ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri I231076_gsli

Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri Empty
MesajKonu: Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri   Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri EmptySalı Haz. 08, 2010 11:54 pm

CAMUS, Albert CAMUS, Albert: 1913-1960 yılları arasında yaşamış olan
Fransız düşünür ve romancı. Temel eserleri: La Chute (Düşüş), L'Homme
Revolte (Başkaldıran İnsan), La Peste (Veba).

Düşünsel gelişimi iki ayrı döneme ayrılan Camus, birinci dönemde,
dünyanın saçmalığı ve yaşamın anlamsızlığı konuları ve dolayısıyla,
saçma kavramı üzerinde, buna karşin ikinci dönemde başkaldırı konusu ve
buna bağlı olarak, dünyanın anlamsızlığına başkaldırmak, toplumu
değiştirmek, kötülükleri gidermek ve daha iyi bir düzen kurmak amacıyla
eylemde bulunma temaları üzerinde durmuştur. Ona göre, dünyanın
saçmalığına, kaçınılmaz yenilgiyi bile bile kötülüklere karşi çikmak,
yaşama anlam katmaktan başka bir şey değildir.

Felsefesi tümüyle ahlaki bir çizgide gelişmiş olan Camus, felsefe
tarihinin geçmişinde kalan spekülatif sistemlerden hiçbirinin insan
yaşamı için bir rehber olma rolü oynayamadığı gibi, insanın sahip olduğu
değerlerin geçerliliği için de bir teminat sağlayamadığını söylemiştir.
İnsanın daima dünyanın, insani değerler, kişisel idealleri ve doğru ve
yanlışla ilgili yargıları için bir temel sağlamasını istediğini dile
getiren filozof, dünyanın insana karşi kayıtsız kalışını anlamsızlık ya
da saçmalık olarak değerlendirmiştir.

Ona göre, geçmişte benimsenmiş olan ahlaki tavırlar, insani değerlerle
gerçekliğin doğası arasında belli bir uygunluk ya da ahenk bulunduğu
inancına bağlı olmuştur. Buna göre, ahlaki ayırımları geçerli kılan dış
destekler, geçmişte din tarafından sağlanmaktaydı. Modern dönemde, dini
inancın çöküsünden sonra doğan boşluğu, ona göre, laik dinler
doldurmuştur. Nitekim Camus, Hegel ve Marks'ın tarihsiciliğinin insani
değerleri gerçekliğe bir tür tarihsel gelişme ögretisiyle bağlama
yönünde bir girişimden başka hiçbir şey olmadığını öne sürer. İşte o bu
çerçeve içinde, Le Mythe de Syspe (Sisyphos Efsanesi) adlı eserinde, bir
yandan insan varlıklarının amaçlı tavırlarıyla değer biçici olma
rollerini sorguya çekerken, bir yandan da Hegel ve Marks'ın tarih
ögretileri türünden değeri destekleyici gerçeklik yorumlarının iflas
ettiğini söyler. Buna göre, değer biçici ve amaçlı bir varlık olarak
insanın, kendisinin bu tutumuna destek sağlamayan bir dünya içindeki
varoluşunu, Camus insanın durumunun saçmalığı olarak tanımlar.

Onu varoluşçu felsefe içinde, Sartre'den ayıran şey de işte bu saçma
ögretisidir. Sartre'a göre, saçma, dünyanın, bilinçsiz varlığın özünde
bulunan ve bilincin kavramsallaştırmalarından ya da olumsuzlayıcı
faaliyetinden önce ortaya çikan bir şeydir. Oysa Camus'ye göre, saçma ya
da saçmalık, doğrudan doğruya Tanrı'nın yokluğunun bir sonucudur. Din
olmadığında, insanın iste, arzu ve idealleriyle dünya arasındaki çatisma
ve uyumsuzluk en yüksek düzeye ulaşir. İnsanın durumu, ona göre, acıyla
ve ölümün kesinliğiyle belirlenir.

İnsan varlığının makul ya da anlaşilır bir şey olarak görüp kabul
edemediği bu kader ve saçmalık karşisında, Camus'ye göre, Aydınlanmanın
evrensel aklının söyleyecek hiçbir şeyi yoktur. Zira, insan, çabalarinin
hemen her aşamasında akıldışı olanla karşi karşiya gelir. O, hep
mutluluk peşinde koşar, mutluluk isteğini yüreğinin en derinlerinde
hissederken, kaçınılmaz olarak saçmayla yüzyüze gelir. Saçma, buna göre,
insanın istek ve ihtiyacının dünyanın akıldışı sessizliğine çarpmasinin
bir sonucu olarak ortaya çikar.

Camus'nün bu durum karşisındaki tepkisi, varoluşun saçmalığını
içtenlikle tanıyıp teslim etmenin, bizi başka bir yaşam ve öte dünya
inancından kurtararak içinde bulunulan anı yaşama, güzelliği hissetme ve
hazzı duyumsama olanağı verdiğini ifade eder. Başka bir deyişle,
Camus'ye göre, bu saçma yaşantısına verilecek uygun karşilık intihar
olamaz. Saçmalıkla, gerilimi doğuran iki kutuptan birini yok ederek baş
etmeyi amaçlayan intihar, insan onuruna uygun düşmez. Öyleyse, yapılacak
tek şey, saçmalığı görüp benimseyerek, ona rağmen yaşamayı denemektir.
Buna göre, Camus insani amaç ve eylemin metafiziksel bakımdan keyfi ve
temelsiz olduğunu görüp benimsemenin, hiççiliği, pasif bir umutsuzluktan
çikartip dünyanın insana karşi olan kayıtsızlığı önünde bir
başkaldırıya dönüştüreceğini söylemiştir. Fakat o, burada da kalmayıp,
varoluşun saçmalığından siyasi bir ders çikarmanin mücadelesini
vermiştir. Başka bir deyişle, faşizme olduğu kadar, komünizme de
şiddetle karşi çikan Camus, varoluşun saçmalığın hedefleyen bireysel
başkaldırıdan kollektif bir dayanışma bilinci türetmenin çabasi içinde
olmuştur.

Buna göre, Camus'nün saçma olan karşisındaki ödün vermez bir içtenlik ve
dürüstlükten başka, başkaldırıyla belirlenen ahlakı, uzlaşimsal burjuva
ahlakıyla faşist ve komünist toplama kamplarında sergilenen
totalitaryanizmi başlıca düşmanları olarak görür. Bundan dolayı, Camus,
amaçların araçları haklı kıldığı düşüncesine olduğu kadar, tarihin
sonunu gören tarih felsefelerine de şiddetle karşi çikmistir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Albert CAMUS - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Farabi - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri
» Aristotales - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri
» Herakleitos - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri
» Platon - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri
» Empedokles - Yaşamı Ve Savunduğu Düşünceleri

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Felsefe - İnsan İlişkileri-
Buraya geçin: