ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258170
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları I231076_gsli

Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları Empty
MesajKonu: Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları   Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları EmptyPaz Haz. 06, 2010 4:05 am

Osmanlı İmparatorluğu son dönemlerini yaşamaktadır; hem ekonomik olarak
hem de toprak bütünlüğü açısından sıkıntılıdır.

Bu ortamda işi şansa bırakmak istemeyen Sultan 2. Abdülhamid, Musul,
Kerkük ve Bağdat başta olmak üzere ülkedeki petrol yataklarını özel
mülkü haline getirir. Bu şekilde, petrol kaynaklarını korumaya alır.
Daha sonra araştırmalar yaptırarak bölgenin bir petrol haritasını
çıkartır.

Petrolün hâmisi Sultan Abdülhamid

Bir petrol kuyusu açmak için yüzlerce metre yerin altına inmek
gerekiyor, hatta bu derinlik bazen bin metreleri buluyor. Durum
böyleyken bundan yüz yıl önce 'petrol gölleri' denebilecek kadar yüzeyde
petrol kuyuları bulunuyormuş. Bunu Sultan 2. Abdülhamid dönemine
ilişkin yapılan araştırmalardan öğreniyoruz. Bundan daha önemlisi ise,
"Osmanlı petrolün ne olduğunu bilmiyordu, bu yüzden zengin petrol
yataklarının yer aldığı toprakları Batılı güçlere kaptırdı." yönündeki
iddiayı tamamen çürütecek bir bilgi. Çünkü, bu bölgelere özel bir önem
veren 2. Abdülhamid, Musul-Kerkük ve Bağdat'taki petrol yataklarının
haritasını çıkarmış ve üzerine işletmeler kurmuştu. Onun bölgeyi korumak
için bulduğu zekice yöntem ise bu toprakları özel mülk haline
getirmesiydi. 1880 yılından başlayarak, tüm petrol yataklarını kişisel
mülküne katan padişah, ancak 1908'de İkinci Meşrutiyet'in ilanı ile
birlikte bunları Hazine'ye devreder. Doç. Dr. Arzu Terzi'nin
hazırladığı, 'Bağdat-Musul'da Abdülhamid'in mirası Petrol ve Arazi'
isimli çalışmada bu haritalar ilk kez yer alıyor. Timaş Yayınları
tarafından çıkarılan kitapta, bu bölgedeki yataklar ve işletmelere ait
pek çok fotoğraf da bulunuyor.

Düveli muazzama olarak anılan dönemin büyük güçlerinin Bağdat-Musul
bölgesindeki petrole ilgisinin artmaya başlamasıyla, bölgedeki zengin
petrol yataklarını içine alan önemli arazi parçalarının Osmanlı
tarihinde ilk kez bir padişahın, Sultan 2. Abdülhamid'in şahsi mülkü
haline getirilmesi aynı döneme denk gelir. Osmanlı hem maliyesi hem de
toprak bütünlüğü açısından sıkıntılı günler yaşamaktadır. Ekonomik
olarak dışa bağımlıdır ve girdiği savaşlarla da toprak kaybına
uğramaktadır. Musul ve Bağdat'taki yer altı ve yer üstü zenginliklerinin
önemine vâkıf olan ve bu toprakların siyasi önemini de göz ölüne alan
Padişah 2. Abdülhamid işte bu sebeple bölgedeki petrol yataklarının
korunması için özel bir çare arar. Bu toprakların hem toprak kaybından
hem de yabancılara tanınan işletme imtiyazlarından etkilenmemesi
lazımdır. Bunun için en ideal çözümü de, bu toprakları özel mülkü
arasına katmakta. Bunu, 29 Nisan 1888 tarihli bir emlak-ı hümayun
defterinden öğreniyoruz. Bu defterde 1880-81 yıllarından itibaren
düzenlenmiş olan belgeler yer alıyor. Yine bu deftere göre, padişahın
Osmanlı tahtında bulunduğu süre içinde emlak-ı hümayununa dahil edilen
arazilerin yüzde 44'lük kısmı Bağdat ve Musul vilayetlerinde bulunuyor.
Bu arazi, 17 milyon 770 bin 363 dönümü Musul vilayetinde, 6 milyon 235
bin 160 dönümü ise Bağdat vilayetinde olmak üzere toplam 24 milyon 5 bin
528 dönüm olarak belirleniyor.

Hem iç hem dış politika

Padişah'ın Musul ve Bağdat'taki zengin arazileri özel mülkü haline
getirmesiyle, pek çok ülkenin bu araziler üzerindeki girişimleri de
başlıyor. Ancak bu bölgeler padişahın özel mülkü olduğu için Almanya,
Hollanda, Fransa başta olmak üzere pek çok ülkeden gelen teklifle bizzat
padişah kendisi ilgileniyor. Hatta bu dönemde, güven telkin etmediği
için Almanlarla yapılan bir sözleşme iptal edildiği için sıkıntılar
yaşanıyor. Aynı süre içinde diğer devletlerden ümidini kesen Sultan 2.
Abdülhamid, Japon hükümetinden petrol uzmanı isteyerek bu ülkenin
dikkatlerini bölgeye çevirmeye çalışıyor. Bu bölgeyi durumdan habersiz
olarak vermek bir yana uzun yıllar mücadele eden 2. Abdülhamid'in bu
davranışının ülke içindeki politika açısından da başka bir yönü
bulunuyor. Bu padişaha göre, bölge halkının büyük bir kısmını oluşturan
ve yüzyıllardır bir türlü boyun eğdirilemeyen aşiretlerin boyun
eğdirilmesi için de önemli bir yoldur. Bunu da içerideki karışıklıklara
karşı bir politika olarak elinde bulunduruyor.

İskenderun'u kaybedince öğrendi

Sultan 2. Abdülhamid bu bölgelerdeki kıymetli arazileri özel mülküne
almakla da kalmıyor. Bölgenin varlıkları, padişah mülküne geçtikten
sonra yapılan araştırmalarla tüm değerleri tespit ediliyor. Bunun
üzerine de gerekirse işletme imtiyazları da özel mülk haline
getiriliyor. Petrolün önemine vakıf olan Sultan 2. Abdülhamid ve hazine
bakanları sadece Musul ve Bağdat'taki arazilerle ilgilenmeyip, ülkenin
çeşitli yerlerindeki petrol yataklarını yabancılardan önce ele geçirmeye
çalışıyorlar. Bunun tek istisnası ise İskenderun petrolleri oluyor ve
bu kaybın Padişah'a deneyim kazandırdığı belirtiliyor. Zira burası
devlet mülkü iken yerli sermayedarlara çıkarma ve işletim lisansı
veriliyor. Ancak bağlayıcı hükümlerin de zayıflığı nedeniyle kısa sürede
bu yerli firmalar İngiliz ve Alman ortaklarına şirketi devrediyorlar.
Bu olaydan sonra tecrübe kazanan padişah, sadece Musul ve Bağdat
vilayetleri ile ilgilenmekle kalmıyor, Van gölü petrolleri, Yanya
vilayetindeki Senice petrol madenleri ve Ferecik petrollerinin
imtiyazlarını da Hazine-i Hassa Nezareti'ne alıyor.

Musul ve Bağdat vilayetleri üzerinde ısrarla duran Padişah 2.
Abdülhamid'in bu bölgeleri özel mülkü haline getirmesinden sonra yine bu
bölgeler için çıkardığı bir nizamname bulunuyor. Padişah, Musul
vilayetindeki petrol yataklarının mülk ve işletme belgesini Şubat
1889'da, Bağdat vilayetindeki petrol yataklarının mülk ve işletme
belgesini ise 19 Eylül 1898'de almış. Sultan 2. Abdülhamid'in Fransız
maden mühendisi Jakraz'a hazırlattığı 'Musul vilayetindeki petrol
yataklarının işletiminin modernleştirilmesi için yapılması gereken
masrafları gösteren keşif defteri'

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Sultan Abdülhamid'in Petrol Kuyuları
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Kanunî Sultan Süleyman
» Sultan Sencer
» Raziye Begüm Sultan
» Fatih Sultan Mehmet
» Fatih Sultan Mehmed

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: