ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hakemlik dersi verdi Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Hakemlik dersi verdi Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Hakemlik dersi verdi

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258178
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Hakemlik dersi verdi I231076_gsli

Hakemlik dersi verdi Empty
MesajKonu: Hakemlik dersi verdi   Hakemlik dersi verdi EmptyÇarş. Tem. 28, 2010 11:32 pm

Hakemlik dersi verdi B68e45c4-ca13-46b8-9631-ab8430c43ed6

Galatasaray-Fenerbahçe karşılaşmasına Alman
hakemin yönetimi damga vurdu. Türkiye'de yabancı hakem konusu sık sık
tartışılan bir konu. Bir özel maç için kararlarını fazla ciddi bulanlar
oldu.
Siz nasıl buldunuz?
Türkiye'de çok şapsalca bir düşünce var; "Futbol kuralları, maçın önemine göre değişir" diye. Böyle bir kural yok. Futbol
kuralı, futbol oynanan her yerde geçerlidir. İki köy arasındaki maçta
da aynı kural geçerlidir, kale yerine taş konulan mahalle maçında da
aynı kural geçerlidir, Dünya Kupası maçında da aynı kural geçerlidir.
Başka da kural yoktur. Alman hakem bunun böyle olduğunu gösterdiği için
bizdeki bazı şapşallar şaşırdılar. 'Efendim, daha maçın 14. dakikasında
bu kadar sarı kart çıkar mı?' Yok ya!.. Çünkü sarı kart çıkarmanın
dakikası var. Türkiye'de alışılmış o. 'Birinci yarıda ne yaparsan yap
kart çıkmaz, ikinci yarıda çıkar.' Büyük takımlara...
Özellikle de Fenerbahçe'ye... Sarı kart gören beraat eder, ondan sonra ne yaparsa yapsın ikinci sarı kart çıkmayacağını bilir! Şimdi herkes Selçuk'a yükleniyor.
Selçuk en günahsız adam burada. Çünkü senelerden beri adam
Fenerbahçe'de birinci karta olağanüstü bir şekilde itiraz ettiği halde
ikinci kartı görmemeye alışmış. Ne bilsin ki Alman farkını!.. Şaşkına döndü çocuk ikinci sarıdan kırmızı kartı görünce.
Ama gazeteleri okuyorsun, maçın spikerini dinliyorsun, '14. dakikada iki
sarı gösterilir mi?' Yok ya!.. Kırmızı kartın dakikası var çünkü;
kırmızı kart 80. dakikada gösterilir!..
Türkiye'de böyle garip bir yorum anlayışı var. Özel maçlar ayrı, ilk yarı ayrı, son dakikalar ayrı...
1986 Dünya Kupası'nda İskoçyalı futbolcu Jose Batista, 55.
saniyede kırmızı kart görünce bir tek Türk gazeteciler şaşırmıştı. 'Yahu
santranın arkasından kırmızı kart mı olur' diye! 'Kırmızı kart olmaz,
hele bir ısınalım, hele bir kendimize gelelim! Çayımızı kahvemizi
içelim, ondan sonra kırmızı kart. 45. saniyede hem de Dünya Kupası'nda
olur mu efendim!..' Bir tek biz şaşırdık. Alışmamışız çünkü...

Hakemlik dersi verdi 823522876601

CEZA ALABİLİRLERDİ
Türk hakemlerinin alacağı çok ders var. Bu hakemin Selçuk'a
gösterdiği ikinci sarı kart ve kırmızı kartı Türkiye'de göstermeye
cesaret edecek hakem yok. 'Olabilir' demiyorum yok. 'Var' diyen varsa
çıksın ortaya...
Geçen sene Fenerbahçe'nin yaptığı bütün maçları ve o maçlarda Selçuk'a
nasıl müsamaha gösterildiğini, nasıl hoşgörü ile bakıldığını, ikinci
kartın nasıl gösterilmediğini ben o kişiye anlatayım. Her hafta seninle
burada konuştuk! "Bunlar nasıl 90 dakikayı tamamlıyorlar" demedik
mi? Türk hakemlerinin yüzünden. 'Efendim, Dünya Kupası'ndaki hakem
rezilliğini gördükten sonra, Türk hakemliğine laf söylenmez.' Yok ya!..
Dünya Kupası'ndaki hakemin rezil olması benim hakemimi kurtarmaz. İşte
Alman hakem doğru örnektir. 14. dakika kırmızıyı çakar Selçuk'un alnına,
'İşte Türk hakemleri buyurun bakın' der, sizin hakemliğiniz burada
biter. -Birçok derbide birçok olay yaşandı ama ne hakemler içeri gitti, ne de gereken kartları gösterebildi. Yine
olacak. Derbiye kalmasına lüzum yok. İlk Fenerbahçe maçından sonra
Fenerbahçelilere gösterilmeyen sarı ve kırmızı kartları konuşacağız
seninle. Fenerbahçe-Antalya maçından sonra lütfen konuşalım. Önceden söylüyorum.
Ben bizim hakemleri biliyorum. Gösteremezler. Çünkü adam memur
olarak kazandığı maaştan fazlasını 1.5 saatte kazanıyor. Canına okurlar,
adamın hakemliği biter, serveti gider elinden...

-İki takımı da Avrupa maçlarıyla birlikte yoğun bir tempo
bekliyor. Sezon öncesi stresi yüksek böyle bir maç organizasyonu
yapılması doğru muydu?
Yanlış. Ben Fenerbahçe yöneticisi olsam,
Galatasaray yöneticisi olsam, sezon başında bir Fenerbahçe-Galatasaray
maçı oynanmasını istemem. Şu maçtan Selçuk ağır cezalarla çıkabilirdi, Bilica ağır cezalarla çıkabilirdi.
Çok daha başka olaylar olabilirdi.
Fenerbahçe ve Galatasaray işin içine girdi mi ne maçı olursa olsun; işin içine iddia giriyor.
Uzağa tükürme yarışı yapsan kavga çıkabilir.
Öyle bir gerilim içinde oynanıyor. Şimdi sezonun başında takım daha oturmamışken, bir derbi oynamanın alemi yok. Ha, para lazım!
Paraya gelince iş, akan sular duruyor.

AKILCI BİR SEÇİM
-Geçen sene mor formayı tercih eden ve büyük bir sansasyon yaratan
Galatasaray bu defa somon rengi tercih etti. Yeni formaları nasıl
buldunuz?
Her sene değişik formalar yapmak fevkalade doğru bir şey. Çünkü
forma satışı önemli gelir kaynaklarından biri. Her sene yeni bir forma
sunmak Manchester United'ın keşfi. Yıllar yılı böylece tonla para
kazandılar. Şimdi Galatasaray taraftarlarında o bildiğimiz klasik
sarı-kırmızı forma var. Geçen sene tonla mor forma sattılar. Ondan da
var. Bu sene ne satacak? Bu sene yeni bir renk bulmak lazım. Somon buldular. Seneye yeşil yaparlar, öbür sene pembe yaparlar, öbür sene turuncu yaparlar.
Artık 'endüstriyel futbol' diyoruz, 'para' diyoruz...
Sen para kazanmak için Fenerbahçe maçını yapıyorsan, somon rengi forma yapmak çok daha cazip, çok daha akılcı bir şey.

* * *
İYİ OYNAMASINA BAĞLI
-Beşiktaş flaş transferlerine devam ediyor. Querasma'nın ardından
Guti'yi kadrosuna kattı. Guti, Beşiktaş'a yararlı olabilir mi?
Transferin iki hedefi var:
1- Takımların eksiklerini tamamlamak. 2- Tribünleri ve televizyon seyircisinin sayısını artırmak.
Bir de Beşiktaş yönetiminin, taraftarlarıyla son yıllarda yaşadığı
anlaşmazlığı düşünürsen, tribünü avuçlayacak, kucaklayacak transferleri
yapmaları normal. Bütçeleri de el veriyorsa normaldir. Ama bu takımda
nasıl bir eksikliği tamamlar, ne işe yarar onu ancak maçlar başladıktan
sonra görebileceğiz.
Ortega gibi bir adamın Fenerbahçe'de hiçbir işe yaramadığını gördük.
Buna karşılık "Futbolu bitti" denen Hagi'nin de Galatasaray'da 4 sene
harikalar yarattığına şahit olduk. Bu uyum meselesi.
Ama bir gerçek var ki Beşiktaş tribünlerini heyecanlandıran isimler alındı. -Beşiktaş diğer takımlara göre sosyal anlamda daha kapalı gözüküyor.
Guti de marjinal özel yaşantısı ile biliniyor. Bu anlamda bir sıkıntı yaşanır mı?
İyi oynarsa mesele yok. İyi oynamazsa bütün kirli çamaşırlar ortaya dökülür.
Türkiye'de kural budur.

UEFA DENETLİYOR
-
Fenerbahçe'de hafta sonu yapılan Yüksek Divan Kurulu
Toplantısı'na Yıldırım'ın, "Bana para konusunda eleştiri yapmayın" ve
Hakan Bilal Kutlualp'in denetlemede sahte imza kullandığına yönelik
iddiaları damga vurdu. Siz bu açıklamalarla ilgili neler
söyleyeceksiniz?

Bütün bunların cevabını UEFA verecek.
Gazetelerde satır aralarında kaybolan bir haber var. UEFA, borcu
yüzünden Real Mallorca'yı Avrupa Ligi'nden ihraç edip yerine
Villarreal'i davet etti.
Yani bu yazılanlar, söylenenler doğruysa Fenerbahçe ihraca gidebilir.
Ama UEFA, Avrupa oynayan bir takıma, Fenerbahçe, Beşiktaş, Galatasaray,
Bursaspor 'devam edin' diyorsa demek ki anormal bir durum yok. İş
artık Türkiye'nin içinde durumu örtbas etmeyi geçti. Kulüp lisansını
artık UEFA veriyor. 'Senin Avrupa'da oynamaya hakkın var' ya da 'yok'
diye. İşte ilkini İspanya'da uyguladılar.
Onun için fazla kavga etmeye gerek yok. - Avrupa Bayanlar
Voleybol Ligi Finalleri'nde, Türkiye, Bulgaristan'a tie-break setinde
kaybedince şampiyonluk şansını yitirdi. Ardından İsrail'i mağlup ederek
turnuvayı 3. sırada tamamladı.
Türkiye açısından derece başarılı mı?
Yani, Bulgaristan'a yenilmemizi anlayamadım.
Bulgaristan şampiyon olsaydı bir derece. Setlere baktığın zaman Bulgaristan, Sırbistan önünde tutunamadı.
DEVLERİ YENDİ

O zaman biz kendi kendimizi fazla mı şişirdik?
Bulgaristan'a yenilmemizin bir izahı yok. Yani şampiyon takıma yenilsen belki bir derece ama Bulgaristan'a yenilmenin bir izahı yok.
Son yıllar içinde Türkiye'nin kız voleybolunda kimleri yendiğini biliyoruz. Dünyanın en önemli voleybol takımlarını yendi.
Rusya'yı yendik, Küba'yı yendik, Çin'i yendik, İtalya'yı yendik. Yani bu Bulgaristan'la, Sırbistan'ın esamesi okunmaz.
Ya yanlış yönetildi ya ciddiye alınmadı.
Garip bir şey. Hiçbir mantığı yok.

* * *
KAN DOPİNGİ YAPIYOR
Palandöken'de Avrupa Şampiyonası'na hazırlanan Elvan, Erzurum'da
selin ortasında kaldı ve hayati bir tehlike atlattı ve kepçe ile
kurtarıldı. Daha önce de gazetelerde ormanda koşarken ayı kovaladığı
haber olmuştu. Kamp yerini mi iyi seçemiyor, yoksa bela Elvan'ı mı
buluyor?

Erzurum doğru bir seçim. Avrupa Şampiyonası, Barcelona'da deniz seviyesinde yapılacak.
Deniz seviyesindeki şampiyonaya aşağı yukarı 2 bin-2 bin 500 metre
yukarıda hazırlanmak, kandaki oksijen taşıyan hücrelerin artması
bakımından önemli. Yüksekte çalıştığın zaman kan dopingini aslında biyolojik olarak yapıyorsun.
Lasse Viren, 1972 Olimpiyatları'nda ilk kan dopingini kullanan
adamdı. Yüksekte çalışıyordu ve orada oluşan bol oksijen hücreli kanı
çekiyordu. Yarışma gününde kendi kanını kendisine tekrar enjekte
ediyordu. Böylece kanında yabancı madde bulunmuyordu. Ama kan dopingiydi
ve muhteşem uzun mesafe koşuları kazanmıştı Münih Olimpiyatları'nda.
Şimdi onu daha bir yasal yapıyorlar. Çünkü yüksekten düzlüğe indiğin
zaman kan bir günde düzlük kanına dönüşmüyor, zaman alıyor.
Onun için Elvan'ın yüksekte çalışması, kanı açısından doğru. Bir de engebeli, dağlık alanda antrenman yapmak uzun mesafeli koşular için önemli. Afrikalılar, Etiyopyalılar, Kenyalılar niye uzun mesafede etkili oluyorlar?
Çünkü yaşadıkları ortam zaten engebeli.
O engebenin içinde inip çıkarak koşmak sadece kan kapasitesini değil
ciğer kapasitesini de geliştiriyor. Onun için Erzurum ve Bolu Dağları
seçimleri Elvan için doğru.

SPOR POLİTİKASI YOK
-İstanbul Cup heyecanı başladı. Tenisseverler Serena Williams'ı bekliyordu.
Ancak geçirdiği talihsiz kaza sonucu turnuvaya katılamadı. Serena'nın gelmemesi bir eksiklik yaratır mı?
Serena
aslında turnuvanın tek yıldızıydı. O da gelemedi. Bu da bizimkilere
ders olur bir daha tek yıldızlı bir turnuva düşünmezler. Bu aslında bu
iş sponsor meselesi. Artık büyük tenisçiler üç, otuz paraya gelmiyorlar.
Büyük paraya geliyorlar. Türkiye devletinin buna verebileceği fazla bir
para yok. Onun için devletin yönlendireceği iş adamları yatırım
yapmalılar.
Ama o devletin yönlendirmesi için o devletin spor bakanının bu işlerin
farkında olan birisinin olması lazım. Oysa spor bakanı Türkiye'de politik ayrıntılar içinde atanıyor. 'Efendim, Karadeniz Bölgesi'ne bir bakanlık verelim. Hangi bakanlık boş; Spor Bakanlığı.
Hadi onu oraya verelim' diye düşünüldüğü için devletin bir spor politikası oluşmuyor.
Türkiye'de, Barcelona'ya sponsor olan bir Türk Hava Yolları var.
Salzburg Müzik Festivali'ne sponsor olan Borusan var. Yani devlet teşvik
etse İstanbul Tenis Turnuvası'na sponsor olacak firma yok mu? Devlet
teşvik etse, aransa bulunmaz mı? Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ocak
ayında bir toplantı yapsa 'Ağustos'ta ki tenis turnuvasına destek olun
arkadaşlar.
Pamuk eller cebe' dese o iş adamları hayır mı diyecek? O zaman bir tane
Serena Williams değil beş tane Serena Williams davet edersin. Biri kaza
geçirir, dördü gelir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Hakemlik dersi verdi
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Din Kültürü Dersi Diyalogları
» Beşiktaş'tan takım olma dersi
» İzmir altılısı 46,95 TL verdi..
» Halil hayat verdi..
» Adana altılısı 17.428,84 TL verdi..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Özel :: Blog Dünyası :: Sizden Gelen Yazılar-
Buraya geçin: