ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Şah İsmail I Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Şah İsmail I Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Şah İsmail I

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258036
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Şah İsmail I I231076_gsli

Şah İsmail I Empty
MesajKonu: Şah İsmail I   Şah İsmail I EmptyPaz Haz. 06, 2010 5:04 am

Safevî Devletinin kurucusu. Erdebilli Şeyh Safiyyüddin’in torunudur.
Babası Râfizî Şeyh Haydar, annesi Akkoyunlu Uzun Hasan’ın Katerina
Despina adlı hanımından olan kızı Halime Begüm’dür.
1487’de doğdu. İsmâil-i Safevî diye de bilinir. Türklerin Hatay
kabilesindendir. 1493’te babası Haydar, Şirvan Hükümdârı Sultan Yâkub’un
kuvvetleriyle yaptığı muhârebede öldürüldü. İsmâil Safevî ve
kardeşleri, dayısı Sultan Yâkub tarafından ölümden kurtarılıp, Şiraz
Vâlisi Mansûr Bey Purnak’ın yanına gönderildi. Şiraz Vâlisi, İsmâil
Safevî ve kardeşlerini hapsettirdi. Akkoyunlu Rüstem Bey tarafından
kurtarılan Şah İsmâil Safevî ve kardeşleri, Erdebil’e gittiler. İsmâil,
babası Şeyh Haydar’ın müridleri tarafından saklanarak gizlendi. Geylan,
Gaskar, Rast ve Lâhicân’a gidip, gizlice faaliyette bulundu. Babasının
müridleri ve dostları, etrafında toplandı.

1500’de harekete geçen İsmâil Safevî, Şirvan’a varıp babasının kâtili
olan Ferruh Yesâr’ı katletti ve Şirvan’ı aldı. 1501’de Âzerbaycan’ı ele
geçirdi. Akkoyunlulardan Arran ve Diyarbekir Hükümdarı Elvend Beyi,
1502’de mağlup edince Tebriz’e geldi. Tebriz’i merkez yaptı ve merasimle
taç giyerek “Şah” unvanını aldı. Şah İsmâil’in kurduğu devlete ve
hanedana, dedesi Safiyeddin Erdebilî’den dolayı Safevîler denildi. (Bkz.
Safevîler)

Şah İsmâil, kurduğu devleti, bozuk Râfizî inancıyla teşkilâtlandırıp,
yayılma siyâseti tâkip etti. Bütün İslâm ülkelerine halife, mürid ve
fedâilerini gönderip, alenî ve gizli Safevî propagandası yaptırdı.
1503’te Irak-ı Acem, Fars ve Kirman’ı, Kâzaran’ı büyük katliam ve
tahriple zaptetti. Kâzaran’ı alınca oradaki Ehl-i sünnet âlimlerinin
hepsini kılıçtan geçirdi. Bu katliamları, Osmanlı Devletinin tepkisine
sebep oldu. 1504’te Yezd’i alıp, kışın İsfahan’a geldiyse de
Osmanlı-Safevî münasebetleri düzelmedi.

1505’te Kazvin’e gelip, Eshâb-ı kirâmdan, büyük mücâhid, Seyfullah
lakaplı, Irak Fâtihi Hâlid bin Velid soyundan gelen Hâlidiyyeleri imhâ
etti. 1507’de Dulkadirli Alâüddevle Beyi mağlup etti. Erciş, Ahlat ve
Bitlis’i ele geçirip, Elbistan’a kadar ilerledi. Diyarbekir Hâkimi Emir
Bey, Şah İsmâil’e bağlılığını arz ettiyse de, ekserisi Sünnî olan şehir
ahalisi, Safevîler’i kabul etmedi. Diyarbekir, uzun mücâdelelerden
sonra, Safevî tahakkümü altına girdi.

1508’de Bağdat’ı aldı. Şehirde büyük tahribat ve katliamlarda bulundu.
Başta İmâm-ı A’zam Ebû Hanife hazretlerinin Azamiye’deki türbesini ve
Ehl-i Beyt’ten, büyük âlim Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin ve daha
pekçok Ehl-i beyt, Eshâb-ı kirâm ve Ehl-i sünnet âlimlerinin kabir ve
türbelerini tahriple, Müslümanları katlettirdi. Bağdat’a vâli tâyin
edip, Abbasî halifeliğini küçültmek için ona “Halifet-ül-hülefâ”, yâni
halifelerin halifesi unvanını verdi.

1509’da Bakü’yü zaptetti. Safevîlerin doğusundaki Sünnî Özbekler,
Horasan’ı ele geçirince, Özbek Hanı Muhammed Şeybânî Hana haber
gönderip, bölgeden çıkmalarını istedi. İsteği kabul edilmedi. 1510’da
vukû bulan savaşı Safevîler kazandı. Esir edilen Muhammed Şeybânî Hanın
kafasını kestirip, kafatasını şarap kadehi yaptırdı; derisine de saman
doldurarak, zafer alâmeti olarak Osmanlı Sultanı Bayezid Hana gönderdi.

1511’de Mâverâünnehir Seferine çıktı. Belh dâhil Mâverâünnehir’deki
birkaç şehri antlaşmayla alıp, Irak’a döndü.

Şah İsmâil, bizzat katıldığı seferlerle hâkimiyetini genişletirken,
İslâm ülkelerine gönderdiği dâî denilen halifelerine de Safevî
ideolojisini propaganda ettirip taraftarlarını çoğaltarak, Râfiziliği
yaydırıyordu. Anadolu’daki dâîlerinden Şeytan Kulu da denilen Şah Kulu
Baba Tekeli de Güney Anadolu’da faaliyet gösterip, Safevî propagandası
yapıyordu. Şah Kulu, on beş bin kişilik silâhlı kuvvet toplayıp Sultan
İkinci Bayezid Han (1481-1512) zamânında, 1511’de isyân etti. Konya ve
Kütahya civârında pek çok tahribatta bulundu. Üzerine gönderilen
kuvvetleri bozdu. Sivas yakınındaki Gedik Hanı mevkiinde, Vezir-i âzam
Hadım Ali Paşa tarafından öldürüldü. Taraftarları İran’a sığındı. Şah
Kulu’nun taraftarları, yolda kervan soygununa katılınca, Şah İsmâil
bunları cezâlandırdı.

1512’de, Emir Ahmed İsfehanî’yi, Mâverâünnehir Seferine gönderdi. Safevî
ordusu, Özbeklere yenildi. Özbekler, Horasan’ı tekrar ele geçirdiler.
Şah İsmâil, bizzat Horasan’a gidip, bölgeyi tekrar Safevî hâkimiyetine
aldı. Safevîler, Osmanlı Devletinin aleyhine Mısır Memlûkları ve
Hıristiyan âlemiyle iyi münâsebette bulundular. Sünnî Özbek Hanı Ubeyd
Han, babası Muhammed Şeybânî Hanı katledip, kafasını şarap kadehi yapan
Şah İsmâil’e karşı Osmanlı Sultanı Selim Handan yardım isteyip, ittifak
teklif etti. Yavuz Sultan Selim Han (1512-1520), bu talep ve teklifle
Râfizi meselesini halletmek için, Şah İsmâil’e, ağır ithamlar bulunan
arka arkaya üç mektup gönderdiyse de, Şah bunlara hiç cevap vermedi.

Osmanlılar, 1514’te İran Seferine çıkınca, Sultan Selim Han,
İstanbul’dan Doğu Anadolu’ya kadar gelmesine rağmen, Şah İsmâil meydana
çıkmadı. Şah İsmâil’e gönderilen son mektupta, Sultan Selim Han, Safevî
Şahı için ağır ifâdeler kullanınca, Çaldıran Meydan Muhârebesine çıkmak
zorunda kaldı. Bu nâmede; Osmanlı ordusunun uzun bir yoldan gelip
epeyden beri muhârebe için düşman ordusu aramasına rağmen meydana çıkan
olmadığı, pâdişâhların ellerindeki memleketlerin nikâhlıları olduğu,
erkek ve yiğit olanın onu nâmahreme (yabancıya) çiğnetmeyeceğinden
bahsedilerek; Şah İsmâil’e miğfer yerine yaşmak, zırh yerine çarşaf
giymesi tavsiye edilerek, ayrıca kadın elbiselerinden hırka, şal ve
çarşaf gönderildi. Şah İsmâil bu ağır ifâdeli nâme ve elbiseler üzerine,
devrin en büyük devleti Osmanlılarla muhârebeyi kabul etmek zorunda
kaldı.

23 Ağustos 1514 târihinde meydana gelen Çaldıran Meydan Muhârebesinde,
Şah İsmâil ve Safevî ordusu, Osmanlı ordusu ve Sultan Selim Hana bir gün
bile mukâvemet edemedi. Çaldıran’da, Safevî ordusu, Osmanlı teknik
üstünlüğü ve kuvvetli îmânı karşısında eriyip gitti. Şah İsmâil;
tahtını, tacını ve hatununu muharebe meydanında bırakıp, kaçtı (Bkz.
Çaldıran Muhârebesi). Tebriz’e çekildi. Mağlubiyet üzerine, teselliyi
içkide aradı. Kendini bütünüyle içkiye verip, zevk ve eğlenceye düşkün,
sefih bir hayat yaşadı. Özbekler, Horasan’a tekrar sâhip oldular.

Şah İsmâil, içki ve zevk âleminde günlerini geçirirken, Safevî devlet
adamları harekete geçti. Bebek yaştaki oğlu Tahmasb Safevî, atabeg îlân
edildi ve Emir Sultan Han da yardımcı tâyin edildi. Şah İsmâil, sefâhat
âlemindeyken, Osmanlıya karşı kini azalmadı. Alman İmparatoru Şarlken’e
mektup gönderip, Osmanlı Devletine karşı yardım ve ittifak talebinde
bulundu. Fakat Şah İsmâil Safevî; tahriki sonucunda Osmanlı Devletine
karşı Hıristiyan âleminin çıkardığı ordunun, 1526’da Mohaç’ta
mağlubiyetini göremedi.

Şah İsmâil, 23 Mayıs 1524’te Âzerbaycan’ın Serâb şehrinde öldü. Cenâzesi
Erdebil’e getirilip, Şeyh Safi’nin yanına gömüldü. Cesur, intikamcı ve
zevkine düşkün olan Şah İsmâil’in, aynı zamanda Türkçe, Farsça ve Arapça
şiirleri mevcuttu. Hece ve aruz vezninde şiirlerin toplandığı
Dîvân’ından başka, Deknâme’si de vardır.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Şah İsmail I
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Şah İsmail II
» İsmail Köybaşı face
» İsmail Köybaşı Face
» İsmail Konuk - Denizlispor
» Kızıl'a İsmail Köybaşı tepkisi..

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: