ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Berlin Konferansı ve Antlaşması Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Berlin Konferansı ve Antlaşması Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Berlin Konferansı ve Antlaşması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258026
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Berlin Konferansı ve Antlaşması I231076_gsli

Berlin Konferansı ve Antlaşması Empty
MesajKonu: Berlin Konferansı ve Antlaşması   Berlin Konferansı ve Antlaşması EmptyPtsi Haz. 07, 2010 5:58 am

Osmanlı Devleti ile Almanya, Avusturya, Macaristan, Fransa ve Rusya
arasında Berlin’de yapılan antlaşma. Halkımızın 93 Harbi dediği
1877-1878 Osmanlı-Rus savaşından, Osmanlı İmparatorluğu'nun yenik
çıkması neticesinde, Ruslarla 3 Mart 1878’de, şartları çok ağır
Ayastefanos Antlaşması imzalanmıştı.
Türkiye’nin Balkanlardaki rolünü pek zayıf bir vaziyete düşüren ve
Rusları Balkanların efendisi durumuna yükselten bu antlaşma, büyük
devletlerin gözünü korkuttu. Ayastefanos Muahedesinin, Rusya, İngiltere
ve Avusturya arasında tadil edilmesi (değiştirilmesi) hususunda, o
sırada İngiltere, sonra dünyanın ikinci devleti durumuna yükselen
Almanya’nın yardımı ile bir konferansın toplanması mümkün olmuştu.

Sultan İkinci Abdülhamid Han, İngiltere’yi Rusya’nın aleyhine mahirane
bir şekilde kışkırtmıştı. İngiltere, zayıf bir Türkiye’nin karşısında,
Rusya’nın, Orta Doğudaki İngiliz menfaatlerini tehdit edeceğine, ılık
sulara inip kendisiyle rekabete başlayacağına inanmıştı. Daha önce,
geçici ve şartlı olarak Kıbrıs’ın idaresini İngiltere’ye bırakan
Babıali, Rusya’yı yola getirmek için, birinci derecede bu devlete
güveniyordu. Tabii, Türkiye, savaştan mağlup çıkmıştı. Bahis konusu olan
şey, mümkün olduğunca az zararla işin içinden sıyrılmaktı.

Kongrenin Berlin’de toplanması hususunda, Almanya İmparatorluk
Şansölyesi Prens Bismark’ın teklifi kongreye katılan devletlerce kabul
edildi. Türkiye ve Rusya’dan başka İngiltere, Almanya, Fransa,
Avusturya-Macaristan ve İtalya'nın katıldığı Berlin Konferansı, Almanya
İmparatorluk Şansölyesi (federal başbakan) Prens Bismark’ın
başkanlığında 13 Haziran 1878’de açıldı. Diğer devletleri, başbakanlar
ve dışişleri bakanları temsil ediyordu. Türk murahhasları, Hariciye
Nazırı Kara Todori Paşa, Müşir Mehmed Ali Paşa ve Berlin büyük elçisi
Sadullah Bey (Paşa) idi.

Berlin Antlaşması, Türkiye için bir yıkım olmakla beraber, Türkleri
Avrupa’dan tasfiye etmiyordu. Bilakis, Türkiye’nin Balkanlardaki
hayatını, 1913’e kadar 35 yıl uzatıyordu. Üstelik antlaşmanın Rusya’ya
sağladığı faydalar azdı ve asla Rusya’nın savaşta göze aldığı
fedakârlıkları karşılamıyordu. Asıl faydalananlar, Balkan devletçikleri
ve İngiltere idi.

64 maddelik antlaşmada, toprak değişiklikleri dışında en mühim maddeler,
Türkiye’nin, Doğu Anadolu’da Ermenilerin az çok önemli bir azınlık
teşkil ettikleri vilayetlerde (Vilâyât-ı Sitte), bu kavim lehine ıslahat
yapmayı, aynı ıslahatı Makedonya vilayetlerinde de uygulamayı kabul
etmesiydi. Her iki madde de, Sultan İkinci Abdülhamid tarafından Büyük
Devletler arasındaki rekabetten faydalanılarak, yıllar boyunca uyutuldu
ve asla tatbik edilmedi.

Diğer pek mühim bir madde, Türkiye’yi, Rusya’ya 802.500.000 frank savaş
tazminatı ödemeye mecbur ediyordu. Tazminatın ödenmesi, Sultan İkinci
Abdülhamid’in uzun saltanatı boyunca devam etti.

Berlin Antlaşması, Türkiye’nin 1699 Karlofça Antlaşması'ndan sonra,
Avrupa’dan tasfiyesini hazırlayan ikinci büyük dönüm noktası oldu. Bu
tasfiye, 1913 Bükreş Antlaşması ile tamamlandı ve Avrupa Türkiyesi, Doğu
Trakya’ya münhasır kaldı.

Osmanlı Devletinin bu antlaşma ile doğrudan doğruya veya dolayısıyla
olan toprak kayıpları şu şekilde özetlenebilir: Devlet, doğrudan doğruya
idaresinde bulunan Niş sancağını Sırbistan’a, Teselya sancağını
Yunanistan’a, birkaç kazayı Karadağ'a, Kars, Artvin ve Ardahan
sancaklarını Rusya’ya, Dobruca sancağını Romanya’ya bırakıyor, bu
suretle birkaç kaza ile birlikte 6 sancak, İmparatorluktan ayrılıyordu.
Kendisine tabi olan Romanya, Sırbistan, Karadağ prensliklerinin,
imparatorluktan ayrılmasına razı oluyordu. Bunların arasında Tunus
Prensliğini de saymak mümkündür. Zira üç yıl sonra Tunus’u işgal eden
Fransa, bu işgalin ortamını Berlin Konferansının kulisinde sağlamıştı.
Osmanlı Devleti, çok imtiyazlı bir Bulgaristan Prensliği ile az
imtiyazlı bir Doğu Rumeli vilayetinin kurulmasına rıza gösterdiği gibi,
Bosna-Hersek vilayeti (eyalet, umumi valilik) ile, kısmen Yenipazar
sancağının idaresini Avusturya-Macaristan’a, Kıbrıs sancağının idaresini
de İngiltere’ye bırakıyordu. Birkaç şaşkın ve gafil devlet adamının,
Karadağ’a bir kaza bırakmamak için göze aldıkları savaşın sonunda
yapılan bu büyük Türk yağmasından İran bile nasibini alıyor, bu devlete
de o zamandan beri İran’da kalan Kotur kazası veriliyordu.

Mithat, Mahmud Celaleddin, Redif paşalar gibi gafillerin, kazanacakları
zannıyla, Osmanlı Cihan Devletini, ortasına attıkları meşhur “93
Harbi”nin neticesi budur. Eğer Sultan İkinci Abdülhamid’in şahsi
diplomasisi olmasaydı, bu kayıplar çok daha büyüyecek ve Ayastefanos’un
ağır şartları aynen uygulanacaktı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Berlin Konferansı ve Antlaşması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Berlin kupası, Berlin Ankaraspor'un
» San Remo Konferansı
» Paris Barış Konferansı
» Yaş Antlaşması
» Baltalimanı Antlaşması

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: