Bütün bir ligin yarı dilimini 20 gol atıp da, 10 gol yiyerek bitiren
takım, herhalde en son Denizli’nin yönetebileceği bir ekip olabilirdi.
2009’un ikinci yarısını yaşamamış olsaydık, öncesinde karşımıza böyle
bir Denizli bilançosu tahmini ile gelene güler, geçerdik...
Rakibe göre yanlış oyun planlamaları, uygunsuz oyuncu seçimleriyle
Denizli’nin çoğu kez biz yazar çizer grubunu şaşırttığını söylemişsek
de, büyük resimde daha net görünen ters köşeye yatışı atlamadık.
Kariyeri boyunca futbol denen oyunu sürekli rakip alanda oynamayı
hedeflemiş bir teknik adam, kendi yarı alanına neden çekildi? Bireysel
tercihlerinde geleneksel inat kokan ısrarlarının sürdüğünü görsek de,
geniş perspektifteki felsefi değişimi daha kaydadeğerdir Denizli’nin...
Lucescu anlayışından bile daha muhafazakar bir savunma seçimi
demodeliği çağrıştırsa da, kendisi adına bir yeniliktir. Denizli’nin bu
U dönüşü, koşullar gereğidir. İlk kez koşullar, prensiplerin önüne
geçmiştir. Beşiktaş’ın yarışın içinde kalma zorunluluğu ağır basmış,
fedakarlığı da Denizli yapmıştır.
Sezon başı hazırlıkları bitip de, lig yeni başladığında kanaat hasıl
olmuştur sanırım. Tello, Nihat, Nobre, Yusuf, Bobo, Serdar Özkan hatta
sonradan katılan Tabata’dan verim alınamayacaktı. Bu grup o veya bu
şekilde, bu hazırlığı pas geçmişti. Üstüne Holosko’nun sakatlığı da
gelince, umut tamamen kesildi. Denizli kendi alanında oynamak
zorundaydı, bu yüzden kabuğuna çekildi. Ama doğrusunu söylemek
gerekirse, yabancı olduğu bu anlayışta çok başarılı bir performans
çizdi.
İkinci yarıda yarışacak Beşiktaş’ın formatı değişebilir. Yaz kampını
pas geçen isimler, Antalya’da kendini toplama başarısı gösterebilirse,
ligin ikinci yarısında rakip sahada oynamayı seçmiş bir Beşiktaş’ı
izleyeceğiz. Tello, Tabata ile Holosko ve Nobre’nin fiziki konumları ne
denli gelişirse Siyah-Beyazlı ekibin futbolu da o ölçüde bir ofansif
atılım gerçekleştirebilir. Bu saydığım isimler lokomotif görevi
üstlenir.
Kabul etmeliyiz ki, bu ülkede oynanan futbol için bireysel performans
ön planda. Beşiktaş kadrosunun ofansa ait yarı oyuncusu ilk bölümde hiç
yoktu. İkinci bölümde bu yarının yarısı bile ayaklansa, Siyah-Beyazlı
ekip için yeterlidir