ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Süleyman Han II Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Süleyman Han II Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Süleyman Han II

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258170
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Süleyman Han II I231076_gsli

Süleyman Han II Empty
MesajKonu: Süleyman Han II   Süleyman Han II EmptyPaz Haz. 06, 2010 5:05 am

Osmanlı sultanlarının yirmincisi, İslâm halîfelerinin seksen beşincisi.
Sultan İbrâhim Hanın oğlu olup, 15 Nisan 1624 târihinde İstanbul’da,
Sâlihâ Dilâşub Sultandan doğdu. Şehzâdeliğinde mükemmel tahsil ve
terbiye gördü. Kardeşi Sultan Dördüncü Mehmed Han (1648-1687) zamânında,
sarayda, husûsî hocalardan ders aldı. Hattât Tokatlı Ahmed Efendiden,
sülüs ve nesîh hattını öğrendi. Sultan Dördüncü Mehmed Handan sonra, 8
Kasım 1687’de Osmanlı sultanı oldu.

Sultan İkinci Süleymân Han tahta çıktığı zaman, Osmanlı ordularında
Viyana bozgunuyla başlayan çözülme ve toprak kaybı devâm ediyordu.
Venedik, Mora Yarımadasını işgâl etti. Avusturya; Vişegrad, Uyvar ve
Estergon’un ardından 160 yıllık Türk yurdu Budin’e girdi. Macaristan’da
ise Türk hâkimiyeti sona ermek üzere bulunuyordu. Ayrıca bu
mağlubiyetler, hazîne gelirleri üzerinde olumsuz tesirler yaptığı gibi,
Anadolu’daki eşkıyâlık hareketlerini de körüklüyordu. Avusturya cephesi
serdârı Yeğen Osman Paşanın kendisi, bir âsi lideri gibi, Rumeli’de
yolsuzluk yapıyor, zorla usulsüz vergiler topluyordu. Bu sırada 8 Eylül
1688’de, Belgrad da düştü.

Devlet içindeki karışıklıklar ve Macaristan’ın elden çıkarak, Belgrad’ın
düşmesi, Sultan İkinci Süleymân Hanı çok üzdü. Emir dinlemeyip, pek çok
kalenin düşmesine sebep olan Osman Paşanın katline fetvâ verildi.
Avusturya cephesi serdârlığına Receb Paşa tâyin edildi. Pâdişâh,
sağlığının elvermemesine rağmen, askeri teşvik için ordunun başında
Edirne’den Sofya’ya kadar geldi ve harekâtı bizzat buradan idâre etmeye
başladı.

1689’da Kırım’a saldıran Rus kuvvetlerini, Selim Giray Han, az bir
kuvvetle dağıtarak perişan etti ve ağır kayıplar verdirdi. Vidin
Muhâfızı Sarı Hüseyin Paşa, Tuna kenarındaki Gladova ve Orsova
kalelerini düşmandan geri aldı. Vişegrad’ı muhâsara eden on iki bin
kişilik Avusturya kuvveti, bozguna uğratıldı. 1689 yılında Fâzıl Mustafa
Paşanın sadârete getirilmesinin, ordu üzerindeki tesiri çok müspet
oldu. Mustafa Paşa, ilk iş olarak bir adâletnâme neşrederek, memleketin
umûmî ahvâlini yoluna koydu. Aldığı âcil tedbirlerle, hazineye yıllık
4000 kese fazla para sağladı. Yeniçeri ocağı yoklanıp ulûfeye müstehak
olmayanların isimlerini sildirdi. Orduyu disiplinli ve intizamlı bir
hâle getirdi. Fâzıl Mustafa Paşa, 1690 yılında Edirne’den hareketle
çıktığı Avusturya Seferinde düşman kuvvetlerini mağlup ederek, Şehirköy,
Mûsâ palangası ve Niş şehrini aldı. Osmanlı Devletinin batıda en önemli
serhad kalesi olan Belgrad’ı, altı günlük bir kuşatmadan sonra
fethetti. Bu zaferler, Osmanlı ülkesinde büyük sevince vesîle oldu.

Hastalığı sebebiyle Davudpaşa Kışlasına kadar arabayla gelen Süleymân
Han, burada Fâzıl Mustafa Paşayı huzûruna kabul edip; “Hoş geldin.
Berhudâr ol, yüzün ak, kılıcın berrak, ekmeğin sana helâl olsun, arzûm
üzere hizmet eyledin. Seleflerinden birine böyle bir ulu gazâ müyesser
olmadı” dedikten sonra, ordu erkânının önünde samur erkân kürkünü
sadrâzama giydirdi. Belinden çıkardığı hançeri beline ve bir kıt’a
murassa pençe sorgucu da başına taktıktan sonra; “Ben mükâfat vermeye
kadir değilim. Allahü teâlâ iki cihânda yüzünü ak etsin” diye duâda
bulundu.

Bu sırada Mora Serdârı Koca Halil Paşa da Venediklilerin elinde bulunan
Avlonya’yı otuz bir günlük bir muhâsaradan sonra ele geçirmişti. 13
Mayıs 1691’de Sancak-ı şerîfi, tekrar Fâzıl Mustafa Paşaya vererek,
Avusturya Seferine duâ ile yolcu eden İkinci Süleymân Han, bir müddet
sonra İstanbul’a yakın Yoncaçeşme mevkiinde vefât etti (22 Haziran
1691). İki gün sonra Süleymâniye’ye getirilip, Kanunî Sultan Süleymân
Hana âit kabrin sağ tarafına defnedildi.

İkinci Süleymân Han; kadirşinas, halîm, cömert ve temkinli bir
pâdişâhtı. Fakir, muhtaç ve ihtiyâç sâhiplerine pek çok ihsânlarda
bulunurdu. Saltanat müddeti iç ve dış gâilelerle geçti. Bilhassa,
Avusturya karşısında alınan mağlubiyetler dolayısıyla, herkesin Rumeli
elden çıkıyor, diye Anadolu’ya kaçtığı sırada, muktedir devlet adamı
Köprülüzâde Fâzıl Mustafa Paşayı iş başına getirerek, kaybedilen yerleri
devlete tekrar kazandırdı. Memleket içerisinde îmâr faâliyetleriyle de
ilgilenen Süleymân Han, kendisi de Fener Kulesi ile İzmir’de bir câmi
inşâ ettirdi.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Süleyman Han II
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kutalmışoğlu Süleyman Şah
» Kanunî Sultan Süleyman
» 5 Milyoncuk Borc Verirmisin (Zeki Alasya - Metin Akpinar - Perihan Savas - Fatma Belgen - Munir Özkul - Süleyman Turan - Kenan Pars Selcuk Özer - Hulisi Kentmen - Hikmet Tasdemir)

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: