Hızla gelişen teknoloji sayesinde bilgiye ulaşım imkanı kolaylaşmış, bilginin ulaşılabilir olması bilgi teknolojisinin hızla gelişmesine olanak tanımıştır. Bilgisayar teknolojileri bilginin çoğalmasını, geliştirilmesini, paylaşılmasını ve kolay iletimini sağlayan en büyük teknolojidir.
Ancak bunun bu kadar kolay olması herkes tarafından kabul edilebilir görünmemektedir. Bunun sonucu matbaa ile yani seri üretim için gerçekleştirilen yüksek hacimli kopyalama teknolojisi ile bilgiyi üretenin haklarının korunması için telif sistemi ortaya çıkmıştır. Telif sistemi başka bir deyişle kopyalama hakkı yazılım ürünlerinin sahipleri olduğunu belirtir ki, bu sahiplerin çoğu söz konusu yazılımların potansiyel faydalarını kamuoyu aleyhinde kısıtlamayı düşünmekte ve kullandığımız yazılımları kopyalama ve değiştirme hakkının sadece kendilerine ait olmasını istemektedirler [1].
Kitap, dergi, ses kasetleri ve video görüntülerindeki telif haklarının yanı sıra patentler, ticari markalar, coğrafi işaretler ve endüstriyel tasarımlar entelektüel mülkiyet hakları çerçevesinde değerlendirilmektedir. “Entelektüel mülkiyet hakları" elektronik bilgi yönetimindeki en kapsamlı ve zor konulardan biridir. Son yıllarda giderek yaygın olarak kullanılan elektronik dergiler, web sayfaları, elektronik tartışma listeleri gibi elektronik bilgi kaynaklarının telif hakkı çerçevesinde değerlendirilmesi konuyu daha da çetrefilleşmektedir. Çünkü telif haklarıyla ilgili paydaş sayısı artmaktadır. Kullanıcılar (okuyucu, izleyici, dinleyici, vd.), yazarlar (yazar, müzisyen, yapımcı, yazılım geliştirici, vs.), telif hakkı yasalarının uygulanmasından sorumlu idari ve adli makamlar, hakların toplanmasından sorumlu kuruluşlar, politika belirleyen ulusal ve uluslararası kuruluşlar bu paydaşlardan bazılarıdır [2].