ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258170
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları I231076_gsli

Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları Empty
MesajKonu: Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları   Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları EmptyPaz Haz. 06, 2010 4:38 am



Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları


Sultan II. Mahmut Döneminde Yapılan Islahatlar


Sultan Üçüncü Selimin yanında yetişmiş olan Sultan İkinci Mahmud ondan
etkilenmiş, padişahlığı döneminde de ıslahatlar yapmanın gerekliliğine
inanmıştı. Askeri ve İdari alanda ıslahatlar yapmaya çalışan Sultan
İkinci Mahmud, Sekban-ı Cedit adı verilen yeni bir askeri teşkilat kurdu
(14 Ekim 1808). Ancak yeniçeriler kendilerine tehlike olabilecek
alternatif bir askeri kuvvet istemiyorlardı. Ayaklanarak Sekban-ı
Cedit'in kaldırılmasını sağladılar.

Eşkinci adı verilen yeni bir askeri teşkilat kuran Sultan İkinci
Mahmud'a karşı yeni bir yeniçeri ayaklanması oldu. Sultan İkinci Mahmud,
artık Osmanlı Devleti için kanayan bir yara haline gelen yeniçeri
ocaklarını Vaka-i Hayriye adı verilen olayla ortadan kaldırıldı (15
Haziran 1826). Yeniçeri ocağı kaldırıldıktan sonra, onun yerine Asakir-i
Mansure-i Muhammediye adı verilen yeni bir askeri teşkilat oluşturuldu.


Yapılan yeniliklerin merkezden uzakta bulunan valiler ve idareciler
tarafından da benimsenmesi gerektiğine inan Alemdar Mustafa Paşa, Sultan
Mahmud döneminde Ayanlarla Sened-i İttifak'ı imzaladı. Buna göre
ayanlar merkeze sadık kalacak ve yenilik hareketlerini destekleyecek,
padişahlar da ayanların elde etmiş oldukları hakları tanıyacaktı.
Sened-i İttifak ile ayanlar padişahın mutlak otoritesine karşı siyasi
bir meşruiyet kazanmış oluyorlardı. Padişah otoritesinin başka herhangi
bir güçle ortaklık kabul etmesi mümkün değildi ve Osmanlı idari
yapısının hem ruhuna, hem de tabiatına aykırıydı. Bu sebeple zaten ölü
doğan Sened-i İttifak çok uzun ömürlü olmadı. Kısa bir süre sonra Sultan
İkinci Mahmud, idareyi tamamen eline alarak ayanları bir bir ortadan
kaldırarak merkezi otoriteyi güçlendirmeye çalışmıştır.

Sadece askeri alandaki yeniliklerle bir yere varılamayacağını düşünen
Sultan İkinci Mahmud, Divan Teşkilatı'nı kaldırarak onun yerine
Bakanlıklar (nazırlık) kurdu. 30 Mart 1838'de Sadrazamlık mak!!!!!
"Başvekalet", Sadrazama "Başvekil" denilmesi kararlaştırıldı. Ölen ya da
azledilen devlet memurlarının mallarına el konması anl!!!!! gelen
"Müsadere" usulünü kaldırdı. Ayrıca devlete ıslahat hareketlerinde
yardımcı olmak, yeni teklifler getirmek, memurların terfi ve
yargılanmasıyla uğraşmak üzere Darü'ş Şuray-ı Bab-ı Ali kuruldu.

Sosyal alanda da bazı yenileşme hareketlerine ve ıslahatlara girişen
Sultan İkinci Mahmud, 3 Mart 1929'da kıyafet değişikliği hakkında bir
ferman yayınlandı. İlk Türk gazetesi Takvim-i Vekayi yayın hayatına
başladı (1 Kasım 1831). Medreselerin yanında Avrupalı tarz eğitim veren
yeni okullar açıldı ve Avrupa'ya öğrenciler gönderildi.

Posta teşkilatının kurulması ve Karantina uygulaması da yine Sultan
İkinci Mahmud döneminde gerçekleştirildi. Avrupalı tüccarlarla rekabet
edebilmeleri için Türk tüccarlara gümrük kolaylıkları getirildi. İlk
nüfus sayımı yapıldı. Bu sayım sonucunda Anadolu'da 2.500.000'dan fazla,
Rumeli'de de 1.500.000 erkek vatandaşın yaşadığı tespit edildi.

Ülke içinde ve dışında yapılacak seyahatlar için, bazı esaslar kabul
edildi. Buna göre ülke içinde seyahat yapacak yurttaşlar Mürur Tezkiresi
(geçiş belgesi) taşıyacaklar, ülke dışına çıkacak yurttaşlar da
Hariciye Nezaretinden (Dış İşleri Bakanlığı) pasaport alacaklardı.

Sultan I. Abdülmecid Döneminde Yapılan Islahatlar

(Tanzimat Fermanı)

Tanzimat hareketleri Osmanlı'ya batılı anlamda bir düşünce biçimi ve
yönetim şekli getirmek için Avrupa'dan esinlenerek yapılan programlı bir
yenilik ve kültür hareketiydi. Bu hareket Sultan İkinci Mahmud'un
padişah olduğu yıllarda başlamıştı.

Sultan Birinci Abdülmecid tarafından Londra Elçiliğinden alınıp Hariciye
Nazırlığına (Dış İşleri Bakanlığı) getirilen Mustafa Reşit Paşa, Avrupa
siyasetini iyi bilen bir devlet adamıydı. Tanzimat hareketinin bugüne
kadar yapılan ıslahatlardan farklı olduğunu Sultan Birinci Abdülmecid'e
kabul ettirdi.
Tanzimat Fermanı; Topkapı sarayının Gülhane Bahçesinde düzenlenen ve
yabancı elçilerle, devlet adamlarının hazır bulunduğu bir toplantıda,
Mustafa Reşit Paşa tarafından Kasım 1839 tarihinde ilan edildi. Tanzimat
fermanına tarihimizde Tanzimat-ı Hayriye veya Gülhane Hatt-ı Humayun'u
da denir.

Tanzimat Fermanı'nın getirdiği önemli yenilikler şunlardı; Müslüman veya
gayrimüslim olan herkesin can, mal, namus güvenliği devlet garantisi
altına alınacak, vergiler herkesin gelirine göre düzenli bir şekilde
alınacak, askerlik belirli bir düzene göre olacak, mahkemeler herkese
açık olacak ve mahkeme kararı olmadan kimse idam edilmeyecek, herkesin
mal ve mülk sahibi olması ve bunu miras olarak bırakabilmesi sağlanacak,
rüşvet ve iltimas kaldırılacak, kanun gücünün her gücün üstünde olduğu
kabul edilecekti.

Tanzimat Fermanı, Osmanlı Devleti'nde anayasal düzenin başlangıç noktası
olarak kabul edilebilir. Bu fermanla Sultan Birinci Abdülmecid, kendi
gücünün üzerinde bir güç olduğunu kabul ediyordu. Tanzimat Fermanı ile
azınlıklara bazı haklar verilmişti. Bu hakları bahane eden Avrupa
devletleri Osmanlı Devleti'nin iç işlerine karışmaya devam ettiler. Oysa
Tanzimat Fermanı, bir anlamda bu tip müdahaleleri önlemek için ilan
edilmişti.

(Islahat Fermanı)

Islahat Fermanı Osmanlı Devleti'nin bir iç düzenleme olmakla beraber
Rusya ve Avrupa'nın iç işlerine karışmasını önlemek amacıyla ilan
edilmiştir. Bu ferman Paris Konferansı'nın başlamasından hemen sonra
İstanbul'da yabancı devlet temsilcilerinin huzurunda okunarak açıklandı.
Fermanın getirdiği önemli hususlar şunlardı:

- Din ve mezhep özgürlüğü sağlanacak, okul kilise ve hastane gibi
binaların tamiri yapılacak

- Müslümanlarla Gayrimüslimler kanun önünde eşit sayılacak

- Patrikhanede yeni meclisler kurularak bu meclislerin aldığı kararlar
Osmanlı Devleti tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girecek

- Devlet hizmetlerine, okullara askerlik görevine bütün uyruklar eşit
olarak kabul edilecekti.

- Vergiler eşit alınacak iltizam usulü kaldırılacak

- Yabancılar da Osmanlı Devleti sınırları içinde mülk sahibi
olabileceklerdi.

Bu fermanla gayrimüslimlere daha fazla hak verilmiş, Avrupalı devletler
Osmanlı Devleti'nin içişlerine karışmayacaklarını Paris Antlaşmasıyla
kabul etmelerine rağmen sözlerinde durmamışlar ve bu fermanı bahane
ederek Osmanlı Devleti'nin içi işlerine karışmışlardır.

Otuz sekiz yaşında ölen Abdülmecid, Osmanlı padişahları arasında, ilk
Avrupa kültürü alan padişahtır. Osmanlı İmparatorluğu'nun her bakımdan
Avrupalılaşması için yapılan hareketlere daima yardımcı olmuş, bu
hareketler sonucu, padişahın yetki ve otoritesinin azalmasına rağmen bu
duruma itiraz etmemiş, ülkede gazete çıkarılmasına, özgürlük
fikirlerinin yayılmasına, yeniliğin yerleşmesine, memlekette meşrutiyet
havasının esmesine engel olmamıştır.

Sultan I. Abdülaziz Döneminde Yapılan Islahatlar


Abdülaziz döneminde, Abdülmecid döneminde başlayan yenilik hareketleri
sürdürüldü. Yeni bir vilayet teşkilatlanmasına geçildi. Kadılık Kurumu
daha sıkı denetim altına alınarak 1 Nisan 1868 Şura-yı Devlet ve 1870
yılı içerisinde de Divan-ı Muhasebat kuruldu (Danıştay ve Sayıştay).
Ayrıca eğitim, ulaşım ve bankacılık konularında çeşitli düzenlemeler
yapıldı.

Sultan Abdülaziz döneminde donanmanın modernleştirilmesine de çalışıldı.
1875 yılına doğru Türk donanmasında 816 top taşıyan 21 zırhlı ve 173
yardımcı gemi vardı. Türk Bahriyesinde 50.000 efrad, 700 subay, 208
yüksek rütbeli subay, 11 Tümamiral, 6 Koramiral ve üç Oramiral vardı. Bu
görüntüsüyle İngiltere ve Fransa'dan sonra dünyanın üçüncü büyük
donanması haline gelmişti.

Sultan Abdülaziz 14 sene 11 ay beş gün tahtta kalmıştır. Bu süre
içerisinde meşrutiyet fikrine başta sıcak baksa da, sonraları değişip bu
fikri savunanlara karşı zor kullanacaktır.Dönemin aydınlarından Şinasi,
Namık Kemal ve Ziya Paşa ile padişahlığının ilk dönemlerinde sıcak
ilişkiler kurduysa da Namık Kemal'i Vatan Yahut Silistre piyesinden
sonra Kıbrıs'a sürgün edecek kadar sertleşmiştir. Ülkede meşruti
yönetimin gelmesini isteyenlerin yarattığı bu özgürlük havası içerisinde
Abdülaziz'in tahttan indirilmesi konusunda kamuoyu oluşturuldu. Mithat
Paşa'nın kışkırtmaları sonucu üniversite öğrencileri 10 Mayıs 1876
tarihinde bir protesto yürüyüşü düzenlediler. Bundan bir süre sonra, 30
Mayıs 1876 salı günü sabaha doğru saray Hüseyin Avni Paşa komutasındaki
askerlerce basılmış ve Sultan Abdülaziz kansız şekilde tahttan
indirilmiştir.

Sultan Abdülaziz'in tahtan indirildikten dört gün sonra, hapis hayatı
yaşadığı Feriye Sarayında sakalını düzeltmek için istediği söylenen
makasla bileklerini keserek intihar ettiği söylense de öldürülmüş
olabileceğine dair kanıtlar da vardır (4 Haziran 1876).

Sultan II. Abdülhamit Döneminde Yapılan Islahatlar


(I. Meşrutiyet�n İlanı)

İttihat ve Terakki Cemiyeti ileri gelenleri, Balkanlar'da ard arda çıkan
isyanlar ve giderek çoğalan ülke bunalımlarını bahane ederek, Sultan
Abdülaziz'i tahttan indirip yerine Sultan Beşinci Murad'ı padişah
yapmışlardı. Kısa bir süre sonra Sultan Murad'ın hasta olduğunun
anlaşılmasından sonra yerine Sultan İkinci Abdülhamit getirildi. Avrupa
ile olan ilişkiler sonucu Osmanlı Devleti'nde de bir aydın sınıf
oluşmuştu. İttihat ve Terakki Cemiyeti bu aydınların sözcüsü gibi
çalışıyor ve Meşruti yönetimin gelmesiyle ülkede bir rahatlama olacağına
inanıyorlardı. Sultan İkinci Abdülhamid tahta çıkmadan önce Meşrutiyeti
ilan edeceğini vadetmişti. Padişah olur olmaz bu sözünü tuttu ve 23
Aralık 1876'da Osmanlıların ilk anayasası olan Kanun-i Esasi'yi ilan
etti.

İlan edilen I. Meşrutiyet çok uzun sürmedi. Mithat Paşa padişahların
yetkilerini kısıtlamak istiyordu. Bu durumdan rahatsız olan Sultan
İkinci Abdülhamid, Sultan Abdülaziz'in öldürülmesinden sorumlu tuttuğu
Mithat Paşa'yı sadrazamlıktan azletti ve sürgüne gönderdi. Osmanlı-Rus
savaşı ve Meclisteki Mebusların aralarındaki çekişmeleri yüzünden meclis
çalışamaz hale gelmişti. Sultan Abdülhamid meclisi tatil ettiğini
açıkladı (1878).

(II. Meşrutiyet�n İlanı)

Meşrutiyet yanlıları Jön Türkler adı altında çalışmalara başlamışlar ve
padişah Sultan İkinci Abdülhamid'e Meşrutiyeti tekrar ilan etmesi için
baskıda bulunuyorlardı. Daha çok Makedonya'da örgütlenen İttihat ve
Terakki Partisi ileri gelenleri beraberindekilerle ayaklanmaya
başladılar bu isyanların daha da büyümesinden çekinen Sultan İkinci
Abdülhamid, Meşrutiyeti İkinci kez ilan etti (23 Temmuz 1908).

İkinci Meşrutiyetin ilanı ile; ülkede asayiş ve güven ortamı kurulmuş,
sansür kaldırılarak basına serbestlik tanınmış, hürriyet ve güven ortamı
kurulmuş, siyasi partiler oluşmaya başlamış, Kanun-i Esasi yürürlüğe
girmiş ve anayasa üzerinde önemli değişiklikler yapılmış ve halk ikinci
kez yönetime padişah yanında katılma imkanı bulmuştur.

(31 Mart Vak�sı)

Meşrutiyetin yeniden ilanından sonra çeşitli gruplar arasında çekişmeler
ve tartışmalar başlamıştı. Meşrutiyete karşı olanlar avcı taburları ile
birleşerek İstanbul'da büyük bir İsyan başlattı. Selanik'ten gelen
hareket ordusu bu isyanı bastırdı. Tarihimize 31 Mart vakası olarak
geçen bu olaydan sonra İttihat ve Terakki Partisi daha da güçlendi ve bu
olaydan dolayı sorumlu tutulan Sultan İkinci Abdülhamit tahttan
indirildi. Sultan İkinci Abdülhamid'in yerine Sultan Mehmed Reşad
padişah oldu.





Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Osmanlı Devleti'nin 19. yy. daki Islahatları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 17. yüzyıl Osmanlı Devleti
» Osmanlı Kültür Ve Uygarlığı
» FM 10'daki en iyi Türk?
» Osmanlı Başkentleri:1. Başkent Bursa
» Osmanlı Başkentleri:2. Başkent Edirne

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: