan meydana gelir. Bu kemik boşluklara kemik labirent (labyrinthus osseus) adı verilir. Kemik labirent üç bölümden oluşur.Oval pencerenin açıldığı kısma vestibulum denilir. Diğer ikisi ise cochlea (salyangoz kabuğu) ve semisirküler kanallar (canalis semisircularis osseus, kemik yarım daire kanalları)'dır. Vestibulum merkezde olmak üzere; önünde cochlea, arkasında semisirküler kanallar yerleşir. Her üç bölme de, perilenfa adı verilen sıvı ile doludur. Kemik labirentin içinde, labirentin kıvrımlarına uyan ve içi endolenfa ile dolu olan zar labirent (labyrinthus membranaceus) bulunur. Zar labirentin, kemik labirent kısımlarına uyan bölmeleri şunlardır: Vestibulum içindeki kısmı, utriculus ve sacculus'tur. Cochlea içinde kalan kısmı ductus cochlearis ve semisirküler kanallar içinde yer alan kısmı da ductus semisircularis adını alırlar. İşitme organı (corti organı) ve mekanizması Mekanik ses uyarılarını elektrik impulslarına dönüştüren reseptörlere işitme veya corti organı denir. Bu reseptörler zar cochlea'nın (ductus cochlearis) içinde yerleşmiş olarak işitme siniri (n. cochlearis) ile irtibat halindedirler. Dış kulak yolu içinde ilerleyen ses dalgaları, kulak zarını titreştirerek buraya temas eden kulak kemikçiklerini harekete geçirir. Burada amplitüdü yükselen ses dalgaları, kemik labirent içindeki perilenfa'ya taşınır. Buradan da endolenfa membranına ulaşırlar. Endolenfa'da ki dalgalanma ince saç kılı şeklindeki reseptörleri (corti organı) uyarır. Bu işlem, sinir impulslarının başlamasını ve işitme siniri ile beyne taşınmasını sağlar • Cilt (Organ)
• Diğer anlamları için Cilt makalesine bakınız. Hayvan anatomisi ve dermatolojide deri veya cilt, altında barındırdığı kas ve organları koruyan ve doku tabakalarından oluşan bir örtü sistemi organıdır. Cilt bizi dışarıya karşı koruyan bir bariyerdir. Aynı zamanda vücut ısısını ve su dengesini korur, çeşitli zararlı maddelerin ter yoluyla vücuttan atılımını gerçekleştirir. Kabaca üç tabakadan oluşur. En altta, destek dokusu olan kollajen, kan damarları ve salgı bezleri bakımından zengin dermis tabakası yer alır. Ortada stratum bazale denilen sürekli yeni hücrelerin yapıldığı tabaka vardır ki bu hücreler yavaş yavaş cildin üst tabakalarına doğru yolculuk yaparlar ve yaklaşık 14. günde artık canlılıklarını kaybetmeye başlayarak en üstte birikirler ve stratum korneumu (boynuzsu tabaka) oluştururlar. Normal bir cildin sağlığını ve güzelliğini sürdürebilmesi için en üstteki ölü hücrelerin sürekli dökülüp yenilenmeleri gerekir. Ayrıca bir çok etkisi vardır Göz ve görme Işığı geçirmeye ve elverişli üç tabakanın birleşmesinden oluşmuştur. En dıştaki birinci tabakaya, "sert tabaka" ya da "gözakı" denir; bu tabaka önde tümsekleşerek, saydam tabakayı oluşturur. Beyaz ve telsel yapıda olan sert tabaka, gözü koruyan gerçek bir zardır. Çok damarlı bir bağ dokusu olan damar tabaka, iki yüzündeki boyalı hücre örtüsüyle, gözyuvarını tam bir karanlık oda haline getirir. Bunun ön bölümünde, kirpiksi cisim kasları ile kirpiksi bölge yeralır; kirpiksi bölgenin çok damarlı olan asıcı bağı gergin tutmak için kanla dolan küçük piramitler halindeki çıkıntılara, "kirpiksi uzantı" denir. Kirpiksi bölgenin uzantısı olarak, ön bölümde damar tabaka renk değiştirerek ortası delik (gözbebeği) bir diyafram oluşturur (iris). Rengi insandan insana değişen iris, gözbebeğini büyültüp küçültmeye yarayan kas telleri kapsar: Işınsal kas telleri gözbebeğinin genişlemesini, iris büzücü kasının çember telleriyse, gözbebeğinin büzülmesini sağlar. Gözün üçüncü ve çok ince tabakası olan ağ tabaka, duyarlı bir tabakadır. Bunun arka bölümünde bulunan ortası çukur, beyazımsı küçük kabarcık (görme sinir diski), görme sinirinin girdiği yerdir ve "kör nokta" diye adlandırılır. Kör noktanın biraz ötesinde, sarı nokta yeralır; burası da dıştan gelen görüntülerin en iyi biçimlendiği görme bölgesidir. Gözün arka kutbuna giren görme siniri, damartabakaya doğru birçok sinir teli halinde yayılır ve üç tabaka halinde dizili nöronlarla sona erer. Birinci tabakadaki nöronların (çok kutuplu nöronlar) silindir ekseni, görme sinirinde sürer; ön uzantılarıysa, ikinci tabakanın iki kutuplu nöronlarıyla bağlantı kurar; ikinci tabakanın nöronları da, üçüncü tabakanın görme nöronlarının silindir eksenlerine bitişir. Bu tabakada, bir ucu ağ tabakanın kırmızı bölümüne giren, koni ve çubuk biçimindeki nöronlar yeralır. Koni ve çubukların serbest uçları, damar tabakadan yana yöneliktir: Damar tabakaya gelen ışık ışınları kırılır ve ağtabaka hücrelerinin sinir uçlarını etkiler. Gözün şematik yapısı • a: Görme siniri • b: Kör nokta • c: Sert tabaka(Gözakı) • d: Damar tabaka • e: Ağ tabaka(Retina) • f: Kirpiksi cisim • g: Arka oda • h: İris • i: Saydam sıvı • j: Saydam tabaka(Kornea gözü renklendiren tabaka) • k: Ön kamara (Humör aköz) • l: Mercek (Silier) Kasları • m: Göz merceği • n: Kirpiksi cisim • o: Jelatin görünüşlü camsı cisim • p: Sarı leke(Odaklama noktası)
| |
|