ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Paris Antlaşması Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Paris Antlaşması Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Paris Antlaşması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258047
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Paris Antlaşması I231076_gsli

Paris Antlaşması Empty
MesajKonu: Paris Antlaşması   Paris Antlaşması EmptyPtsi Haz. 07, 2010 5:47 am

Kırım Harbi'nden sonra, 30 Mart 1856 tarihinde, Osmanlı Devleti ile,
Avusturya, Fransa, İngiltere, Prusya, Rusya ve Sardunya (İtalya)
arasında, Fransa’nın başkenti Paris’te imzalanan sulh antlaşması.
On dokuzuncu yüzyılın ilk yarısında, dünyada iki büyük İslâm devleti
vardı. Birisi Osmanlı Devleti, ikincisi Hindistan’daki Gürgâniye
(Timuroğulları / Babürlüler) Devletiydi. Her iki devletin sultanları,
İslâm dînine bağlıydılar, hattâ İslamiyet'in bekçisiydiler. İslamiyet'i
yeryüzünden kaldırmak ve kendi sömürge siyasetini devam ettirmek isteyen
İngiltere, güçlü İslâm devletlerinin bulunmasını istemiyordu. Bu
sebeple İslamiyet'in bekçileri durumunda olan bu iki devleti yıkmak için
planlar hazırladı.

Önce Gürgâniye Devletini parçalamaya karar veren İngiltere, böylece,
Hindistan’daki Müslümanları başsız bırakmayı ve Hindistan’ın
hazinelerine, ticaretine hakim olmayı planladı. Bunu da zaman içinde
başardı.

İngiliz idarecileri, planlarına mâni olacağından korktukları Osmanlı
Devletini de devre dışı bırakmaya çalıştılar. Osmanlılarla Rusları
savaştırmaya gayret ettiler. Avusturya ve Prusya, Osmanlı-Rus Savaşının
önlenmesini istedilerse de, İngilizler çeşitli vaadlerle elde ettikleri
Mustafa Reşid Paşa'yı, harbe teşvik ettiler. Yardım edeceklerine, zafer
kazanacağına, böylece Osmanlıların bir numaralı adamı olacağına
inandırdılar. Mustafa Reşid Paşa, Bâbıâlî’de 163 kişiyi toplayarak
Rusya’ya karşı harp açılmasına karar verdirdi. Bu kararı, bir hileyle,
genç padişah Sultan Abdülmecid Han'a da tasdik ettirdi. Böylece 1853
senesinde, Rusya’ya karşı harp ilan edildi. İngilizler, Rus Çarı Birinci
Nikola’nın, Kudüs’te Katoliklere karşı Ortodoksları ayaklandırdığını
ileri sürerek, Rusların, Akdeniz’e inmesini istemeyen Fransa’yı da harbe
soktular. İngiltere ve Sardunya (İtalya) da Osmanlı Devletinin yanında
harbe katıldılar.

Kırım Harbi, Rusya’nın mağlûbiyetiyle sona erdi. 1 Şubat 1856’da, Viyana
protokolü ve yapılacak sulhun ana hatları kabul edildi. Savaş resmen
sona erdi. Protokolde belirtilen esaslar çerçevesinde, 25 Şubat 1856’da,
Paris’te, Barış Konferansı açıldı. Bir ay 4 gün süren ve 30 Mart 1856
târihinde imzalanan Paris Antlaşmasına İngiltere, Fransa, Osmanlı
Devleti, Rusya, Avusturya, Prusya ve Sardunya devletleri katıldı.
Konferansa Fransız delegesi Walewski başkanlık etti. Osmanlı Devletini
Sadrâzam Âlî Paşa ile Mustafa Reşid Paşanın oğlu Paris büyükelçisi
Mehmed Cemil Bey temsil ettiler.

Osmanlı Devleti, Kırım Harbinde galip devletler arasında bulunduğu
halde, Paris Antlaşmasıyla siyasî yönden kayba uğradı.

34 madde olarak imzalanan Paris Antlaşması, şu hususları ihtiva
ediyordu:

Antlaşmanın tasdikinden itibaren müttefik devletleriyle Rusya arasındaki
sulh, devamlı kalacak. Taraflar aldıkları yerleri iade edecekler.
Osmanlılar ve diğer müttefik devletler, Rusya’ya Sivastopol, Balaklava,
Kamış, Gözleve, Kerç, Yenikale, Kılburnu’nu; Rusya ise Anadolu
Cephesinde işgal ettiği Kars’ı ve çevresinde işgal ettiği diğer yerleri
Osmanlı Devletine iade edecekler. Taraflar, harp suçlularına umumî af
ilan edecekler, esirler karşılıklı değiştirilecek. Osmanlı Devleti,
Avrupa hukukundan faydalanacak, Osmanlı Devletinin istiklâli ve toprak
bütünlüğü korunacak. Bâbıâlî’nin, 18 Şubat 1856 tarihinde, batılı
devletlerin teşvik ve baskılarıyla ilan ettiği, Osmanlı Devleti tebaası
olan gayrimüslim vatandaşlara yeni haklar ve imtiyazlar sağlayan Islahat
Fermanı, antlaşmaya taraf olan devletlerce tescil edilecek. Bu
devletler, padişah ve tebaası arasına girmeyecekler, Osmanlı Devletinin
iç işlerine karışmayacaklar. Boğazlarla ilgili 1841 Londra Antlaşması
aynen yürütülecek, Karadeniz tarafsız duruma getirilecek, bütün
devletlerin ticaret gemilerine açık, fakat savaş gemilerine devamlı
kapalı olacak. Osmanlı Devleti ve Rusya, Karadeniz’de donanma
bulunduramayacağı gibi, tersaneleri yıkıp, yenilerini yapamayacaklar.
Tuna Nehrinde ulaşım serbest olacak. Rusya tarafından terk edilecek olan
Tuna Nehri deltasının bir bölümü, Boğdan’a verilecek. Tuna’daki gemi
işletmeciliği, Avrupa devletlerinin muhafazasında olacak. Kırım,
Rusya’da kalmak şartıyla Besaraa’nın bir kısmı, Osmanlı himayesindeki
Boğdan beyliğine verilecek, Rusya, Tuna Nehri ağzından uzaklaştırılacak;
Eflâk ve Boğdan beylikleri, Osmanlı himayesinde olmakla birlikte sahip
oldukları imtiyaz ve haklar genişletilecek, kanunlarını kendileri
yapacaklar, millî bir ordu bulundurabilecekler. Bu verilen imtiyaz ve
haklar, antlaşmada imzası bulunan devletlerin ortak garantisi altında
olacak, hiçbir devlet bu beyliklerin iç işlerine karışmayacaktı.

Sırbistan Prensliği, Osmanlı hakimiyetinde kalmak şartıyla tarafların
kefaletinde imtiyazlı olacak. Devletlerin onayı alınmadan Osmanlı
Devleti, Sırbistan’a hiçbir şekilde asker sokamayacak, ancak, eskiden
olduğu gibi birkaç Sırbistan kalesinde Osmanlı askeri bulunabilecek.

Bu antlaşmaya bağlı olarak, antlaşmaya katılan devletler arasında,
1841’de imzâlanan Londra Antlaşmasını yenileyen Paris Boğazlar
Sözleşmesi, Osmanlı Devletiyle Rusya arasında Karadeniz’le ilgili Paris
Antlaşması imzâlandı. Daha sonra da yine Paris Antlaşmasına bağlı
olarak, Osmanlı Devletiyle Rusya arasında 5 Aralık 1857’de Rusya ile
sınır antlaşması imzâlandı.

Paris Barış Antlaşmasıyla, Kırım Harbine son verilmek suretiyle, Osmanlı
Devletinin daha fazla yıpranması önlendiyse de, Osmanlı hakimiyeti
altındaki Eflâk ve Boğdan ile Sırbistan’a muhtariyet verilmek suretiyle,
Osmanlı Devletinin hükümranlık hakları zedelendi ve devletin bölgedeki
nüfuzu azaldı. Osmanlı Devleti, doğrudan toprak kaybına uğramadı, fakat
siyasî ve ekonomik zarara yol açan dış borçlanma sebebiyle, Avrupa’ya
bağımlılığın kapısı açıldı. Antlaşmada, Avrupa devletlerinin, Osmanlı
Devletinin iç işlerine karışmamaları belirtilmiş olmasına rağmen, daha
sonraki zamanlarda bu antlaşmaya dayanarak devletin iç işlerine
karıştılar.

Karadeniz’in tarafsızlığının sağlanmasıyla ve Eflak-Boğdan ve Sırbistan
topraklarındaki idarelerin, konferansa katılan devletlerin ortak
garantisi altına alınmasıyla, bu bölgedeki Rus nüfuzu da ortadan
kaldırıldı. Rusya’nın güneyinde bir tampon bölge meydana getirildi. Bu
suretle, Rusya’nın güneye inme ve Akdeniz’e açılma politikası önlendi.
Bu ise, Rusya’nın Asya’da genişleme politikasına önem vermesine sebep
oldu. Osmanlı Devleti, kongreye, galip devletler arasında katıldığı
halde, Karadeniz’le ilgili hususlarda, mağlup devlet olan Rusya ile aynı
statüye tâbi tutuldu.

Osmanlı Devletinin, devletler hukukundan faydalanması ve bununla Avrupa
devletler ailesinden sayılması kabul edildi. Ancak, bu husus, görünüşten
ileri geçemedi. Çünkü Osmanlı Devletinin Avrupa devleti sayılması ve
devletler hukukundan faydalanabilmesinin pratikte bir önemi yoktu.
Avrupa devletleri, kendi aralarında bile bu prensiplere pek saygı
göstermiyorlardı. Bu sebeple, bundan sağlanacak garantilerin kâğıt
üzerinde kalması kesindi.

Gayrimüslimler lehine yeni hak ve imtiyazlar sağlayan ve Âlî Paşa
tarafından ilan edilen Islahat Fermanının, Paris Barış Antlaşmasında yer
alması, Osmanlı Devleti aleyhine yeni bazı hususları ortaya çıkarttı.
Avrupa devletleri, her ne kadar bu maddeyle Osmanlı Devletinin iç
işlerine karışmamayı garanti ettilerse de, aslında bu fermanın
uygulanmasından doğacak meselelerle Osmanlı Devletinin iç işlerine aynı
zamanda ve ortaklaşa müdahale edebilecekleri yeni bir kapıyı açmış
oldular. Gayrimüslimlere ve Avrupa devletlerine verilen ticari
imtiyazlar hüviyetindeki kapitülasyonların kaldırılmayıp, sürdürülmesi
de bu müdahaleyi kolaylaştırdı.

Bu sebeplerle Paris Antlaşması, uygulama imkânlarından mahrum şartları
ile, Osmanlı Devletinin geleceği için bir garanti olmaktan uzaktı. Bu
ise, barışın uzun ömürlü olmamasına sebep olacaktı.

Paris Antlaşması, Kırım Savaşına katılan diğer devletlere doğrudan çıkar
sağlayan bir durum meydana getirmedi. Ancak, dolaylı olarak her devlet,
kendisine göre bazı çıkarlar elde etti.

İngiltere, Rusya’nın Karadeniz’deki donanma ve tersanelerinin yok
edilmesi ve bu denizde donanma bulundurmasını önlemekle, sömürgeleri ve
yakın doğu ticareti için büyük bir tehlikeyi, bir müddet için de olsa
kaldırmış oldu.

Fransa, Rusya’nın özellikle mukaddes yerler meselesini bahane ederek,
Boğazlar ve Akdeniz’e inerek kendi nüfuz sahasına göz diktiğini
gördüğünden savaşa girmişti. Paris Antlaşmasıyla bu tehlike önlendi.
Ayrıca Kırım Savaşı ve bu müddet içinde yapılan ittifaklar ile önceden
kendisine karşı kurulmuş ittifak grubunu parçaladı. Antlaşmanın Paris’te
imzalanması ise, Fransa’nın Avrupa siyasetindeki nüfuzunun yükselmesini
sağladı.

Sardunya (İtalya) da, Paris Konferansına katılmakla, İtalyan birliğini
kurma düşüncesini, devletlerarası bir kuruluşta tanıtma ve savunma
imkânına kavuştu. Böylece İtalyan birliği meselesini, Avrupa
politikasının konuları arasına sokturma fırsatını elde etti.

Netice olarak, Kırım Savaşı sonunda imzalanan Paris Antlaşmasıyla,
Avrupa’da yeni bir siyasî denge kurulmuş oldu. Bütün bunlara rağmen,
Paris Antlaşmasının getirdiği barış, çeşitli sebeplerle uzun ömürlü
olmadı. Nitekim antlaşmanın hemen arkasından, Osmanlı Devleti ve diğer
Avrupa devletleri, yeni iç ve dış meselelerle karşı karşıya geldiler.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Paris Antlaşması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yaş Antlaşması
» Karlofça Antlaşması
» Gümrü Antlaşması
» Zitvatorok Antlaşması
» Edirne Antlaşması

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: