Bugüne kadar Türk ve Yunan takımları Avrupa Kupaları'nda başta futbol olmak üzere hangi önemli spor branşlarında eşleştiği taktirde tribünlerde de sahada da yüksek gerilim yaşandı. Ve tüm müsabakaların kaliteleri istenilen düzeye gelmedi. Dün gece de alışılmış görüntüler tekrarlandı. İlk devrede iki takım futbolcuları üzerinde büyük baskı vardı. İlk maçtaki avantajını gözönüne alan Paok, geride iyi yerleşmiş kalabalık bir alan savunması uyguluyordu. Disiplinli ve hırslı Fenerbahçe oyunu sürekli karşı alana yıkmasına rağmen ilk 45 dakika bir türlü pozisyon bulamadı.Rakibini getirdiği tedbirlerle kanatlar çalışmadı. Alex, Niang ile yakın bağlantı kuramadı. Orta sahadan da ofansif katkı gelmedi. Niang çok yalnız kaldı. Stoch'un şahsi becerileriyle 2 pozisyonda seyirciye heyecan getirdi. Yenecek bir golün bile herşeyi hemen hemen bitireceği gözönüne alındığında F.Bahçe takım savunmasını ihmal etmedi.
EMRE HEYECAN GETİRDİ
İkinci devreye Emre'nin golüyle başlandı. Bu hem tribünlere hem futbolculara moral getirdi. Yine ataklar organize gelişmese de ilk yarıya oranla daha tehlikeli oldu. Maç başından beri uzun süre hiç hücumu düşünmeyen Paok da ilk çıkışında inanılmaz bir gol kaçırdı, boş kaleye hem de... Son 15 dakika ise F.Bahçe'deki yorgunluk belirtileriyle rakibinin tehlikeli atakları ve gol pozisyonları gelişmeye başladı. Ve maç uzatmaya gitti. Uzatma bölümünde yorğun F.Bahçe gereksiz yere tempo yükseltti. Bunun sonucunda kaleciden gelen uzun topta geniş alanda yakalanan 2 stoperin ortaklaşa hatalarıyla yenen gol herşeyin bitişi oldu. Artık bundan sonra yapacak fazla bir şey kalmamıştı. İtalyan hakem her yönüyle mükemmel bir yönetim gösterdi. Bütün yorumları ve kart uygulamaları üst seviyede doğruydu. Ama birtane önemli hatası vardı. O da son 5 dakida Lugano'nun yaptığı net kırmızı kartlık hareketi sarıyla geçiştirmesiydi. Bu da bence o atmosferde fazla eleştirilmemesi gereken hakem yorumuydu.
