ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Karar Kuramları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Karar Kuramları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Karar Kuramları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Karar Kuramları I231076_gsli

Karar Kuramları Empty
MesajKonu: Karar Kuramları   Karar Kuramları EmptyÇarş. Haz. 09, 2010 12:48 am

Çevresine esnek bir uyum yapabilen insan, ihtiyaçlarını karşılama
çabalarını sürdürürken karar verme davranışı göstermektedir. Karar verme
bir ihtiyacı gidereceği düşünülen bir objeye götürecek birden fazla yol
olduğu zaman, ya da ihtiyacı gidermek uygun bir hedef olup olmadığı
kesin değil iken yaşanan sıkıntıyı giderici bir yöneliş olarak
tanımlanabilir. İnsan çevresine otomatik olarak, içgüdüsel tepkilere
uyum sağlayan bir varlık olmadığından,yaşamının her aşamasında karar
verme yaşantısı geçirmektedir. Karar vermeyi gerektiren sorun önemsiz,
karardan dönme olanağı fazla olduğu zaman, yöneldiğinde karar vermiş
olduğunun farkında olmayabilir. Bir günlük yaşamımızda, yaptığımız bir
çok faaliyeti tercihlerimizle belirlediğimizin farkına
varmayabiliriz(Kuzgun 2000: 150).
Arroyba (1977) karar verme tarzını, bir karar verme durumunda yaklaşma,
bir tepki ve eylem yolu olarak tanımlamaktadır; yani, bunlar bir kararın
verilmesinde söz konusu olan tüm davranışlardır. Bu, karar veren kişiyi
tanımlamaktan çok spesifik bir kararın verilmesi için kullanılabilecek
bir tanımdır(Jones 1982: 177).
Meslek gelişimi, yaşamda ergenlik döneminin önemli bir boyutunu
oluşturur. Çalışma dünyası içindeki başarı ve doyum için büyük bir önem
taşıyan meslek araştırması, karar verme ve hazırlık yıllarını kapsar.
Meslek seçimi, daha çok, çocukluğun sonlarından yetişkinliğin başlarına
kadar uzanan, en azından on yıllık bir olgunlaşma sürecidir. Mesleki
olgunluk yapısı bir meslek seçimiyle sonlanan, birbirine bağlı karar
dizilerini kavramsallaştırmada merkezi bir kurgu durumuna gelmiştir
(Adams 1995: 389).
Ergenliğin başlarında, buluğdaki hızlı büyümenin getirdiği uyum
güçlükleri gençlerde ortamdan uzaklaşma ve çevreyi değiştirme arzuları
doğurmakta, macera hevesi, başka yerlerde olma arzusu gibi istekler
ergenlerin meslek seçiminde sağlıklı kararlar vermesini
engellemektedir(Kulaksızoğlu 2001: 171). Kuzgun (2000: 150), okul veya
meslek seçerken sağlıklı kararlar verme sürecinde, tasarrufların
yatırılacağı uygun yatırım alanlarının seçimi gibi, insanın yaşamını
önemli ölçüde etkileyecek kararların verilmesi, etraflı düşünmeyi
gerektiren durumların ve atılan adımların, girişilen eylemlerin geri
dönülemez olduğu zaman, sonuçları önceden tasarlama ve hedefe ulaştırma
gücü en fazla olana yönelmenin önemli olduğunu belirtmektedir.
Tiedeman mesleki gelişme çerçevesinde karar verme sürecini iki döneme
ayırarak açıklamaya çalışmaktadır.
1. Umu dönemi
- Keşfetme
- Kristalleştirme
- Seçim
- Belirginleştirme
2. Tamamlama veya uyma dönemi
- Başlangıç (tepki açık olur)
- Geçiş (tepki girişken olur)
- Kurma
Oluşan ben kavramı potansiyel olarak da her biri yukarıda belirtilen
yedi aşamayı kapsayan ve her biri aynı zamanda geçmiş ve gelecekteki
kararlar bağlamında ele alınma kapasitesine sahip olan bir dizi mesleki
kararla ifade edilmektedir. Bunlara ek olarak, davranışçı yazarlar,
özellikle karar verme süreci üzerinde odaklaşmaktadırlar.
1970 li yılların başlarında, Gelatt ve arkadaşları (1972);
- İmpulsif,
- Kaderci,
- Uygucu,
- Erteleyici,
- Acı verici,
- Planlı,
- Sezgili/içsel uyumlu
- Felç olmak üzere sekiz tarz belirlemişlerdir.
Gelatt ve arkadaşlarının çalışmasından yola çıkan Arroyba (1977) cluster
analizini kullanarak üç gruba ayrılan altı tarz belirlemiştir:
- Uygucu
- Düşüncesi, duygusu, sezisi olmayan,
- Mantıklı ve aceleci olmayan
Uygucu tarzının dayandığı temel boyut pasiflik-aktifliktir; örneğin,
�ygucu�tarzı üst düzeyde pasiflik özelliğini gösterirken, �antıklı�ve
�celeci olmayan�tarzındakiler, kişisel olarak etkin ve geniş bir şekilde
düşünmekte ve çaba göstermektedirler(Jones 1982: 177).
Gelatt�n Karar Modeli
Diğer kuramlar meslek seçimini akılcı değil, duygusal etmenlere dayalı
bir seçim olarak görürken karar kuramı, bireyin psiko dinamiğini ortaya
çıkaran ve benlik tasarımına bağlı olan meslek seçimine bir tepki olarak
ortaya çıkmıştır.
Meslek seçiminde akılcı karar vermenin belli stratejileri vardır. Karar
verme duygusal değil bilişsel bir süreçtir ve bu nedenle öğrenilir.
Önemli olan bireye karar verme becerilerini,n öğretilmesidir. Kişi
bilgilerle donanırsa rasyonel karar vermesi kolaylaşır. Meslek danışması
normal bireylere yöneliktir, normalin dışındakilerle uğraşmak zaman
kaybıdır. Karar vermede bilişsel teknikler kullanılmalıdır. Rogerion
teknikler ile karar verme sürecinin altındaki bilişsel yönleri ortaya
çıkarılmalıdır(adana.meb.gov.tr).
Gelatt (1962) bir karar verme sorunu karşısında kalan bireyin öncelikle
yordama ve değer sistemlerle karar verme sürecini aşağıdaki şekilde
modelleştirmektedir.
Yordayıcı Sistem: seçenekler eylemlerin getireceği sonuçlar (mümkün
olan). Bu sonuçlara erişme olasılığı (muhtemel olan).
Değer Sistemi: mümkün olan sonuçların göreceli tercihi
Karar Sistemi: önceliklerin değerlendirilmesi
Bir kimse ne kadar iyi, doğru ve ayrıntılı bilgiye sahip olursa, farklı
eylemleri uygulamaya koyduğunda, alacağı risk hakkında o derece açık bir
fikre sahip olur: hiçbir kararda riskten kurtulmaya imkan yoktur, gerek
de yoktur. Önemli olan kişinin alacağı riski bilmesidir.
Gelatt, bireylerin kararlarını gerçeklere hatta durağan olmayan,
ilerleme veya gelişme gösteren gerçeklere dayandırdıklarını
belirtmiştir(Roudebush: 4)
Seçeneklerin, kişi açısından istenirlik derecesi kararın yönünü
belirleyen en önemli faktördür. Steer ve Porter (1975) bir seçeneğin
kişi tarafından istenirlik derecesinin tercihte önemli rolü olduğu
görüşündedirler. Yazarlara göre, bir şeyi yapmak için hissedilen
ihtiyacın şiddeti, beklentilerin bir fonksiyonudur. Bireyler geleceğe
ilişkin sonuçlarla, bunlara bağlandıkları değerler oranında
ilgilenmektedirler.
Vromm (1964) seçme işlerini, seçenekler arasında istenilir yönler en
fazla ve istenmeyen yönleri en az ve erişme olasılığı en yüksek olana
yönelme olarak tanımlamaktadır. Bu tanıma göre her karar, kişinin
istekleri ile seçeneklerinin sağladığı doyum olanakları ve kişinin sahip
olduğu yeteneklerle yine seçeneklerin gerektirdikleri yetenekler
arasında bir uzlaşmadır. Bu uzlaşma sonucunda ulaşılan karar, bireyin ne
istediği ve neler yapabileceği ile, seçeneklerin her birinin
isteklerini ne ölçüde karşılayacağı yönünden kişisel
değerlendirmelerinin bir ifadesi sayılabilir.
Vromm karar davranışında beklenti (expectation) nin önemine işaret
etmektedir. Vromm� göre, bireyin bir seçeneğe yönelişi onun tercih
ettiği sonuca erişebileceği yolundaki inancının derecesini ifade eder.
Beklenti kuramı olasılık kavramı ile birlikte düşünülmelidir. Bir karar
durumunda izlenecek yollar erişilmek istenen hedeflerle bunlara erişme
olasılığı ilişkisine göre yönelim değeri alırlar. Yani insanlar,
seçenekler arasında, en yüksek olumlu ve en düşük olumsuz değere sahip
ve gerçekleşme olasılığı en güçlü olan seçeneğe yönelirler.
Beklenti/yöneliş yaklaşımından esinlenen Raynor ve Entin (1982)
geçmişteki başarının gelecekteki girişimlerin ön koşulu olduğu, bir şeyi
şimdi iyi bir biçimde yapmanın, kişiye gelecekte benzer şeyleri aynı
derecede iyi yapmak için girişimde bulunma cesareti vereceği ortaya
atmışlardır. Buna yazarlar koşula bağlı olası yol (contingent) adını
vermektedir.
Raynor ve Entin bu kavramları öz imaj, öz kimlik, öz değer ve ilgi
kavramları ile bütünleştirmişlerdir. Örneğin hemen elde edilen başarıya
bağlı olarak gelecekteki bir hedefe erişme girişimi kendine saygı
duygusundan kaynaklandığı gibi, yeni bir hedefe ulaşma kendine saygıyı
daha güçlendirecektir. Wheeler ve Mahoney (1981) beklenti modelini
meslek tercihi ve meslek seçimi kavramlarına uygulayarak tercih ile
seçim kavramları arasında ayırım yapmaktadır. Tercih bireyin hoşlandığı,
seçim ise gelecekte girmeye karar verdiği seçenektir. Bir meslekten
hoşlanma yani tercih yönelimin fonksiyonu, seçim ise o mesleğe girme
olasılığının mesleğin kişiye maliyetinin bir fonksiyonudur. Meslek
tercihinde çekicilik söz konusudur. Seçim ise çekicilik yanında hedefe
erişme olasılığı ve bunun kişiye bedelinin bir bileşkesidir.
Lawyer de belli bir biçimde davranma eğiliminin davranışın belli bir
biçimde sonuçlanacağı beklentisine ve bu sonucun kişiye ifade ettiği
değere bağlı olduğu görüşündedir. Bunun sonucu olarak iki tür beklenti
arasında ayırım yapmaktadır.
Gayret-İcra (işi yapma)
İcra-Sonuç
Gayret-icra beklentisi kişinin niyet ettiği işi belli bir zamanda ve
belli bir düzeyde başarabilme konusundaki tahminini ifade eder. İcra
sonuç beklentisi ise, iş başarıldığı takdirde beklenen sonucun elde
edilip edilmeyeceği konusundaki tahminini ifade etmektedir. Sonuç olarak
güdülenme hem bir kimsenin yapılmasını gerekli gördüğünü yapmasının,
hem de eğer bunu yapabilire beklenen sonucun gerçekleşme olasılığının
bir fonksiyonu olduğu söylenebilir.
İnsanlar gayret icra algısını deneyimleri ve başkalarından gelen geri
bildirimle edinirler(Kuzgun 2000: 152-154).
Hilton�n Modeli
Hilton (1962) mevcut karar kuramlarının meslek kararını açıklamakta
yetersiz olduğunu, çünkü kararın ne zaman verildiği, ne zaman sona
erdirildiği, uygun seçenek bulunmadığı zaman bireyin ne yaptığı gibi
sorulara cevap vermediği görüşündedir. Hilton� göre meslek kararı
vermede güdüleyici faktör bilişsel tutarsızlığı azaltmaya yöneliktir.
Bilişsel tutarlılığa erişme bilişsel yapının yeniden dengeye
kavuşmasıdır. Hilton tutarsızlığı azaltma çabalarını, karar verme
davranışını kolaylaştıran bir süreç olarak görmektedir.
Bir karar verme davranışının başlayabilmesi için çevreden gelen bazı
girdilerin bulunması gereklidir.
Bilişsel tutarsızlığı arttıran faktörler şunlardır:
- Kararın verileceği zamana yakın olma,
- Olumsuz bir çevrede olma,
- Kariyer değişikliği olasılığının yüksek oluşu, durumda değişiklik
yapma olanağının bulunmaması,
- Algılanan meslek seçeneklerinin fazla olması
- Yetenek yetersizliği, sınırlılıkların algılanışı,
- Çok sayıda seçenek ile ilgili bilgi,
- Seçeneklerin heterojen oluşu,
- Seçeneklerle ilgili bilgilerin çok fazla oluşu,
- Seçeneklerle ilgili bilgilerin çok belirgin olmaması,
- Planın geri dönüşünün olmaması,
- Herhangi bir kariyere yapılan yatırımın asla kaybedilmemesi gereği,
- Uzun süreli plan yapmış olma zorunluluğu,
- Kararı değiştirmede kişinin yetersiz olması,
- Karar vermeyi erteleme yolundaki sosyal baskı.
Tutarsızlığı azaltan stratejiler ise şunlardır:
- Kararın ertelenmesi,
- Mesleki rolün halen geçerli olan özellikleri göz önüne alınarak kısa
süreli bir kariyer benimseme,
Mesleki kararlar araştırılırken, karar vericinin çevresinin karar verme
süreci boyunca sabit olduğu varsayılmaktadır. Ama bazı kararların uzun
süreli etkilerini incelerken, bireyin çevresiyle sabit etkileşimde
bulunmadığı dikkate alınmalıdır. Bireyin davranışları çevreyi ve bunun
sonucu olarak çevresel girdileri değiştirecektir. Buna ek olarak,
çevrede bireyin davranışlarından bağımsız olarak ortay çıkan bazı
değişiklikler de olmaktadır.
Doğru ve sağlıklı karar verebilmek sağlıklı bir kişilik gelişiminin
göstergesidir. Karar verme bir dizi işlevi; bilgiyi araştırma ve
değerlendirme faaliyetlerini yargılamayı, öğrenmeyi, ve belleği
kapsamaktadır
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Karar Kuramları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Son karar
» Karar anı..
» Edu İcin Karar Anı !
» Aptalca bir karar
» Karar 10 Haziran'da!

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Felsefe - İnsan İlişkileri-
Buraya geçin: