ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hafıza Molekülü Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hafıza Molekülü Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hafıza Molekülü

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Hafıza Molekülü I231076_gsli

Hafıza Molekülü Empty
MesajKonu: Hafıza Molekülü   Hafıza Molekülü EmptyÇarş. Haz. 09, 2010 10:07 pm

Her gün beynimize beş duyu aracılığı ile bir yığın algı,
etki,enformasyon, izlenim ve bilgi gelir. Bunlardan bazıları hatırlanır,
bazıları ise unutulur gider. Unutulan verilerin bir kısmı duyulup
anında unutulur, bir kısmı hazırlanılan bir sınavın başarılmasına kadar
akılda tutulur, bir kısmı ise bir ömür boyu saklı kalır. Neden her veri
yaşam süresince hatırlanamıyor?

Şu an kendinizi dinleyip son bir ayda yaşadıklarınızı hatırlamaya
çalışın. Bize enteresan gelen bilgiler, hoşlandığımız, beğendiğimiz yada
aksine nefret ettiğimiz simalar, şaşırtan, kötü, can sıkıcı yahut özel
anlarımız akla ilk gelen bilgilerdir. Tüm bu hatırlananların ortak
özelliği verilerin duygularla boyanmasıdır. Önemli olan bizi bir şekilde
çok etkilemiş olmasıdır. Sinir hücreleri olan sinapslarımız aracılığı
beynimize ulaşan bilgiler elektrik akımı veya frekanssal titreşim
formlarıyla tanınırlar. 10-15 saniye kadar süren impulslar daha sonra
kesilir. Ulaşan impulslar beyin hücrelerini tetikler, eklenebileceği
bağlantıyı araştırıp bağlantı kurar. Beyinde bilgiler puzzle’ın
parçaları gibi belli bağlantılarla şifrelenir. Yeni bilgi beyinde
bağlantı yapabileceği ilgili bilgiyi arar. Eğer ulaşan bilgi daha
önceden yer etmiş bilgilerle bir çağrışıma giremiyor yada bir merak ve
ilgi uyandırmıyorsa yararsız bilgi adıyla etiketlenip dışarı atılır.
Bilmediğimiz lisanda duyduğumuz konuşmalar, telefon numaraları gibi
bilgiler çok kısa süre içinde unutulur. Bir kulağımızdan girip diğer
kulağımızdan çıkması misali çok kısa sürede unutulan bilgilerdir.

Beyinde indikatör görevi gören bu tarz impulslar bizde ani
reaksiyonların oluşmasına neden olmaktadır. Trafik lambasının kırmızı
yanması, karşıdan karşıya geçerken hızla üzerimize gelen arabanın korna
çalması alıcı duyuları uyarır ve beyine impuls gönderir ve o an
biyolojik bedende ani reaksiyonlar oluşturur. Hemen akabinde bizlerin
hayati kararlar almasına imkan sağlar. Bu tarz algıların beynin
korteksinde değerlendirilip,cevaplandırılmaları çok zaman alır ve tepki
gecikir. Her türlü hareketin kortekste denetlenip, kontrolden geçmesi
şarttır. Beynin buna karşı geliştirdiği yol tüm hareketlerin beyinde
önceden programlanıp, kesin şeklini alması ve giderek
otomatikleşmesidir.

Düşünen beyin diye tanımlayacağımız beynin korteks tabakası beş duyu
organından gelen verileri değerlendirir ve bilinçli cevaplar verir.
Otomatik (motor) hareketlerde enformasyonlar kortekse uğramadan direk
sinir hücrelerine iletilir. Nöronlar sinir sistemi üzerinden taşınarak
kaslara iletilir ve davranış ortaya konulur.

Alışkanlık diye bilinen bu tarz davranışlar belli çalışmaların ardından
kazanılan davranışlardır. Bir olay karşısında konulacak tepkinin veri
datasından anında çekilip, yürürlüğe konulması, hareketlerde güveni,
kesinliği ve yumuşaklığı beraberinde getirecektir. Beynin yükünü
hafifletmesi yanında bir çok işin aynı anda yapılması avantajını
sağlamaktadır. Trafiğin yoğun olduğu bir bölgede arabanızı sürerken, bir
yandan arkadaşınız ile sohbet etmeniz öte yandan radyodan gelen melodi
ile ritim tutmanız olağan bir hal almış, davranışlar zaman almaksızın
kendiliğinden oluşmuştur. Bir gitarist eline gitarı aldığı zaman çalmaya
başlar, elleri beyin gibi işler ve gitarın hangi perdesine basacağını
düşünmez. Akışın başarısı ise, daha önceden yaptığı etütlerin ne kadar
verimli bir şekilde çalıştığına bağlı olarak değişir.

Enformasyonların beyinde kalıcı bir şekilde kayıtlanması çağrışım yolu
ile hafızadaki diğer enformasyonlarla birleştirilmesidir. Öğrenilen
bilgilerin önceden edinilen bilgilerle bağlanması kalıcılığı
sağlamaktadır. Soyut olarak anlatılan bu konunun bir yönü de hücre
içersinde gerçekleşen kimyasal tepkimelerdir. Hepimizin adını sıkça
duyduğu protein sentezi hafıza mekanizmasıyla yakından ilintilidir.
Protein sentezi en kaba ifadesi ile DNA molekülündeki genlerin anlatım
yaparak bir ürününü ortaya koymasıdır. Bu ürünler enzim, hormon gibi
kompleks protein molekülleridir. Kan yolu ile gerekli bölgelere
ulaştırılır.

Her hücrenin bir mikro hafızası vardır. Boyutu mikro olmasına rağmen
ihtiva ettiği tüm yaşamsal bilgiler ile dev bir kütüphaneye benzetmek
yanlış olmaz. Nesilden nesile aktarılan bu minik ama dev arşiv DNA
molekülüdür. DNA molekülü ikili sarmal yapıya sahip ve başlıca dört
kimyasal maddeden oluşur. (A-adenin,G-guanin,S-sitozin,T-timin) Bu dört
harf üçerli kombinasyonlarla bir araya gelerek genetik kodonları meydana
getirirler, bir diğer ifade ile genetik şifreyi oluştururlar.

Beyne gelen ilk uyarının gelmesi ve beyinde bağlantı araması olayını
hücresel birimde incelersek beyin hücrelerindeki DNA molekülündeki
genlerin, hızla taranması (search) anlamına gelmektedir. Bir anlamda
internette kelime ile search yapma işlemi gibidir. Bir bulguya
rastlanırsa size bunların adresleri öncelik sırasına göre sunulur. Beyin
hücrelerinde de bu türden sonuçlar alınır ve çağrışımı en yoğun olan
gen , impulslar ile uyarılır. Yapılan araştırmalarda sanılanın aksine,
protein sentezi yapılacak DNA molekülünün ikili sarmal yapısının lokal
bağların çözülüp, mRNA sentezi yaptığını göstermiştir. Bir fotoğrafın
negatifi gibi DNA’daki mevcut genin negatif şablonu RNA molekülü olarak
hazırlanır. Bu hazırlanma işlemine giriş ve hazırlık evresi ile
enformasyon kısa süreli hafızaya geçmiş olur. İşlemin sonucunda oluşan
RNA (Buna m-RNA adı verilir m=messager-mesaj) hücrenin çekirdek
bölgesinden ayrılmak üzere harekete geçer. Bu hareketin start verildiği
anda, bilgi, kısa süreli hafızadan uzun süreli hafızaya yönlenmiş olur.
mRNA’ların protein sentezi merkezleri olan ribozomlara erişebilmeleri 20
dakikalık süre içinde gerçekleşmektedir. Bu süre zarfında şok edici bir
olayın yaşaması sonucu güçlü bir impuls beyine varırsa, protein sentezi
bu noktada kesintiye uğratılmış olur. Bunun sonucunda mRNA molekülü
mevcut bilgisini protein molekülüne dönüştürmeden bozunuma uğrar.20
dakika içinde hatırlanan izler bir daha hiç hatırlanmamak üzere silinip
gider. Trafik kazası geçiren bir insanın kaza anını şok geçirip o anı
hatırlayamaması bu sebepledir.

Proteinlerin en küçük alt birimi olan amino asitlerin çeşitli sayı ve
sıralarda yan yana gelip bir zincir oluşturması, protein moleküllerini
yaratmaktadır. Protein sentezinde kullanılan insanlardaki aminoasit
çeşidi 20dir. Alfabedeki harfler gibi aminoasitlerinde yan yana
gelmeleri binlerce çeşit protein moleküllerini oluşturur. Algılanan
impulsların uzun süreli hafızaya dönüştürülmesi enformasyonların protein
moleküllerine dönüştürülmesi ile mümkündür. Enerji formunda olan
bilgiler hafıza molekülleri adını verdiğimiz proteinlere dönüştürülür.
Bu işlem ribozomlarda gerçekleştirilir. mRNA da üçlü genetik şifreye
karşılık gelen aminoasitler ribozomda birbirlerine peptid bağları ile
bağlanması sonucunda protein molekülleri oluşturulur.

Hatırlama anında, hücrenin uyarılması sonucu protein şeklinde saklanan
bu enformasyonlar tekrar hafızaya çağrılır.

Uzun zamandan beri moleküler biyoloji uzmanları beyin hücreleri içinde
yaşamın tüm izlerinin,algı ve anılarının, hatta önemsiz gibi görünen en
ufak ayrıntı ve zayıf izlerin dahi tümüyle saklandığını ileri
sürmektedirler. DNA bileşimlerinin üzerinde yer alan moleküller
kendilerini ilgilendiren bir uyarı aldıklarında ,bulundukları yerden
çözümleyerek, enzimler aracılığı ile yeni bir ‘’satır’’ oluşturmaya
gider yani yeni bir nükleotid sıralama içine girerler. Bu yönde değişim
ile (mutasyon) bilgiler DNA üzerine yazılır Böylece nesiller boyu,
bilgilerin aktarımı sağlanabilir.

Uzun süreli hafızaya işlenmiş bilgilerin istenildiği zaman
hatırlanılmasını engelleyen baskılar mevcuttur. Sinapslar arası bağlantı
bölgelerinde iletişimi sağlayan transmitterler mevcuttur. Uyarı sonucu
bu maddenin bloke olması neticesinde beyinden bilgiler alınamadığı için
bilindik bir şeyin hatırlanamaması sorunu ile karşılaşırız. Hipnoz
sırasında baskılayıcı etkenlerin tümü ortadan kalkar.

Yaşanmayan ve tanınmayan , yalnızca okunan yada duyulan bir bilgiyi
öğrenmek daha güçtür. Gerçekten yaşanılan bir anın, duyu organları ile
algılanması, bilgiyi içsel yaşantıya dönüştürür. Kısaca enformasyonlar
ne kadar çok kanaldan beyne ulaşırsa o derece kolay hatırlanır, güç
unutulur.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Hafıza Molekülü
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» DNA Molekülü (Deoksiribo Nükleik Asit)
» Hafıza Testi
» Hafıza kaybı ve bunamayı önlüyor
» Hodgson: "Agger hafıza kaybı yaşıyor"

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Biyoloji-
Buraya geçin: