ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258045
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri I231076_gsli

1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri Empty
MesajKonu: 1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri   1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri EmptyPaz Haz. 06, 2010 4:40 am

Türkiye Cumhuriyetinin rejim yapısını belirlemeye yarayan ve
demokratiklik belirtisi olan en önemli kurumlardan biri meclistir.
T.B.M.M. nine kuruluş ve çalışması üzerinde durmak gerekir. Türkiye�in
demokrasi tarihinde ilk meclis. I. Meşrutiyet ile gerçekleşmişti. I.
Meşrutiyet ve Kanun-i Esasi uzun ömürlü olmadı. Osmanlı-Rus savaşındaki
ağır yenilginin yarattığı ortamdan yararlanan II. Abdülhamit Meclis-i
Mebusan� dağıttı ve Kanunu-i Esasiyi uygulamadı. I. Meşrutiyetin
başarısızlıkla sonuçlanmasının asıl sebebi, bu hareketin halktan kopuk
olması, siyasi partilerin bulunmaması, kültürel birikim ve ekonomik
taban yokluğu ile bu birikimin oluşumunu sağlayacak demokratik
yapılanmanın bulunmaması idi. II. Abdülhamid� II. Meşrutiyeti yeniden
ilanına zorlayan İttihat ve Terakki hareketi ile 1908 de yeniden
anayasalı meclisli bir dönem başlamış oldu. Hatta 1909 da 31 mart olayı
ile padişahın hakları da sınırlandırılmıştı. II. Meşrutiyet dönemi
siyasi fikir, siyasi partiler anarşisini ve İttihat ve Terakki ile en
büyük rakibi olan Hürriyet ve İtilaf partisi arasında düşmanlıkla
açıklanan bir partizanlığa yol açtı. Bu partizan düşmanlık balkan
savaşında en acı bir şekilde yaşandı.
Mondros Mütarekesi imzalanmadan önce İttihat ve Terakki kendisini fesh
etti. Mütareke döneminde Hürriyet ve İtilaf partisi İngilizlerle
işbirliğine gitti. Atatürk Samsun� ayak basar basmaz başlattığı
İstiklal savaşını yeni bir siyasi kadrolaşma tabanı üzerine oturttu.
Çoğunluğu eski ittihatçı olan bu kadro Sivas kongresi sırasında
ittihatçılık yapmayacağına yemin etti. Yeni siyasi kadrolaşma ve
örgütlenmenin adı �üdafaa-i Hukuk�hareketi idi. Anadolu ve Rumenlideki
bütün dağınık Müdafaa-i Hukuk örgütleri Sivas kararları ile �nadolu ve
Rumeli müdafaa-i hukuk cemiyeti�adı altında birleştirildiler. Bu bir
bakıma siyasi bir mektep, kurtuluş mücadelesinin örgütü olacaktı.
Rejim yapısının belirlenmesini ve demokratikleşmeyi en iyi yansıtan
diğer unsur da siyasi partilerdir. İlk olarak T.B.M.M. içinde gruplardan
oluşan meclis öncelikle tek parti ile başlamış, daha sonra demokrasinin
gereklerinden olan çok partili sisteme geçiş için girişimlerde
bulunulmuştur.

Halk Fırkası�ın Kuruluşu (Cumhuriyet Halk Partisi)
Millî Mücadele�in başarıyla sonuçlanıp büyük bir zafer kazanılması
üzerine Büyük Millet Meclisi ilk amacına ulaşmıştı. Ancak Meclisin
içinde ve dışında değişik gruplar arasında tartışmalar ve muhalefet sona
ermemiş, aksine artma eğilimi göstermiştir. Meclis içinde varolan
muhalefet yapısına, İstanbul�a da bazı İttihatçılar ve basında katılmaya
başlamıştı.
Mustafa Kemal Paşa�ın parti kurma yolundaki teşebbüsü her şeyden önce,
meclis içerisinde giderek artan muhalefeti denetimi altına almak, hatta
yapılacak yeni seçimlerle, bir muhalefeti tasfiye ederek Meclise hakim
olmak isteğinden kaynaklanmaktadır. Gittikçe artan ve Lozan barış
görüşmelerinde şiddetlenen muhalefet meclisi iş yapamaz duruma
sokmaktaydı. Tıpkı 10 Mayıs 1921�e Müdafaa-i Hukuk Grubu�u nasıl
kurmuşsa, şimdi de doğrudan doğruya bir siyasi parti kurma yolunu
seçiyordu.
Parti kurma düşüncesinin bazı kesimlerce muhalefetle karşılaşması
üzerine Mustafa Kemal Paşa 35 gün sürecek olan bir yurt gezisine çıkarak
parti kurmanın gerekliliğini halka anlatmak, aynı zamanda nabız
yoklamak yolunu seçmiştir.
Mustafa Kemal Paşa yurt gezisini tamamlayıp Ankara�a dönüşünden bir
hafta sonra Meclise 1 Nisan 1923 tarihinde seçimlerin yenilenmesine dair
120 imzalı bir önerge sunulmuş ve teklif aynı gün oybirliği ile kabul
edilmişti. Meclisin seçimlerin yenilenmesi yolunda karar almasından
sonra harekete geçen Mustafa Kemal Paşa bir yandan �okuz Umde�i içine
alan bir seçim beyannamesi yayınlamış, diğer yandan da bütün Anadolu ve
Rumeli ve Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Teşkilatlarına bir genelge
göndererek seçimlere hazırlanmasını istemiştir.
Seçim kararının alınmasından sonra, 8 Nisan 1923�e Mustafa Kemal Paşa�ın
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Reisi sıfatıyla, Meclisteki
Birinci Grup�n yani Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grupu�un Halk
Fırkası�a dönüştürüleceğini açıklayan 9 Umde bildirisini yayınlamıştı.
Dokuz Umde:
Bildirinin giriş kısmında �illetten aldığı mutlak yetkiyle oluşan
Türkiye Büyük Millet Meclisi birinci döneminin üstlendiği ödevlerin
önemli bir bölümünü yerine getirerek, oy birliği ile yeni seçim kararı
verdiği belirtilmekte, önümüzdeki dönemde barış gerçekleşince ekonomik
kalkınma yolunda çalışılacağı açıklanmaktadır. Meclis çoğunluğunu bu
amaç çevresinde toplayarak ülkede siyasi örgütlenme yaratmak için,
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Grubu halk Fırkasına dönüşecektir.
Yeni fırkanın ayrıntılı ve düzenli bir proğramı hazırlanarak üyelerin
tartışmasına sunulacaktır. şimdilik İktisat Kongresi�in sonuçları da göz
önüne alınarak şu ilkeler tespit edilmiştir:
1- Millî hâkimiyet esasına bağlılık
2- Saltanatın kaldırılması kararının değişmezliği, Türkiye Büyük Millet
Meclisine dayanan Halifeliğin Müslümanlar arası yüksek bir makam olduğu,

3- İç güvenlik ve asayişin sağlanması
4- Mahkemelerin hızlı işlemesi. Yeni kanunların çıkartılması.
5- Alınacak ekonomik ve toplumsal önlemler şunlar oalacaktır:
a) Aşarın sakıncalarının düzeltilmesi
b) Tütün tarım ve ticaretinin desteklenmesi
c) Tarım, Endüstri ve Ticaret kredilerinin sağlanması
d) Ziraat Bankası�ın sermayesinin artırılması
e) Tarım makinelerinin geliştirilmesi
f) Endüstrinin teşviki
g) Demiryolları yapımının hızlandırılması
h) İlkokullarda öğretimin birleştirilmesi ve bütün okulların
geliştirilmesi
ı) Genel sağlık ve toplumsal yardımlaşmanın sağlanması
i) Orman, madencilik ve hayvancılığın geliştirilmesi
6. Zorunlu askerlik süresinin kısaltılması, okuryazarlığa göre, daha
azaltılması. Orduda görevli kişilerin güvenliklerinin sağlanması
7. Yedek subaylara, malul gazilere, emeklilere, dul ve yetimlere yardım
yapılması.
8. Bürokrasinin düzeltilmesi, aydınlardan kamu görevlerinde
yararlanılması.
9. Bayındırlık işleri için ortaklıklar kurulmasının sağlanması, kişisel
girişimlerin kollanması.
İkinci Grup�n aday göstermeyerek seçimlere katılmadığı 1923 seçimlerini
ülkenin her yerinde bir iki istisna dışında Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti�in üyeleri kazanmışlardı.
Mustafa Kemal Paşa, 7 Ağustos�a partiye mensup milletvekilleriyle bir
toplantı yaptı. Bu toplantı �alk Fırkası�isimli ilk toplantıdır. 9
Eylül� kadar devam eden toplantıların sonucunda fırka tüzüğü kabul
edilerek, fırka reisliği ve idare heyeti seçimleri yapılmıştır.
Mustafa Kemal Paşa Halk Fırkası�ın ilk reisliğine, Kütahya milletvekili
Recep (Peker) Bey de �atibi umumiliğe (Genel Sekreter)�seçilmiştir. 9
Eylül�e Halk Fırkası resmen kurulmamakla birlikte işlerlik kazanmıştı.
Partinin resmen kuruluşu ise 20 Kasım 1923�e İçişleri Bakanlığına
yapılan müracaatla olmuştu. Yine bu tarihte müdafaaği hukuk
cemiyetlerine gönderilen bir tamimle Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk
Cemiyeti�in partiye dönüştüğünü ve bütün cemiyetlerin partiye intisap
ettiği belirtilmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti�in ilk siyasi partisi olma özelliğine sahip olan
Halk Fırkası, Atatürk�n Nutuk�a belirttiği gibi; �artinin adına. daha
sonra �umhuriyet�kelimesi eklenmiş ve �umhuriyet Halk Partisi�adı
verilmiştir.

Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası (Partisi)
Türkiye Cumhuriyeti�de ilk teşkilatlı muhalefet hareketi Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası�ır. Meclis�e ikinci bir siyasi partinin kurulması
çalışmaları Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası�ın gerçekleşmemiş olmakla
birlikte, muhalefet çabaları meclisin ilk açıldığı günlerden itibaren
var olmuş ve zaman zamanda etkili olmuştur. Özellikle Meclis�e �kinci
Grup�muhalefetinin varlığı ve �alk Fırkası�ın kurulmasından�sonraki
muhalefetin varlığı Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası�ın oluşmasına zemin
hazırlamıştır.
Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti�in merkeziyetçi-hiyerarşik
bir yapıya bürünmesi, 1923 seçimlerinde İkinci Grup�n tasviyesi, Anadolu
ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti�den bir siyasal partiye geçiş, yeni
devletin kuruluşunun ilk zamanlarında muhalefet hareketinin tasviye
ediliş sürecinin kilometre taşları olmuştur.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası�ın kökenlerini, Ekim 1923�e
Cumhuriyetin ilânından sonra Halk Fırkası içinde doğan görüş
ayrılıklarına kadar götürmek mümkündür. Cumhuriyet�n bir grup önde gelen
partilinin Ankara�a bulunmadığı bir sırada ilân edilmesi bazı tepkilere
yol açmıştı. Rauf Bey�n liderliğinde bu grup, Cumhuriyet�n ilânını,
Atatürk�n gittikçe artan iktidarının daha da güçlenmesine yönelik bir
hareket olarak görüyorlardı.
Yine Halifeliğin kaldırılmasına, Mustafa Kemal Paşa�ın yakın
arkadaşlarından Rauf Bey, Adnan Bey (Adıvar), Refet Bey, Ali Fuat Paşa,
Kazım Karabekir ve Cafer Tayyar Paşa�ar olumsuz tepki göstermişlerdi.
Özellikle 1924 Anayasası�ın görüşüldüğü günlerde Meclis içindeki
kaynaşmalar ve muhalefet, kendini iyice hissettirmişti. Buradaki
tartışmaların odak noktasını da Cumhurbaşkanının yetkileri konusu
oluşturmuştur.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası�ın kurulmasına yol açan son olay, 20
Ekim 1924 tarihinde Menteşe milletvekili Esat Efendi�in Mübadele İmar ve
İskan Vekili Refet Bey� yönelttiği soru önergesi ve beraberindeki
gelişmeler olmuştur. 26 Ekim 1924�e de Kâzım Karabekir Paşa, �rdunun
geliştirilmesi için verdiği raporların gözönüne alınmadığını�ileri
sürerek milletvekilliği görevine döneceğini bildirerek ordu
müfettişliğinden istifa etmiştir. Onu 30 Ekim 1924 tarihli istifasıyla
Ali Fuat Paşa izlemiştir. 8 kasım 1924�e hükümet için yapılan güven
oylamasında, Hükümet 19 güvensizlik oyuna karşılık 148 oyla güvenoyu
almış ve 41 milletvekili de oylamaya katılmamıştır. Bu olaylar üzerine
Hükümete güvensizlik oyu verenlerin Halk Fırkasında kalamayacağı
söyleniliyor ve yeni bir partinin kurulmasına kesin gözüyle bakılıyordu.
Bu gelişmeler sonunda Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası 17 Kasım 1924
günü resmen kurulmuştur.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası başkanlığına Kâzım Karabekir Paşa,
Başkan yardımcılıklarına Dr. Adnan (Adıvar) ve Hüseyin Rauf Bey�er,
Genel Sekreterliğine Ali Fuat Paşa getirilmişti. Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkasına katılan milletvekili sayısı 29�ur. Parti ilk
şubesini Urfa�a açmış, bunu Sivas, İstanbul, İzmir, Ordu ve Trabzon
izlemiş ve daha sonrada diğer vilayet ve şehirlerde teşkilatlanmasını
sürdürmüştür.
Cumhuriyet döneminin bu ilk muhalefet partisini kuran kadroların tamamı
Birinci Meclis döneminde Mustafa Kemal Paşa�ın yakın çalışma
arkadaşlarıydı ve hemen hemen tamamı, o dönemde Birinci Grup içerisinde
etkin rol oynamışlardı. Yeni parti halktan geniş bir destek gördüğü
gibi, üyelerinin büyük bir kısmı 1923 seçimleriyle meclis dışında kalan
İkinci Grup�n da desteğini kazanmıştı. İkinci Grup�n meclis dışında
kalmış olan bütün önde gelen isimleri Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına
girmişlerdir. TPCF, CHF gibi devrimci bir yapıya sahip değildir. Parti,
devrimlerin evrimci bir çizgide ve kendiliğinden gelişmesi gerektiğini
savunmuş, Cumhuriyet� karşı tavır almıştır.
Parti programında yer alan �artimiz dini inançlara saygılıdır�ilkesi,
Cumhuriyet Halk Fırkası�ın dini inançlara saygılı olmadığı gibi bir
anlayışın ortaya çıkmasına yol açmış ve devrimlerden zarar görenlerin
ve eski teokratik yapının devam etmesini isteyenlerin bir araya gelerek
örgütlendikleri bir partiye dönüşmüştür.
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası�ın beyannamesi ve programı
incelendiğinde, siyasal ve ekonomik alanda liberal demokrasiyi savunduğu
görülecektir.
Parti, Şeyh Sait İsyanının çıkmasına neden olduğu gerekçesiyle 5 Haziran
1925�e Takrir-i Sükun Kanunu gereğince kapatıldı. Parti ileri gelenleri
İstiklal Mahkemelerince yargılandılar. Suçlu görülenler cezalandırıldı.

13 Şubat 1925�e Elazığ�n Palu ilçesi Piran Köyünde Şeyh Sait tarafından
başlatılan isyan kısa bir sürede Doğu ve Güney Doğu Anadolu�a yaygınlık
kazanmıştır. İsyanın kısa sürede yayılmasının temelinde Terakkiperver
Cumhuriyet Fırkası�da örgütlenen rejim karşıtlarının halkın dini
inançlarını kullanarak halifelik ve saltanat rejimini geri getirmek
istemeleri, ikincisi ise İngilizlerin Musul Sorunu�da Türkiye aleyhinde
kazanımlar elde etmek için doğuda bir Kürt Devleti kurdurmak
istemesidir. Bu istem Şeyh Sait�n islami bir Kürt devleti kurmak
istemesi ile birlikte, isyan çok kısa bir sürede doğuda yaygınlık
kazanmıştır. Hatta isyancılar Diyarbakır� da kuşatmışlardı.
İsyanın bastırılmasında yetersiz ve yavaş kalan Fethi Okyar�n yerine
İsmet İnönü başbakanlığa getirildi. İ.İnönü�ün başbakanlığı ile birlikte
Takrir-i Sükun Kanunu çıkarıldı. Hıyanet-i Vataniye Kanunu�un kapsamı
genişletilerek İstiklal Mahkemeleri yeniden kuruldu. İsyanın yayıldığı
bölgelerde kısmi seferberlik ve sıkıyönetim ilan edildi.
İsyan Nisan 1925 ortalarına doğru ancak bastırılmaya başlandı. 14-15
Nisan 1925�e Şeyh Sait başta olmak üzere isyanın elebaşıları ve Kürt
Teali Cemiyeti yöneticileri tutuklanarak İstiklal Mahkemelerine sevk
edildiler.
İsyan bastırıldıktan sonra, Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası isyanın
çıkmasından sorumlu tutularak 5 Haziran 1925�e kapatıldı. Böylece çok
partili demokratik yaşama geçiş için atılmış olan ilk önemli adım daha
doğmadan bastırılmış oldu. Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kapatılınca
cumhuriyete ve devrimlere karşı olanlar M.Kemal�n ortadan kaldırılması
ile amaçlarına ulaşabilecekleri düşüncesiyle M.Kemal� İzmir gezisi
sırasında bir suikast düzenlemeyi planladılar. Ancak suikastçıları
deniz yoluyla ülke dışına kaçırmak için anlaştıkları kayıkçının olayı
ihbar etmesi üzerine suikast girişimi başarısız oldu. Suikast girişimine
adları karışan bir çok rejim karşıtı ve İttihat ve Terakki Cemiyeti
eski üyesi İstiklal Mahkemelerinde yargılanarak cezalandırıldı. Partinin
kuruluş zamanı ve ortaya çıkan olaylar Musul Sorunu İngilizlerin lehine
çözümlenmesine neden oldu. Ayrıca Laikliğin henüz tam olarak topluma
yerleşmediği görülerek tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı.

Serbest Cumhuriyet Fırkası(partisi)
Cumhuriyet döneminin ikinci önemli muhalefet partisi Serbest Cumhuriyet
Fırkası�ır.
Serbest Cumhuriyet Fırkası, kendinden önce kurulan ve 5 yıl önce
kapatılmış bulunan Terakkiperver Cumhuriyet Fırkasına göre gerek kuruluş
ve gerekse sona eriş biçimine göre oldukça farklı özellikler gösterir.
İki partide Cumhuriyet Halk Fırkası içerisinden doğmuş olmasına rağmen,
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, doğal bir muhalefet hareketinin
partiden ayrılmasıyla oluşmuştur.
Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın kurulmasının bir çok nedeni vardır. Dış
dünyanın doğrudan ve dolaylı etkileri ve ekonomik güçlükler dışındaki
nedenleri şöyle sıralamak mümkündür:
1. Meclis içinde Hükümet denetimi sağlamak ve böylece iktidarların keyfi
ve yanlış politikalar ve uygulamalar yapmalarına mani olmak. Tek
partinin bulunduğu bir mecliste milletvekilleri onaylamasalar bile
hükümetlerin bazı uygulama ve kararlarına karşı çıkmamaktadırlar.
Böylece meclisin hükümet üzerinde yapması gereken denetim görevi
yeterince yerine getirilememektedir. Bu nedenle meclis içerisinde yer
alacak ikinci bir partiyle hem hükümet ve hem de iktidar partisi
denetlenebilecekti.
2. Cumhuriyetin ve çok partili demokrasinin gereğini yerine getirmek,
böylece ülkenin dışarıdaki görünümünü değiştirmek. Özellikle Cumhuriyet
rejimi çok partili hayata geçişi bir anlamda gerekli kılmaktaydı. Çünkü
bir ülkede Cumhuriyetten söz edilebilmesi için orada birden çok siyasal
parti olmalıdır. Dolayısıyla çok partili hayat Cumhuriyetin vazgeçilmez
bir esasıdır. Millî Mücadele�in başından beri halk egemenliğini savunan
ve bu yolda önemli adımlar atan Mustafa Kemal Paşa, şartların uygun
olduğunu gördüğü 1930 yılı içerisinde çok partili hayata geçilmesine
karar vermişti. Böylece Avrupalı ve Amerika�ı yazarların ve
gazetecilerin son zamanlarda öne sürdürdükleri�Türkiye�e yeni rejimin
görünürde demokrasi olmasına karşın aslında bir diktatörlük
olduğu�yolundaki haksız ithamlarına da cevap verilmiş olunacaktı.
3. İnkılâpların halk tarafından benimsenme düzeyini ölçmek için muhalif
bir partinin kurulmasının bizzat Mustafa Kemal Paşa tarafından
istenilmişti. Ülkeyi idare eden tek bir partinin yanı sıra muhalif bir
partinin olması, o zamana kadar çeşitli nedenlerle suskunluk içerisinde
bulunan halk kitlelerinin suskunluklarını bozacak, böylece inkılâpların
halk arasında ne ölçüde benimsenmiş olduğu anlaşılacaktı. Ayrıca o güne
kadar ortaya çıkmamış olan problemlerde ortaya çıkacak ve çözüm yolları
aranacaktı.
4. Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın kurulmasıyla ilgili bir başka nedende,
Mustafa Kemal Paşa�ın, Meclis, parti ve memleket içinde İsmet Paşa�ın
elde ettiği nüfuzu kırmak ve onu devre dışı bırakmak isteğiyle ikinci
bir muhalefet partisinin kurulmasını istediğidir.
Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın fiilen ortaya çıkışını sağlayan olaylar,
eski Başbakanlardan ve o dönemde Paris Büyükelçiliği görevinde bulunan
Ali Fethi Bey�n 1930 yılının sonlarına doğru (22 Temmuz) iznini geçirmek
üzere İstanbul� gelmesiyle başlamıştır.
Serbest Cumhuriyet Fırkası 12 Ağustos 1930�a resmen kurulmuştur. Yeni
partinin siyasal yelpazedeki yeri Atatürk ile Fethi Bey arasına da
konuşulup kararlaştırılmıştı. Hatta partiye �erbest Cumhuriyet
Fırkası�adı da M. Kemal Paşa tarafından verilmişti. M. Kemal Paşa
güvendiği arkadaşlarının yönetiminde Mecliste hükümet denetimi yapacak
ve ülkeyi çok partili hayata hazırlayacak olan Serbest Cumhuriyet
Fırkası�a, teşkilatlanması için gerekli parayı ve yeterli sayıda
milletvekili vereceğini belirtmişti. Gerçekten de Mustafa Kemal Paşa,
yeni partiye oldukça önemli miktarda para verdirmiş, Serbest Cumhuriyet
Fırkasına katılacak milletvekili sayısı ise 40 olarak belirlenmişti.
Yeni partiye girecek milletvekillerinin bazılarını bizzat Mustafa Kemal
Paşa belirlemişti
Serbest Cumhuriyet Fırkası�a geçen milletvekili sayısı belirlendiği gibi
olmamış ve bu partiye geçen milletvekili sayısı 15�e kalmıştır.
Partinin Başkanlığı�a Ali Fethi Bey, Genel sekreterliğine ise Nuri
(Conker) Bey getirilmişti. Ayrıca Kars Milletvekili Ağaoğlu Ahmet Bey,
Erzurum Milletvekili Tahsin Bey, Niğde Milletvekili Dr. Reşit Galip Bey,
Şebinkarahisar Milletvekili Mehmet Emin Bey (Yurdakul) gibi önemli
isimler vardı. Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın Aydın il başkanlığını
bilahare Demokrat Parti�in kurucularından biri ve 1950-1960 döneminin
Başbakanı olan Adnan Menderes üstlenmişti.
Liberal bir üslupla kaleme alınan ve liberalizmi savunan Serbest
Cumhuriyet Fırkası�ın programı 11 maddeden oluşuyordu. On bir maddelik
bu kısa programın ilk maddesi, Fırkanın cumhuriyetçilik, milliyetçilik
ve laiklik esasına bağlı kalacağını açıklıyordu. Ayrıca anayasada
belirtilen hakların herkes için eşit olarak hayata geçirileceği
belirtilmekteydi. İkinci maddede vergi konusu ele alınıyor ve vergilerin
halkın iktisadi girişim gücünü ve gelişmesini aşmaması görüşü
savunulmaktaydı. Ülkenin kalkınmasında yabancı sermayeye gerek olacağı
savunuluyordu. Ekonomik anlayışta ve girişimlerde liberalizmin
benimseneceği ve ferdi girişimlerin destekleneceği açıklanıyordu.
Cumhuriyet Halk Fırkası�la program açısından benzerlikler görüldüğü gibi
ekonomide ve siyasi özgürlükler konusunda daha geniş bir hürriyet ve
serbestlik yanlısı olarak Serbest Cumhuriyet Fırkası ön plana
çıkmaktaydı.
Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın kendine özgü bir yayın organı olmamış,
İstanbul�a çıkan Yarın ve Son Posta ile İzmir�e çıkan Halkın Sesi
gazeteleri tarafından desteklenmiştir.
Serbest Cumhuriyet Fırkası, kuruluş bildirgesinde devrimlere bağlı
kalacağını ve laikliğe aykırı davranmayacağını ilan ediyordu. Ancak,
devrimlere karşıt olan kişiler Takrir-i Sükun Kanunu�un yarattığı baskı
ortamı nedeniyle büyük bir suskunluğa girerek etkinliklerini gizlice
yürütmeye çalışmışlardı. Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın kuruluşuyla
birlikte bu kesim kolayca örgütlenebilecekleri bir ortama kavuşmuş
oldular. Ve kısa bir süre sonra parti içinde etkin olmaya başladılar.
Bu süreçte parti yönetimi ile taşra teşkilatı arasındaki bağ kopmaya
başladı ve rejim karşıtları parti yönetimini dinlemez oldular. Fethi
Bey�n yurt gezileri rejim karşıtları tarafından kısa bir süre içinde
cumhuriyete ve devrimlere karşı bir gövde gösterisi haline getirilmeye
başlandı. Bunun üzerine Fethi Bey, Parti�i kontrol edemeyince, 18 Aralık
1930�a Partinin kapatıldığını ilan etti. Serbest Fırka�ın kendini fesih
etmesiyle yani kendi kendini kapattırmasıyla Türkiye�e ikinci defa
girişilen çok partili hayata geçiş denemesi de başarısızlıkla sona
ermişti.
Serbest Cumhuriyet Fırkası�ın kapatılmasından sonra iyice denetimden
çıkan rejim karşıtları Nakşibendi şeyhlerinden Derviş Mehmet ve
arkadaşları tarafından Menemen�e bir isyan çıkarıldı. Derviş Mehmet ve
altı arkadaşı Menemen Camiinde sabah namazını kıldıktan sonra Sancak-ı
Şerif açtıklarını belirterek Halifelik ordusunun Menemen� doğru yola
çıktığını, Menemen halkının da bu orduya katılması gerektiğini,
halifelik ordusunun Ankara�a doğru yürüyerek saltanatı ve halifeliği
geri getireceğinin propagandasını yapmaya başladılar. Bunun üzerine
olayı haber alan Y.Subay Öğretmen Kubilay, eğitimden dönen askerleriyle
birlikte isyancılara müdahale etmek istedi. İsyancılar kendilerine
manevra fişekleriyle ateş edilince daha da cesaretlendiler. Kubilay ve
bekçiler Hasan ve Şevki Beyler isyancılar tarafından öldürüldü. Olayın
büyümesi üzerine bölgeye gönderilen takviye birliklerle isyan
bastırıldı. İsyancılar ve bazı Menemenliler İstiklal Mahkemelerinde
yargılanarak cezalandırıldılar. İsyanın bastırılmasından sonra Menemen
halkını bölgeden göç ettirmek için yasa tasarısı hazırlanmışsa da daha
sonra bundan vazgeçilmiştir.
Bu son parti kurma denemesinden de halkın yeni bir parti kurulması için
tam hazır olmadığı ve laikliğin tam olarak halk tarafından
özümsenemediği sonucu ortaya çıkmıştı. Bu olaylar nedeniyle, 1945 yılına
kadar yeni parti kurulmasına izin verilmeyecektir.
Serbest Cumhuriyet Fırkası girişiminden sonra da daha ziyade Meclis
dışında bazı parti kurma girişimleri olmuşsa da bunlar gerek meclis
içerisinde ve gerekse kamuoyunda fazla etkisi olmayan partiler
olmuşlardır. 1930-1931 yılları arasında kurulan bu partilerin belli
başlıları şunlardır:
Ahali Cumhuriyet Fırkası
26 Eylül 1930 günü Adana�a Abdülkadir Kemali (Öğütçü) Bey tarafından
kurulmuştur. İlk Türkiye Büyük Millet Meclisi�de Kastamonu milletvekili
olarak bulunmuş olan Abdülkadir Kemali Bey�n Adana�a çıkardığı �oksöz
Gazetesi�bu partinin yayın organı olmuştur. Maraş gibi bazı güney
vilayetlerinde de şubeler açan bu parti katıldığı belediye seçimlerinde
başarılı olamamıştır. Ahali Cumhuriyet Fırkası, 21 aralık 1930�a
Bakanlar Kurulu kararı ile kapatılmıştır.
Türk Cumhuriyet Amele ve Çiftçi Partisi
29 Eylül 1930 günü Edirne�e Mimar Kazım Tahsin Bey tarafından kurulmak
istenmiş, ancak komünist eğilimli sayıldığından hükümetçe izin
verilmemiştir.
Layik Cumhuriyetçi İşçi ve Çiftçi Fırkası:
Gazeteci Arif Oruç tarafından 1931 yılı Haziran ayında kurulmak
istenmişse de Hükümetçe izin verilmemiştir. İstelik Arif Oruç�n gazetesi
olan �arın�da kapatılmıştır.
Sosyal Demokrat Fırkası
1930 yılı içinde Dr. Hasan Rıza Bey tarafından �osyal Demokrat
Fırkası�canlandırılmak istenmişse de başarılı olunamamıştır.
Sonuç olarak Türkiye Cumhuriyet tarihinde demokratikleşme hareketlerine
parti bazında baktığımızda demokrasinin gereği olan çok partili sisteme
geçiş çok sancılı olmuştur. Çok partili sisteme 1946 yılında kurulan
Demokrat Parti�in 14 Mayıs 1950 yılında iktidar olmasıyla geçilmiştir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
1919-1939 Yılları Arasında Siyasi Partiler Bazında Demokratikleşme Hareketleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 19.Yüz Yıl Sİyasi Olayları
» Rönesans Hareketleri
» PES2010 hareketleri
» Türk Tarihinde Göç Hareketleri
» İki resim arasında geçiş yapmak

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: