GALATASARAY ne stoperler gördü. Popescu gibi müthiş zeki, kaptan Bülent
gibi savaşçı, Song gibi lider oyunculardan sonra Servet gibi mücadeleci
defans oyuncusu ile devam ediyor.
Şimdi Lucas Neill geldi.
2002 yılında Blackburn Rovers’ta takım arkadaşımdı. Tugay’la beraber
bana en yakın davranan sıcakkanlı, güleryüzlü bir Avustralyalıydı. 25
yaşında tempolu, hırslı ve sert bir sağbekti. Uzun dönem sağbek oynadı.
Yaşı ilerleyip temposu düşünce defansın göbeğine geçiş yaptı. Sağbek
iken temposu ile oynarken stoper olarak zekasını v tecrübesini
kullanmaya başladı.
G.Saray, Lucas’ı her iki bölgede de kullanabilir. Ama bana göre Lucas’a
ihtiyacı olduğu yer Servet’in yanı. Peki nasıl bir oyuncu? G.Saraylılar
Lucas’ı seyrederken bazen Popescu tadında zeki, baten kaptan Bülent
sertliğinde savaşan, bazen de Song gibi de duruma el koyan bir oyuncu
görecekler. Ama bu özelliklerinden hiçbirini belirgin şekilde öne
çıkmadığını da görecekler. Kızdığında acımasız derecede sert olacaktır.
Fakat G.Saray’ın ve futbolumuzun en büyük eksiği topu oyuna iyi sokan
stoper beklentisini karşılayacak kadar yumuşak değildir.
Arkayı toparlar
G.Saray’a mutlaka faydası olacaktır. Sıcakkanlı ve güleryüzü
ile hemen uyum sağlayacaktır. Zaten Kewell da bu süreci kısaltacaktır.
G.Saray Servet’le beraber savaşarak ayakta kalan iki defansa sahip
oldu. Baroş’un dönüşünün uzaması ne kadar moral bozucu ve gol
sıkıntısına işaret ediyorsa Lucas’ın transferi de arkada toparlanmayı
sağlayacaktır. G.Saray’ın Lucas’tan sonra yiyeceği gol sayısı anormal
düşmeyecektir ama Fernando Meira gibi de kabus gördürmeyecektir. Ben de
eski bir takım arkadaşımı Türkiye’de görmekten memnun oldum. Hoşgeldin
Lucas!