Mustafa Sapmaz (FourFourTwo Genel Yayın Yönetmeni, Total Futbol Yorumcusu)"Elinden kim bilir benim gibi kaç futbolcu geçti?"
Necip Uysal bu cümleyi kendisini, A takımdan A2 takımına gönderen hocası
Mustafa Denizli için TFF’nin dergisi
Tam Saha’da
söylemişti. Takım sporlarında kendine güven kadar teslimiyet de
önemlidir! Karşındakine güven… İşte Necip Uysal’ı, Antalya’daki
hazırlık maçları kadrosunda görmemizin nedeni de budur. Yüksek sesle “
Gençler neden oynamıyor” cümlesinin kurulduğu ana denk gelmesi, olsa olsa tesadüftür.
Orta saha oyuncularının özellikleri arasında, "kazandığı topu olumlu
kullanmak, top kazanmaktan daha değerlidir" fikrine inanıyorsanız;
Necip Uysal’ı tarif ediyorsunuz demektir. Benzetmeleri pek sevmesem de,
durumu daha iyi açıklamak için; Necip Uysal,
Beşiktaş’ın
Lampard’ı olabilir!
Yıldız oyuncuların yükseliş hikâyelerine bakın. Ortalamanın üzerinde
ilginçlikler olduğunu görürsünüz. Sadece futbolları ile değil,
yaşamlarıyla da farklılardır.
Rıdvan Şimşek de öyle.
12 yaşında bir takıma gireceksiniz, sonra basamakları üçer beşer
çıkarak 17 yaşında A Takım'da ilk onbir oynayacaksınız. Bir
sohbetimizde “Hızlı ve
güçlü” demişti
Mustafa Denizli ondan bahsederken. Eksik yönlerinin olduğuna inanıyordu, sözlerine dökmese de Denizli.
Antalya kampında her iki oyuncuyu vitrine koydu! Doğru zamanda
kullanarak, eksiklerini giderip gidermediklerini görmek istedi belli
ki…
Genç futbolcuların kazanılmasında doğru zamanlama önemlidir. “
Yeter, Yıldırım Demirören yeter” tezahüratları altında bu çocukları izleseydik, şimdi adlarını takas ya da kiralık haberleri arasında görebilirdik.
Şimdi
bu iki genç hakkında konuştuklarımız arasından kelimeler çıkaralım:
yetenek, kendine güven, fiyakalı bir hikâye, şans ve oynamak için doğru
zaman… Bugün
Batuhan’ı yitirmek üzere olduğumuz
yetenekler arasına alıyorsak, tüm bunlara sahip olup tek bir şeyi
anlayamamasına bağlayabiliriz: Karşındakine güven!
Mustafa Denizli’ye teslim olsaydı, bugün Rıdvan ve Necip’ten daha fazla ondan bahseder olurduk!
