ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Mehmed Han IV (Avcı) Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Mehmed Han IV (Avcı) Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Mehmed Han IV (Avcı)

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258170
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Mehmed Han IV (Avcı) I231076_gsli

Mehmed Han IV (Avcı) Empty
MesajKonu: Mehmed Han IV (Avcı)   Mehmed Han IV (Avcı) EmptyPaz Haz. 06, 2010 5:30 am

Osmanlı sultanlarının on
dokuzuncusu, İslâm halifelerinin seksen dördüncüsü. Babası Sultan
İbrahim Han olup, annesi Hadice Turhan Sultandır. 1642’de 1/2 Ocak
gecesi, İstanbul’da doğdu. Doğumuna çok sevinilip donanma şenlikleri
yapıldı. Şehzâdeliğinde, İmâm-ı Şâmi Yûsuf Efendi, Şâmi Hüseyin Efendi
ve diğer kıymetli hocalardan ders alarak yetiştirilmeye başlandı.
Tahsil, terbiye ve talimini, 7 yaşındayken (8 Ağustos 1648) sultan
olduktan sonra da devam ettirdi.
Sultan Dördüncü Mehmed Hanın çocukluğundan, devlet kademelerindeki nüfuz
sâhipleri istifâde etti. Bunlardan bâzılarının kötü idâreleri ve ehil
olmayanların işbaşına getirilmeleri neticesi devletin mâlî, mülkî ve
askerî durumu sarsıldı. Saltanatının ilk yıllarındaki iç ve dış
hâdiseler, 15 Haziran 1656 târihinde Köprülü âilesinden Mehmed Paşanın
sadrâzamlığa tâyinine kadar devam etti. Köprülü Mehmed Paşanın sadârete
(başbakanlığa) gelmesiyle, Dördüncü Mehmed Han devrinde esaslı
ıslâhâtlar yapılıp, İstanbul’da ve ülke içinde asâyiş sağlandı. Ordu ve
donanma kuvvetlendirildi. Çanakkale Boğazı girişine kadar gelen Venedik
ve diğer Hıristiyan devletlerin gemileri, 19 Temmuz 1657’de kaçırıldı.
Bozcaada ve Limni düşman işgalinden kurtarıldı. Âsi Erdel prensi üzerine
sefere çıkılarak, 1 Eylül 1658’de Yanova Kalesi ele geçirildi. Erdel,
harp tazminâtı vermeyi ve on beş bin altınlık haracı, kırk bin altına
çıkarmayı kabul etti. Kırım Hanı Mehmed Giray, Rusları 12 Temmuz 1659’da
Konotop’ta mağlup ederek, elli bin esir alıp, yüz yirmi bin Rus'u imhâ
etti.

Dördüncü Mehmed Han, Köprülü Mehmed Paşanın iç ve dış işlerindeki
başarılı icraatlarını takdir ederek, onun vefâtından sonra oğlu
Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşayı, 30 Ekim 1661’de Sadrazamlığa tâyin etti.
Osmanlı hududunu ihlal eden Avusturyalılar üzerine 12 Nisan 1663’te
sefer açılarak, Serdar-ı ekremliğine Fâzıl Ahmed Paşa getirildi. 1663’te
başlayan Avusturya harpleri, 10 Ağustos 1664 Vasvar Antlaşmasıyla
neticelendi. Arâzi bakımından olduğu gibi askerî ve siyâsî yönden de
kârlı çıkılan Avusturya Seferinden sonra, 1666 yılında Girit Seferine
çıkıldı. Fâzıl Ahmed Paşa, Girit Adasının Kandiye Kalesini kuşatırken,
fethin gecikmesi üzerine, Sultan Dördüncü Mehmed Han, 18 Ağustos 1668’de
sefere çıktı. Sultan Mehmed Han Girit’e geçmek üzere Eğriboz’a
giderken, Kandiye’nin fethi haberi verilince geriye döndü. Lehistan
Kralının, Osmanlı himâyesini kabul eden Ukrayna Kazaklarına saldırması
üzerine, Lehistan’a sefer açıldı. 4 Haziran 1672 târihinde Birinci
Lehistan Seferine çıkan Dördüncü Mehmed Han, 27 Ağustos’da Kamaniçe’nin
teslim alınması neticesinde Osmanlı ordusuyla birlikte süratle
Podolya’ya girdi. Lehistan Kralı anlaşma istedi. 18 Ekim 1672 Bucaş
Antlaşmasına göre; Podolya Osmanlı Devletine, Ukrayna Türk himâyesini
kabul eden Kazak Beyine verilecekti. Lehistan, yıllık 220.000 altın
haraç vermeyi kabul etti. Papa ile Almanya’nın yardım teklifi üzerine
tesir altında kalan Lehistanlılar, Bucaş Antlaşmasını ihlâl ettiler. 7
Ağustos 1673’te İkinci Lehistan Seferine çıkan Dördüncü Mehmed Hanın
Ukrayna’ya girmesiyle Lehliler, tekrar anlaşma istediler. 27 Ekim 1676
Zorawno Antlaşmasıyla Podolya ile Ukrayna, Osmanlı Devletine bırakıldı.

Sultan Dördüncü Mehmed Han, Köprülüzâde Fâzıl Ahmed Paşanın 1676 Kasım
ayı başında vefâtıyla Merzifonlu Kara Mustafa Paşayı sadrâzamlığa
getirdi. 1677’de Ukrayna’nın Rus istilâsına uğramasıyla, Lehistan
serdârı İbrahim Paşa ile Kırım Hanı Selim Giray, Kazakların merkezi olan
Çehrin Kalesini kuşattılar. 1678 baharında Rusya Seferine çıkan
Dördüncü Mehmed Han, yol üzerindeki Silistre’den sonra yerine sadrâzam
Mustafa Paşayı gönderdi. İki yüz bin Rus, Alman, Kazak ve diğer
milletlerden meydana gelen müttefik düşman kuvvetlerinin müdâfaa ettiği
Çehrin Kalesi, Osmanlı ordusunun yaptığı şiddetli taarruzlara
dayanamayarak, 1677 yılı Ağustos ayının 20/21. günü gecesi düştü.
Şiddetli topçu ateşi sebebiyle kalede çıkan yangında düşman ordusu,
yanarak veya can havliyle atıldıkları, nehirde boğularak yok oldu.

1680 yılında Rusların harp hazırlıkları haberi alındığında Dördüncü
Mehmed Han, 29 Ekim 1680’de İkinci Rus Seferine çıktı. Osmanlı
seferinden çok korkan Ruslar, Sultân’ın Edirne’ye gelmesiyle, Kırım Hanı
Murâd Giray vâsıtasıyla anlaşma istediler. 11 Şubat 1681’de imzâlanan
Osmanlı-Rus Antlaşmasına göre; iki devlet arasında Özi Nehri hudut
kesildi. Avusturya Kralının Macar milliyetçilerini imhâ hareketine
karşı, Macarlar, Osmanlılardan yardım istedi. Sultan Mehmed Han, 9 Ocak
1682’de Macar milliyetçilerinin lideri Tökeli İmre’yi Orta Macaristan
Kralı tanıdı. Mehmed Han, Tökeli İmre’ye mücevher bir topuz, Budin
Beylerbeyliğine de Hatt-ı Hümâyun göndererek yardım edilmesini ve yeni
krallığın Avusturyalılardan kurtarılmasını emretti. Budin Beylerbeyi
İbrahim Paşa, Tökeli İmre’nin yardım istemesiyle, 27 Temmuz 1682’de,
Orta Macar Seferine çıktı. 15 Ağustos 1682’de Orta Macaristan’ın merkezi
olan Kaşa Kalesi fethedilerek, Tökeli İmre, Macar milliyetçilerinden on
iki bin gönüllü askeriyle krallık tahtına oturtuldu.

Yabancı devletlere karşı tavizsiz bir siyâset tâkip eden Vezir-i âzam
Kara Mustafa Paşa, Fransız gemilerinin Sakız Adasında küstahça
davranmasını protesto ederek, Fransa Kralından tazminât aldı.
Avusturya’nın tekrar tekrar antlaşma istemesine rağmen, devamlı
tecavüzkâr bir siyaset takip etmesi üzerine, Dördüncü Mehmed Han, 12
Ekim 1682’de sefere çıktı. Avusturya Seferinde Sultan’ın Belgrad’da
kalmasıyla, Sadrâzam Kara Mustafa Paşaya Serdar-ı ekremlik vazifesi
verildi. Papalığın Avusturya’ya yardım ederek Lehistan’la ittifak
kurması üzerine, 27 Haziran 1683 târihindeki Harp meclisinde Viyana’nın
fethine karar verildi. 14 Temmuz 1683’te Avusturya’nın merkezi Viyana
Osmanlılarca ikinci defa kuşatıldı (Bkz. Viyana Kuşatmaları). Serdar-ı
ekrem Kara Mustafa Paşanın Viyana kuşatmasını kaldırıp, geri
çekilmesiyle, 15 Aralık 1683’te sadrâzamlığa Kara İbrahim Paşa tâyin
edildi. Dördüncü Mehmed Han, Osmanlı Devletini en geniş hudutlara
kavuşturmasından sonra, 1683 geri çekilişiyle mevziî harpler
kazanılmasına rağmen Macaristan elden çıktı. Dalmaçya kıyıları ve
Yunanistan, Venediklilerin tecâvüzüne uğradı. Avrupa devletleriyle
muhârebeler, 26 Ocak 1699 târihinde imzâlanan Karlofça Antlaşmasına
kadar devam etti. Antlaşmadan on iki yıl önce 8 Kasım 1687 târihinde
Dördüncü Mehmed Han, tahttan indirilmişti. Otuz dokuz yıl Osmanlı
sultanlığı yapan Dördüncü Mehmed Han, 6 Ocak 1693 târihinde, vefâtına
kadar Edirne’de oturdu. Vefât edince İstanbul’a getirildi ve Yeni Câmi
yanındaki annesi Turhan Vâlide Sultanın türbesine defnedildi.

Osmanlı Devletinde, Kânûnî Sultan Süleyman Handan sonra en fazla tahtta
kalan pâdişah, Dördüncü Mehmed Handır. Yaratılışı icâbı mutedil,
kadirşinas, vefâkâr olup, verdiği söze sâdık bir şahsiyete sâhipti. Ava,
edebiyata, târihe merakı olup, sohbet dinlemeyi severdi. Dindardı, beş
vakit namazını cemaatle kılardı. İçkiyi ve imâlatını yasakladı. Dîne
sonradan karıştırılan bütün hususların kaldırılması için uğraştı.
Kahvehâneleri kapattırıp, oyuncu ve çalgıcıları İstanbul’dan
uzaklaştırdı. Sadrâzamlığı, Köprülü âilesine verip, idârede serbest
bıraktı. Kendisi de, savaşlardan zaman kaldıkça çok sevdiği sürek
avlarına devam etti. Ava merakından dolayı “Avcı” lakabı verildi.
Zamanında Osmanlı Devleti en geniş hudutlarına kavuşarak, dünyâ
siyâsetinde faal rol oynadı.

Dördüncü Mehmed Han devrinde, kıymetli ilim adamları ve sanatkârlar
yetişti. Her sâhada kıymetli eserler yazıldı. Mehmed Bahaî, Abdülaziz,
Tulumcuzâde Abdurrahman, Memikzâde Mustafa, Hocazâde Mes’ud, Hanefî,
Balizâde Mustafa, Bolevî Mustafa, Mehmed Esirî, Sunizâde Mehmed Emin,
Minkarîzâde Yahya, Çatalcalı Ali, Ankaralı Mehmed Emin, Debbağzâde
Mehmed Efendiler şeyhülislâmlık yaptılar. İçlerinde kıymetli eserler
yazıp, talebeler yetiştiren şahsiyetler vardır. Seyyid Feyzullah, Ayşî
Mehmed, Hıbrî Ali efendiler, fıkıh, edebiyat, lügat ve diğer ilimlere
âit eserler yazdılar. Peçevî İbrahim, Kâtib Çelebi, Karaçelebizâde
Abdülaziz, Vecihî, Hezarfen Hüseyin, Ebû Bekr bin Behram Dımışkî, Ömer
Avni, Rodosizâde Abdullah efendiler: Târih, teşkilât, coğrafya ve
seyahatnâme sahasında; Kavalalı Abdulhalim bin Abdullah, Cerrah Mehmed
bin Murâd, Mehmed bin Ali, Talatî Çelebi, Sâlih bin Nasrullah, Ebî
Bekr-i Rasî, Hayâtizâde Mustafa Feyzi, Abdullah Ahmed bin Beşir
efendiler tıbba dâir; Molla Mehmed, Mustafa bin Yusuf, Kâtibzâde Mustafa
bin Mehmed matematik sâhasında; Cevrî İbrahim, Nâilî-i Kadim, Neşatî
Ahmed Dede, Fasih Ahmed, Mezakî Süleyman efendiler edebiyata dâir;
Derviş Ali, Tenekecizâde İbrahim, Hâfız Osman, Beyazizâde Ahmed,
Dukakinzâde Derviş Mehmed, Şeyh Sun'ullah, Nefeszâde Seyyid İbrahim ve
Tokatlı Ahmed efendiler hattatlıkta kıymetli eserler meydana getirdiler.
Dördüncü Mehmed devrinde inşası tamamlanıp, ibâdete açılan Yeni Câmi,
Osmanlı mîmârîsinin şaheserlerindendir. Yeni Câmi yanındaki Mısır
Çarşısı, bu câmiye vakıf olarak yapılmıştı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Mehmed Han IV (Avcı)
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Mehmed Han III
» Karamanoğlu Mehmed Bey
» Çelebi Mehmed
» Vahideddin Han (Mehmed VI)
» Fatih Sultan Mehmed

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Tarih-
Buraya geçin: