Juan Pablo Pino Puello, 30
Mart 1987’de Kolombiya’nın Karayip kıyısında sıcak bir plaj şehri olan
Cartagena şehrinde doğdu. 15 yaşında
Independiente Medellin’in yetenek
avcıları tarafından keşfedilen oyuncu, daha büyük bir şehire göç ederek
futbol topunun peşinden ilk yolculuğuna çıkmış oldu.
Medellin’deki ilk yılının ardından A
Takım formasını üzerine geçiren Pino, genç yaşta sergilediği başarılı
futbolla ülkesinde dikkatleri üzerine çekerek, genç milli takımlara
çağrılmaya başladı.
Gerek milli takım, gerekse kulübündeki başarısıyla Avrupa kulüpleri
tarafından da takibe alınan
Kolombiyalı
oyuncuya kanca atan ilk kulüp, 2010 Dünya Kupası’nda da dikkat
çektiği üzere
Güney Amerika transfer pazarında iyi işler çıkaran
Udinese
kulübüydü. İtalyan ekibine transferi son anda gerçekleşmeyen
Pino, komşu ülke Fransa’nın
Monaco takımı tarafından kadroya katıldı. Bu transfer gerçekleştiğinde 20
yaşına girmek üzere olan Pino’nun, üst düzey yeteneklerinin yanı sıra
bir şansı da, Avrupa’da az rastlanan Güney Amerikalı teknik adamlardan
birinin
Monaco’nun başında
olmasıydı. Buna karşın Brezilyalı teknik direktör
Ricardo Gomes, öğrencisine ilk sezon
yalnızca bir karşılaşmada ilk 11’de sahaya çıkma izni verdi ve onda da
ilk düdükten yalnızca 36 dakika sonra Pino, hocasının yanındaki yerini
aldı. Genç oyuncu, 2006-2007 sezonunun ikinci yarısı boyunca kadrosunda
bulunduğu Monaco’da yalnızca 243 dakika alabildi.
2007 yaz döneminde teknik direktörünün gözüne girmeyi başaran
Pino, yeni sezonda daha fazla şans
buldu. İlk yarıdaki 19 maçın 15’inde forma giyen,
Ricardo tarafından genellikle sağ
kanatta oynatılan
Pino, yine de
yalnızca dört defa ilk 11’de sahaya çıkmıştı. Bu fırsatı elde ettiği 5.
karşılaşma olan ikinci yarının ilk maçıyla birlikte Ligue 1’de 424
dakika ter döken Kolombiyalı, bu karşılaşmanın ardından daha fazla şans
bulmak adına kendi isteğiyle Belçika’nın
Charleroi takımına kiralandı. Ancak bu kez de sakatlık
belası, genç oyuncunun yakasına yapıştı. İlk iki haftada oyunun son
bölümlerinde takıma ısındırılan Pino, ilk 11’de görev yaptığı ilk maçın
31. dakikasında sakatlanarak takımından 1,5 ay uzak kaldı. Sakatlık
sonrasında oynadığı ilk maçta da 24. dakikada, sedyeyle sahayı terk etti
Kolombiyalı oyuncu. Böylece Charleroi macerası, onun için kayıp bir
devreye işaret etti.
2008-09 sezonu ise,
Pino’nun
Avrupa kariyerindeki ilk yükselişine sahne oldu. Ligin ilk haftasıyla
beraber takımda yer edinen genç yıldız, yine iki aylık bir sakatlık
yaşadı ancak dönüşüyle birlikte performansını daha da yükseltti. 18.
haftada
Valenciennes ağlarına
Fransa kariyerindeki ilk golü bırakan Pino, takip eden haftada
Bordeaux karşısında iki asist, bir de
frikikten golle oynadı. Ligin sonlarına doğru skorer kimliğini daha da
ön plana çıkaran oyuncu, ligde
1574
dakikada 6 gol, 3 asist istatistiğini yakaladı.
Juan Pablo Pino, yeni teknik
direktör
Guy Lacombe tarafından
as takımda düşünülmeyerek 2009-10 sezonunun ilk döneminde bir düşüş
içine girse de, ligin son bölümünde performansını tekrar yükselterek ilk
11’e yükseldi ve son haftaya kadar da takımdaki yerini korudu. Bu sezon
772 dakikada 2 asistle oynayan
Pino, Kolombiya Milli Takımı’nda da
3
kez forma giydi ve yakın gelecekte takımın en önemli
oyuncularından biri olmasına kesin gözle bakılıyor.
Juan Pablo Pino; kanatlar, on
numara ve ileri uç olmak üzere hücumun her bölgesinde forma
giyebiliyor. Müthiş sürati, pas futboluna yatkınlığı, yüksek oyun zekâsı
ve üstün tekniği, çalım yeteneğiyle dikkat çekiyor.
1.76 boyunda ve
23 yaşında olan, ülkesinde
“El Mago” (Sihirbaz) lakabıyla anılan
Juan Pablo Pino, artık Galatasaray’ın başarısı için mücadele edecek.