ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Organik Bileşikler Nelerdir? Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Organik Bileşikler Nelerdir? Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Organik Bileşikler Nelerdir?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Organik Bileşikler Nelerdir? I231076_gsli

Organik Bileşikler Nelerdir? Empty
MesajKonu: Organik Bileşikler Nelerdir?   Organik Bileşikler Nelerdir? EmptyÇarş. Haz. 09, 2010 6:47 pm

ORGANİK BİLEŞİKLER
Canlılarda bulunan organik bileşikler karbonhidratlar,yağlar,
proteinler, enzimler,nükleik asitler ve vitaminlerdir.
Organik bileşiklerden bazıları hücrede enerji verici,bazıları yapı
maddesi, bazıları da metabolizmada düzenleyici madde olarak görev
yaparlar.

KARBONHİDRATLAR

*Karbon,hidrojen ve oksijenden oluşur.
*Enerji verici ve yapı malzemesi olarak kullanılırlar.
*Enerji üretmek için ilk sırada kullanılır.
İnsan ve hayvanvücudunda glikojen, bitkilerin yapısında nişasta ve
selüloz olarak yer alan karbonhidratlar (CHO); karbon, hidrojen ve
oksijen atomlarından meydana gelmiş organik bileşiklerdir.

1 gr karbonhidrattan 4.1 kalori enerji elde edilir.

Büyüklüklerine göre 3'e ayrılırlar:
v Monosakkaritler
v Disakkaritler
v Polisakkaritler

MONOSAKKARİTLER (Tek şekerler)

Su ile hidrolizlerinde daha basit şekerlere ayrışmazlar.
*Kimyasal sindirime uğramadan doğrudan kana geçerler.
*Monosakkaritleri ardarda birbirine bağlayan bağlaraglikozit bağ denir.
5C'lu olanlar(Pentoz):
1)Riboz: RNA'da bulunur.
2)Deoksiriboz: DNA'da bulunur.

6C'lu Olanlar(Hegsoz):
1) Glikoz
2) Fruktoz
3) Galaktoz
Y Bunların kana geçiş sıraları:
Galaktoz>Glikoz>Fruktoz'dan önce kana geçer.


Disakkaritler(Çift Şekerler)

Bunlar 2 molekül monosakkaritin birleşerek 1 molekül su oluşturmasıyla
meydana gelen moleküllerdir.
Her disakkaritte birer tane glikozit bağ bulunur.

Glikoz + Glikoz -------------> Maltoz + H2O(Malt şekeri)
Glikoz + Fruktoz ------------> Sükroz(Sakkaroz) + H2(Çay Şekeri)
Glikoz + Galaktoz -----------> Laktoz + H2O(Süt Şekeri)

Maltoza Malt şekeride denir.Üzümde ve balda bol miktarda bulunur.
Sakkarozda şeker karışımında bol bulunur.
Laktozda sütün bileşiminde bulunur.

Polisakkaritler

Çok sayıda monosakkaritin birleşmesinden oluşur.
n(Monosakkarit)------------>Polisakkarit+(n-1)H2O Bunların;

1)Nişasta:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*Bitkilerdeki depo polisakkarit şeklidir.
*Genellikle bitkinin ışık görmeyen kısımlarında (kök,gövde, tohum gibi)
lökoplastlarda depolanır.


2)Selüloz:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*bitkilerdeki yapısal polisakkarittir.
*Bitki hücrelerindeki çeperin ana maddesi selülozdur.
Not:İnsanlarda ve hayvanlarda selülozu sindirecek enzimler
yoktur.Selüloz bu canlıların sindirim sisteminde yaşayan bazı bakteriler
tarafından sindirilir.


3)Glikojen:Çok sayıda glikozdan oluşur.
*Hayvanlardaki depo polisakkarit şeklidir.
*Glikojen karaciğer ve kaslarda depolanır.


4)Kitin:Çok sayıda glikozdan oluşan azotlu bir polisakkarittir.
*Böceklerdeki kabuğun ana maddesi kitindir.

LİPİTLER (YAĞLAR)
Lipitler suda erimeyen buna karşın eter, benzen, kloroform gibi organik
çözgenlerde eriyen bir dizi heterojen organik bileşiklerdir. Sitoloji
bakımından lipitler hücrede serbest lipitler hücrede serbest lipit ve
örtülü lipit olmak üzere iki türlüdür. Organizmada lipitlerin oynadığı
rol bulundukları yer ve dağılışlarına göre değişiktir. Kimyasal ve
fiziksel özelliklerine göre lipitler, basit lipitler, bileşik lipitler,
streoitler ve yağda eriyen vitaminler gibi çeşitli alt gruplara
ayrılırlar.


Karbon,Hidrojen ve Oksijenden oluşurlar.

*Enerji verici(2.sırada) ve yapı malzemesi olarak kullanılırlar.
*Bir gram nötral yağın yanmasıyla 9.1 kkal enerji açığa çıkar.Enerji en
yüksek olan organik bileşiklerdir.



Yapılarına göre 3'e ayrılırlar:


1) Nötral Yağlar
* Yağ asidi ve gliserinden oluşurlar.
* Önemli organların dış yüzeyini örterler
Gliserin + 3Yağ Asidi ------> Yağ + 3H2O
2) Fosfolipitler
* Fosforik asit ihtiva eden lipitlerdir.
* Hücre zarının yapısına katılırlar.
3) Steroidler
* Hormon vitamin olarak görev yaparlar.
* Kolesterolde bir steroiddir.
Yağların Vücuttaki Görevleri
* Enerjiye dönüştürülürler.
*Yağda eriyen A,D,E,K vitaminleri yağlarla birlikte emilir.Yağlar bu
vitaminlerin emilmesini sağlar.
* Deri altındaki yağlar ısı kaybını önler.Vücudu dış etkilere karşı
korur.
* İç organların etrafını sararak mekanik etkilere karşı korur.
*Yağlar midede uzun süre kaldığı için tokluk duygusunun uzun süre devam
etmesini sağlarlar.

Yağların Kimyasal Yapısı
Yağ asitleri ve gliserolden oluşurlar.Gliserin 1 molekül yağ asidiyle
birleşirse Monogliserid,2 molekül yağ asidiyle birleşirse Digliserid,3
yağ asidiyle birleşirse trigliserid oluşur.
Yağ asitlerinin yapısındaki C atomları birer bağ yapmışsa bu şekildeki
yağ asitleri Doymuş Yağ asitleridir.Bazı C atomları çift bağ yapmışsa
bunlar Doymamış Yağ asitleridir.
PROTEİNLER
Proteinler Karbon,Hidrojen,Oksijen ve Azottan oluşur.Bazılarının
yapısında Fosfor(P) veya Kükürtte(S) bulunabilir.
Proteinler hücrenin en önemli organik maddelerinden birisidir.
Proteinler canlılık olaylarının sürebilmesi için kesinlikle gerekli olan
bileşiklerdir. Proteinlerin yapıtaşları amino asitlerdir. Her amino
asidinde ortak olan özellik şudur. Bunlarda terminal bir amino grubu ve
bir karboksil grubu ile birlikte C atomuna bağlı bir yan zincir bulunur.
Amino asitler aynı anda hem amino grubu hem de karboksil grubu
taşıdıklarından amfoter karakter gösterirler. Amino asitler birbirleri
ile önce gelen amino asitin karboksil grubu sonra gelen amino asitin
amino grubuna bir molekül su çıkacak şekilde bağlanır. Bu bağa peptid
bağı denir.
* Yapı malzemesi,düzenleyici,onarıcı ve en son olarakta enerji verici
olarak kullanılır.
* Proteinler DNA'nın kontrolünde sentezlenirler.
* 1'gram proteinin yanmasıyla 4.3 kal enerji açığa çıkar.
* Proteinler amino asitlerden oluşurlar.Tabiatta 20 çeşit amino asit
bulunur.
1 amino asidin yapısında 4 grup vardır:
a)Karboksil Grubu b)Amino Grubuc)Hidrojen Grubud)Radikal Grup 'tur.


Doğada 20 çeşit amino asitte Karboksil,Amino,hidrojen grupları sabit
Radikal grup ise değişkendir.

Proteinlerin özellikleri içerdikleri amino asitlerinin sayısına,
çeşidine ve amino asitlerin polipeptid zinciri üzerindeki
sıralanışlarına bağlıdır. Amino asitlerin sıralanışlarındaki farklar
nedeni ile her canlı organizma türü için özel olan protein tipleri

vardır, birininki diğerine uymaz. Bu nedenle gerektiğinde bir türden
diğer türe aktarılışlarında güçlükler çıkabilir. Örneğin, kan alış
verişi sırasında hastaya verilen kan uygun olmadığında şok ve ölüme,
bazı bitkilerin polenleri solunum yolu ile alındığında alerjiye neden
olabilirler. Bazen amino asitlerin sıralanışlarında bir amino asitin yer
değiştirmiş olması ciddi bir hastalığa neden olur.

Proteinler nelerdir?

Proteinler amino asitlerden yapılmış çok büyük moleküllerdir.
Proteinlerin basit yapısı, karbon, hidrojen, oksijen ve azottan oluşmuş
amino asitlerin zinciridir.
Proteinlerde azot bulunması, onları karbonhidrat ve yağlardan ayırt eden
bir özelliktir. Elzem ve elzem olmayan proteinler veya amino asitler
diye bir ayrım yapılabilir. İnsan vücudu protein sentezi için yaklaşık
20 farklı amino aside ihtiyaç duyar. Bunlardan 8 tanesi elzemdir, yani
vücutta sentez edilmemektedir. Bunlar: izolösin, lösin, lisin,
metiyonin, fenilalanin, trionin, triptofan ve valin'dir. Elzem amino
asitler vücut dışındaki kaynaklardan alınmalıdır.
Bir protein birçok vagonun birbirine bağlanması ile oluşmuş bir tren
gibidir. Her bir vagon veya birim bir amino asittir. 20 amino asitten
oluşmuş bir çok farklı kombinasyonlar büyük sayılarda protein oluşmasına
izin vermektedir. Yani bir lisan gibi, sadece birkaç harf vardır, fakat
bu harflerden değişik kombinasyonları kullanarak milyonlarca kelime
oluşmaktadır.
Vücudumuz neden proteinlere ihtiyaç duyar?

Proteinler vücutta hemen hemen her yerde bulunurlar, ve hücre yapımında
kullanılırlar. Kasların, organların ve bezlerin başlıca bileşenleridir.
Safra ve idrar dışındaki bütün canlı hücreler ve vücut sıvıları protein
içerir.
Gıdalar vücudumuza girip, sindirildikten sonra, amino asitler serbest
hale geçerler ve gerekli proteinleri yapmak için vücudumuz tarafından
kullanılırlar. Bunlar büyüme ve gelişim için gereklidirler; protoplazma
gibi yeni hücre bileşenlerinin yapılması için ve aynı zamanda
antikorlar, enzimler ve hormonlar vb. yapımı için de gereklidir. Aynı
zamanda proteinler bir enerji kaynağıdır.


En iyi protein kaynakları nelerdir?

Bir gıdadaki protein elzem amino asitleri bize sağlıyorsa, bu protein
tam protein olarak adlandırılır. Eğer bütün elzem amino asitleri
sağlamıyorsa, eksik protein olarak adlandırılır.
Bütün et ve diğer hayvansal ürünler tam proteinlerin kaynağıdır. Bu
ürünler arasında sığır, kuzu, domuz, kümes hayvanları, balık, kabuklu
deniz ürünleri, yumurta (tam proteinlerin en iyi kaynağı), süt ve süt
ürünleri yer almaktadır.
Hububat, meyve ve sebzelerdeki proteinler eksik proteinler olarak kabul
edilirler. Bitki proteinleri bütün elzem amino asitleri içermek için ve
tam protein oluşturmak için kombine edilebilirler. Bu kombinasyonlara
örnek olarak, pirinç ve fasulye, mısır ve fasulye verilebilir.
Eğer Fazla miktarda protein alınırsa ne olur?
Protein alımında en uygun miktar vücut ağırlığının her bir kilogramı
için 0,8 gram kadardır. Protein miktarının düşük olması vücudun güçsüz
olmasına ve hastalıklara karşı dirençsiz olmaya yol açar. Vücut
ağırlığının her bir kilogramı için 1,6 gramdan fazla alınan protein
aşırı miktar olarak tanımlanır. Beslenmede yetersiz protein alımı aşırı
protein alımından daha zararsızdır, aşırı protein alımı sağlıklı
değildir. Fazla protein nitrojen içerir buda karaciğerde üre olarak
bilinen atık maddeye dönüşür. Bu artık madde böbrekler vasıtasıyla idrar
şeklinde dışarıya atılmaya çalışılır. Bundan dolayı çok fazla
miktardaki protein alımı karaciğer ve böbreklerde zorlamaya yol açar.
VİTAMİNLER

* Organik bileşiklerdir ve dışardan alınırlar.
* Enerji değerleri yoktur.Düzenleyici ve hastalıklara karşı
koruyuculardır.
*Hiçbir Kimyasal sindirime uğramadan hücre zarından geçer ve kana
karışırlar.
Vitaminler, insan metabolizması için ihtiyaç duyulan, temel, enerjisiz
gıdalardır. İnsan vücudu tarafından üretilemezler, fakat günlük
gıdalardan temin edilmesi gerekir. Enzimatik reaksiyonlar için kofaktör
olarak görev yapmaları temel fonksiyonlarıdır. Ayrıca, kanın
pıhtılaşması, bağışıklık sistemi, sinir sistemi, görme fonksiyonları,
deri yapılanmasını da kapsayan çeşitli rolleri vardır.
Vücut, farklı vitaminlere farklı miktarlarda gereksinim duyar. Farklı
insanların farklı vitamin ihtiyaçları vardır. Çocuklar, yaşlılar ve
hamile bayanlar gibi bazı özel rahatsızlığı bulunan insanlar günlük gıda
alımında daha fazla vitamine ihtiyaç duyarlar.
İki sınıf vitamin vardır: yağda çözünen vitaminler (A, D, E ve K) ve
suda çözünen vitaminler (B ve C). Alınması gereken miktardan fazla
alınan yağda çözünen vitaminler insan vücudunda depolanabilirler, bu
arada fazladan alınmış olan suda çözünen vitaminler vücuttan atılırlar.
Bu, çok nadir olarak suda çözünen vitaminler için olabilen, ama
genellikle çok fazla miktarda alınmış olan yağda çözünen vitaminlerin
neden olduğu toksisite semptomlarının nedenidir. Diğer yandan, dokularda
depolanmadığı için suda çözünen vitaminlerin vücutta eksiklik
belirtileri kendini gösterir. Eksikliğinde görülen rahatsızlıklar baş
ağrısı, deri problemleri, iştah kayıpları gibi basit problemlerden uzun
süreli B1 vitamini kayıplarının neden olduğu beriberi veya uzun dönem C
vitamini kaybı sebebiyle oluşan skorbüt adı verilen ciddi ve şiddetli
seyir gösteren hastalıklara neden olabilirler. Bununla birlikte,
şiddetli vitamin eksikliği gelişmiş olan ülkelerde pek görülmez. Fakat,
popülasyonun birçok alt grubu için alınması gereken optimum miktardaki
sapmalar belirebilir.
Vitaminler, meyveler, sebzeler, et ürünleri, balık ve süt ürünleri gibi
tüm gıdalarda bulunurlar. Düzeyleri gıdanın çeşidine yada kullanım şekli
ve işleme yöntemlerine bağlıdır. Uzun depolama süresi ve uzun işleme
koşulları gıdadaki vitamin düzeyini azaltabilir.
Suda Eriyenler:
B vitamini:Eksikliğinde beriberi hastalığı görülür.

C vitamini:Eksikliğinde Skorbit hastalığı görülür.

Yağda Eriyenler:
A Vitamini: Eksikliğinde Gece Körlüğü görülür.
D Vitamini: Eksikliğinde Raşitizm denen hastalık görülür.
E Vitamini: Eksikliğinde kısırlık görülür.
K Vitamini: Eksikliğinde hemofili(kanın pıhtılaşmaması) görülür.

Suda çözünen vitaminler

Bu B grubu ve


Linkleri görebilmek için---> üye olmanız gerekiyor Buraya tıklayarak
üye olabilirsiz <--- vitaminlerini kapsar. Bu vitaminler, isimlerini
ilk keşfedildikleri zaman kullanılan test tüplerinin üzerindeki B ve C
etiketlerinden almışlardır. Sonraları, B vitamini içeren test tüplerinin
içinde birden çok vitamin içerdiği tespit edilmiş ve daha sonra B1, B2,
vb. vitaminleri diye adlandırılmışlardır.
8 adet B vitamini; karbonhidrat, yağ, protein metabolizmasında enzimlere
yardımda ve DNA ve yeni hücre yapımında rol oynarlar.

Tiamin (B1 Vitamini)
Gereksinimler
Tiamin için tavsiye edilen günlük alım miktarı 0,5 mg/ 1000 kkal'dir.
Bu, günlük ortalama gıda alım miktarının yaklaşık olarak 2000 kkal/ gün
olduğu varsayılırsa, günde yaklaşık 1 mg'dır. Dengeli yiyecekler
tiaminin yeterli miktarını sağlamalıdır. Enerjilerinin çoğunu şekerden
veya alkolden sağlayan insanlarda tiamin yetersizliği görülür. Oruç
tutan yada diyette olan insanlar 2000 kkal'lik diyette olduğu kadar
tiamin aldıklarından emin olmalıdırlar.
En iyi kaynaklar
Domuz eti ve jambon, maya, karaciğer, tüm tahıllar, fındık, ayçiçeği
tohumu, armut, karpuz, istiridye, yulaf ezmesi, buğday tohumu kadar iyi
B1 vitamini kaynağıdırlar.
Eksiklik belirtileri
Beriberi uzun zamanlı tiamin eksikliğinin bir sonucu olabilir. Bu
hastalık Uzak Doğu'da tiamince zengin olan pirinç kabuklarının ayrılması
yoluyla parlatılmış pirinç tüketilmeye başladığı zaman keşfedilmiştir.
Beriberi hastalığı sinir sisteminde hasarlanmaya ve kasın zedelenmesine
yol açabilir. Diğer eksiklik belirtileri ise kalpteki ritim
bozuklukları, kalbin durması, güçsüzlük, yürümede zorlanma, akıl
karışıklığı, ve felçtir.
Riboflavin (B2 Vitamini)
GereksinimlerRiboflavin için tavsiye edilen günlük alım değeri 0,6 mg/
1000 kkal' dir. Bu günde 1,2 mg kadardır. Çocuklar ve hamile bayanlar
büyüme gereksinimleri için ilave riboflavine ihtiyaç duyarlar.
En iyi kaynaklarPeynir gibi süt ve süt ürünleri iyi riboflavin
kaynaklarıdır. Bunun için, günlük gıdada bu öğelerin olması önemlidir.
Brokoli, kuşkonmaz, ıspanak gibi yeşil sebzelerin ve tahılların çoğu
riboflavin içerir.
Eksiklik belirtileriRiboflavin eksikliği ile hiçbir hastalık ilgili
değildir. Riboflavinin yokluğu deride kızarıklık, çatlaklar, ve göz ve
dudak kenarlarında kızarıklık, ışığa karşı aşırı duyarlılık gibi
semptomlara neden olabilir. Ayrıca ağız kenarlarında çatlaklara neden
olabilir.
Bunları biliyor muydunuz?
Işık ve radyasyon etkisi riboflavini yok edebilir. Bu, sütün niye ışığı
geçiren şişelerde nadiren satıldığının nedenidir. Bir diğer yönden,
riboflavin ısıya karşı dirençlidir, bu nedenle pişirme riboflavini yok
etmez. Riboflavin ayrıca E101 adıyla gıda katkı maddesi olarak
kullanılır.
Niasin (B3 Vitamini)
GereksinimlerNiasin için tavsiye edilen günlük alım miktarı 6.6 mg NE
(niasin eşdeğeri) /1000 kkal veya günde 13 mg' dır. Bir niasin eşdeğeri
(NE), teorik olarak önmaddesi triptofan tarafından teorik olarak yapılan
niasini de içeren, gıdada mevcut olan niasin miktarıdır. 60 mg
triptofan 1 mg niasin oluşturabilir.
En iyi kaynaklarZenginleştirilmiş ekmek, tahıllar ile et, kanatlılar ve
balık da iyi niasin kaynaklarıdır. Mantar, kuşkonmaz ve yeşil yapraklı
sebzeler en iyi niasin kaynaklarıdır.
Eksiklik belirtileriNiasinin eksikliğinden olan pellegra hastalığı cilt
rahatsızlıkları, mide bulantısı ve hafıza kaybı gibi semptomlara neden
olur. Bu hastalık 1900' lü yılların başında Güney Amerika' da yaygındı.
Daha başka eksiklik belirtileri ise iştahsızlık, zayıflık, baş dönmesi
ve zihinsel bulanıklıktır. Deri, özellikle güneş ışığına maruz kalan
bölgelerde karşılıklı simetrik deri iltihabı semptomları gösterebilir.


B6 Vitamini (Piridoksin, piridoksal, piridoksamin)
Gereksinimler B6 vitamini koenzimlerinin amino asit metabolizmasında
önemli rol almasından ötürü, günlük alımları protein alım miktarı ile
doğru orantılıdır, çünkü proteinler amino asitlerden oluşurlar. B6
vitamini için önerilen günlük alım miktarı 0.16mg /g protein' dir. Bu,
alınması gereken miktarın erkekler için günde 2.0 mg, bayanlar için 1.6
mg olduğu anl..... gelir.
En iyi kaynaklarEt, balık ve kanatlı eti en iyi B6 vitamini
kaynağıdırlar. Diğer kaynaklar ise patates, bazı yeşil sebzeler ve pembe
meyvelerdir.
Eksiklik belirtileriB6 vitamini alımı çok düşük olan insanlar güçsüzlük,
alınganlık ve uykusuzluk gibi semptomlar gösterirler. Diğer belirtiler
ise gelişme bozuklukları, zayıflatılmış motor fonksiyonlarıdır.
Folat (Folasin, folik asid, pteroilglutamik asid)
GereksinimlerFolat için günlük alım değeri yaklaşık olarak 3 mg/kg vücut
ağırlığıdır. Erkekler için günlük alım miktarı 200 mg, bayanlar için
ise 180 mg olmalıdır. Folatın yüksek miktarı, hamilelik döneminde ve
hücreler çoğaltıldığı zaman tavsiye edilir. Eksikliği sadece düşük alım
miktarı ile değil, vitaminler için alışılmadık metabolik ihtiyaç
durumunda ve çift taraflı absorbsiyon durumuyla da ortaya çıkabilir.
Fazla miktarda alkol ve kalorisiz maddeleri tüketen insanlar maruz
kalır. Ayrıca, hamilelik gibi hücre bölünmesiyle; kanser, deri
hastalıkları folat alımı için ihtiyacını arttırır. Folat eksikliğinin
diğer semptomları ise ishal ve bağışıklık sisteminin baskılanmasından
olan sık görülen enfeksiyonlardır. Bu, halsizliğe sebebiyet vererek
etkiler.
En iyi kaynaklarFolat için en iyi kaynaklar sebzeler, özellikle yeşil
yapraklı sebzelerdir. Aynı zamanda karaciğer de folat içerir. Et, süt,
ve süt ürünleri düşük miktarda folat içerir.
Eksiklik belirtileri Folat eksikliği anemiye sebep olabilir. Semptomları
büyük, biçimsiz kırmızı kan hücreleri, yavaş DNA sentezidir. Bu aynı
zamanda sadece folat eksikliğinden değil, B12 vitamini yokluğundan da
olabilir. Folat eksikliğinin diğer semptomları ise ishal, bağışıklık
sisteminin baskılanmasından dolayı görülen sık enfeksiyonlardır. Sinir
sistemini etkiler, depresyona, akıl karışıklığı, bitkinliğe ve bayılmaya
yol açar.

B12 Vitamini (Kobalamin)
Gereksinimler
B12 vitamini için günlük alım miktarı günde yaklaşık 2 mikrogram
kadardır.
En iyi kaynaklarB12 vitamininin tam..... yakını hayvansal ürünlerde
bulunur. Vejetaryenler ise kendilerini bu vitamin eksikliğine karşı
ekstra süt, yumurta tüketerek koruyabilirler. Bu, günde bir bardak süte
veya bir yumurtaya karşılıktır. Sadece veganlar soya sütü veya B12
vitaminince zenginleştirilmiş çevrede yetişen mayalar gibi kaynaklara
ihtiyaç duyarlar.
Eksiklik belirtileri B12 vitamini eksikliği genellikle folat
eksikliğinin neden olduğu anemiye yol açabilir. B12 vitamini olmadan,
folat kırmızı kan hücreleri yapamaz. Herhangi bir eksikliğin
semptomları, yavaş DNA sentezini gösteren büyük, bozuk kırmızı kan
hücreleridir. Eksiklik ayrıca periferal sinir sistemini etkileyebilir.
Ayrıca cilt hassasiyetine neden olabilir.


Pantotenik asid

GereksinimlerPantotenik asit için tavsiye edilen günlük alım miktarı
yoktur. Tahmin edilen güvenilir ve gerekli alım miktarı olarak günlük 4
ile 7 mg arası belirtilmiştir.
En iyi kaynaklarPantotenik asit bir çok gıdada bulunur. Et, balık,
kanatlı ve tüm tahıllı bitkiler ve sebzeler en iyi kaynaklardır.
Eksiklik belirtileriEksiklik belirtileri seyrek ve kusma, uykusuzluk ve
yorgunluk şeklindedir.
Biotin (B8 Vitamini)
Gereksinimler
Biotine çok küçük miktarlarda ihtiyaç vardır. Bu yüzden biotin için
önerilen günlük alım miktarı yoktur. Tahmin edilen güvenli ve yeterli
günlük alım miktarı 30-100 mg' dır.
En iyi kaynaklarBiotin bir çok gıdada bulunur. Eksikliği çok çeşitli
beslenen insanlarda görülmez.
Eksiklik belirtileriBiotin eksikliği azdır ve yapay yolla beslenen
hastahanelerdeki hastalarda görülür. İştahsızlık, mide bulantısı,
güçsüzlük ve yorgunluk gibi belirtileri vardır. Eksikliği gidermek için
ekstra dozları hastalara verilebilir.
C Vitamini

Gereksinimler C vitamini için önerilen günlük alım değeri 60 mg' dır,
fakat kişiden kişiye değişir. Yanıklar, enfeksiyonlar gibi fiziki
stresler, ağır metal zehirlenmeleri, sigara içilmesi, bazı ilaçların
(aspirin, barbituratlar gibi) uzun süreli kullanılması, vücudun C
vitaminine olan ihtiyacını arttırır. Sigara içenler günlük yaklaşık 100
mg C vitaminine ihtiyaç duyarlar.
En iyi kaynaklarTurunçgiller C vitamininin iyi kaynağıdırlar. Brokoli,
yeşillikler, lahana ve çilek yüksek miktarda C vitamini içerir. Tam
tersine sütte ve ette çok düşük miktarda C vitamini vardır.
Eksiklik belirtileriC vitamini eksikliğinin ilk belirtileri, diş
çevresinde kanama ve deri altındaki kapilerlerin hemorojik hasarlar
oluşturarak kırılmasıdır. C vitamininin asıl yokluğu sinir ve kas
sisteminde görülür. Ağrı depresyon gibi belirtilere yol açarlar. İleri
semptomları bayılmaya yol açar. C vitamininin fazla miktarı alınırsa
vücut ihtiyaçtan fazla vitamini atar.

NÜKLEİK ASİTLER
Nükleik asitler hücrenin en önemli organik bileşikleridir.Nükleik
asitlere bu ismin verilmesinin nedeni su içindeki süspansiyonlarının
asit reaksiyon vermesindendir. Nükleik asitler bütün canlılarda
deoksiribonükleik asit (DNA) ve ribonükleik asit (RNA) biçiminde
bulunurlar.
Ökaryotik hücrelerde DNA başlıca nükleusta bulunur.Sitoplazmada ise DNA
az miktarda mitokondri ve kloroplast içinde bulunur.
RNA hücrede hem nükleus hem de sitoplazmada bulunur. Sitoplazmada
ribozom yapısının büyük bir kısmını oluşturur, ayrıca mitokondri ve
kloroplastta da RNA vardır.
DNA molekülünün yapısı:

DNA molekülü, sarmal şekilde kıvrılmış, merdivene benzer bir
yapıdadır.Merdiven kenarlarını şeker (deoksiriboz) ve fosfat
molekülleri, basamaklarını da organik bazlar oluşturur.Karşılıklı yer
alan nükleotit zincirinde, her zaman guanin sitozinin, adeninde timinin
karşısına gelir.



A = T G = S

T = A S = G



RNA molekülünün yapısı:

RNA çok sayıda nükleotidin tek sıra hâlinde yan yana dizilmesi sonucu
oluşur.RNA molekülü riboz, fosfat grubu ve organik

bazlardan oluşur.Organik bazları adenin, guanin, sitozin ve urasildir.


1.Mesajcı RNA (mRNA): DNA’da bulunan kalıtsal bilgiyi sitoplazmadaki
ribozomlara taşır.

2.Ribozomal RNA (rRNA): Proteinlerle birlikte ribozomların yapısını
oluşturur.

3.Taşıyıcı RNA (tRNA): Hücre içindeki amino asitleri tanır ve bunları
ribozomlara taşır.

AMİNO ASİT

* Amino asitler hem asit hem de baz özelliktedirler. Yani amfoterdirler.
* Amino asitleri birbirine bağlayan bağlara Peptit Bağ denir.
Aminoasit+.......+aminoasit ---->polipeptit ----> protein+(n-1)H2O

ENZİMLER

Biyokimyasal reaksiyonu hızlandıran ve reaksiyon sonunda değişmeden
çıkan organik katalizörlerdir.Enzimler aktivasyon enerjisini düşürerek
reaksiyonu hızlandırırlar.

Enzimlerin Yapısı:
2'ye ayrılırlar.

1)Apoenzim(Esas) Kısım: Proteinlerden oluşur.
2)Yardımcı Grup: Vitamin(Koenzim) ve metal iyonlardan (Kofaktör) oluşur.

Apoenzim + Koenzim = Aktifenzim
Apoenzim + Kofaktör = aktifenzim
Enzimin etkilediği maddeye SÜBSTRAT denir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Organik Bileşikler Nelerdir?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Inorganik Bileşikler Nelerdir?
» Atmosferin Faydaları Nelerdir?
» Ramazan Duaları Nelerdir?
» Marmara Bölgesinin Özellikleri Nelerdir?
» Harita Çeşitleri Nelerdir ve Kaça Ayrılır?

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Kimya-
Buraya geçin: