Avrupa'nın en modern statları arasında yer alan ve 2009 UEFA Kupası finaline de ev sahipliği yapan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda çim yenileme ve güçlendirme çalışmaları başladı.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'na Hollanda'dan getirilen 12 metre genişliğinde ve 2 metre yüksekliğinde 4 cihaz 1000 wattlık, 60, 6 metre genişliğinde ve 1,5 metre yüksekliğinde 2 cihaz ise 600 wattlık 6 ampul sayesinde sahanın tümüne ultraviyole ışın yansıtıyor.
Avrupa'nın önde gelen kulüplerinin statlarında kullandığı özel çim yenileme sistemi sayesinde, sahanın çimleri tüm yıl boyunca korunuyor, sıcaklığı ve nem oranı kontrol ediliyor, zarar görmesi de engelleniyor.
Bu sistem kullanıldıktan sonra saha futbol oynamaya çok daha elverişli bir hale gelirken; sakatlık riski azalıyor, antrenman yapma şansı artıyor ve daha güzel bir görüntü ortaya çıkıyor.
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda çim güçlendirme ve yenileme çalışmaları 24 saatlik periyotlarla devam edecek.
-MOSTUROĞLU'DAN, DEMİRÖREN'E YANIT...
Beşiktaş Kulübü Başkanı Yıldırım Demirören'in, ''Del Bosque davasını Şekip Mosturoğlu yüzünden kaybettik'' şeklindeki açıklamasına, o dönem Futbol Federasyonu Başkan Vekili olan Fenerbahçe Kulübü Asbaşkanı Mosturoğlu'ndan yanıt geldi.
Mosturoğlu yaptığı yazılı açıklamada, yaşamının hiçbir döneminde Demirören ya da Beşiktaş Kulübü'nün avukatlığını yapmadığını ve o dönem Futbol Federasyonu (TFF) Başkan Vekili olarak görev yaptığını hatırlatırken, ihtilafın çözümünün, ilk aşamada TFF yargı organları tarafından ele alındığı için konuyla ilgili bilgi sahibi olduğunu kaydetti.
Hiçbir haklı sebebi olmayan ve buna rağmen sözleşme fesheden bir kulübün, muhatabına tazminat ödemediği bir örneğe, bugüne kadar hukuk literatüründe rastlanılmadığını vurgulayan Şekip Mosturoğlu, bu durumdaki kulüplerin, bir süreç içinde muhataplarına az ya da çok bir tazminat ödeme yükümlülüğü içinde olduklarını bildirdi.
Beşiktaş Kulübü'nün, Del Bosque ile arasındaki sözleşmeyi, hiçbir haklı nedene dayanmaksızın tek taraflı feshinin ardından, o tarihte kulübün ikinci başkanı olan Murat Aksu'nun yoğun çabasıyla, yabancılık unsuru taşımasına rağmen, ihtilafın TFF hukuk düzeni içinde çözümü konusunda büyük bir başarı elde edildiğini ve Beşiktaş'ın, söz konusu ihtilafta ödeyebileceği en düşük tazminatı ödeyerek konuyu kapatma şansını elde ettiğini dile getiren Mosturoğlu, şöyle dedi:
''Hukuki sürecin başladığı andan itibaren, gerek Sayın Murat Aksu ve kulübün hukuk müşaviri avukat Ömer Bedük, gerekse konuyu takip eden İtalyan avukatın şahsen şahit olduğum ısrarlarına, TFF'nin o tarihteki başkan vekili olarak benim ve TFF Hukuk Kurulu üyelerinin, Sayın Demirören'e, konunun uluslararası boyuta taşınmadan, kulüp lehine elde edilen hukuki avantajın sonuçlarından istifade edilmesi gerektiğine ilişkin tavsiyelerimize ve bu konuda özellikle İtalyan avukatın Sayın Demirören'e sunduğu iki sayfadan ibaret yazıla rapora rağmen, Sayın Demirören, ihtilafın sulhen çözümü konusunda uzlaşmaz bir tavır sergilemiş ve bunun sonucunda hukuki ihtilafın uluslararası safhasına geçilmiştir.''
İhtilafın FIFA safhasının da UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik'in büyük gücü ve verdiği destekle kulüp lehine büyük bir başarıyla sonuçlandığını ifade eden Mosturoğlu, ''Ancak Sayın Demirören, uzlaşmaz tavrını bu aşamada da sürdürmüştür. CAS aşamasında ise kulüp aleyhine olan sonuç ortaya çıkmıştır. Kulüp tarafından hiçbir şekilde kazanılma ihtimali olmayan bir davanın yargılama sürecinde uzun süre kulüp lehine elde tutulan pazarlık avantajı, Sayın Demirören'in uzlaşmaz tavrıyla yitirilmiş ve kulüp aleyhine bu ağır tablo ortaya çıkmıştır'' dedi.
Şekip Mosturoğlu, Yıldırım Demirören'in, Murat Aksu ile arasındaki başkanlık yarışında, bu konuyla ilgili gerçekleri kendi lehine olacak şekilde deforme ettiğini, adının olaya karıştırılmış olması nedeniyle açıklama yapma gereği duyduğunu da belirtti.
