ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Peygamberimizin Yetimlere Şefkati Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Peygamberimizin Yetimlere Şefkati Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Peygamberimizin Yetimlere Şefkati

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Peygamberimizin Yetimlere Şefkati I231076_gsli

Peygamberimizin Yetimlere Şefkati Empty
MesajKonu: Peygamberimizin Yetimlere Şefkati   Peygamberimizin Yetimlere Şefkati EmptyÇarş. Haz. 09, 2010 3:31 am

Peygamberimizin yetim çocuklara apayrı bir şefkati vardı. Onlara çok
müşfik davranırdı. Kendisi de yetim olarak büyüdüğü için, yetimliğin ne
kadar acı ve zor olduğunu biliyordu. Yetimlere olan merhametinden
dolayı, devamlı olarak onları korur, haksızlığa uğradıkları zaman
haklarını arardı.

Ebû Cehil, bir yetimin vasisiydi. Çocuğun bütün malı yanındaydı, fakat
ona koklatmıyordu.

Bir gün çocuk aç ve çıplak olarak geldi, malından bir-şey istedi. Ebû
Cehil, azarlayarak yanından kovdu. Sonra da Kureyş'in ileri gelenleri
çocukla alay ederek, "Muhammed'e git de, sana yardımcı olsun" dediler.

Onların bu kötü niyetini anlamayan saf ve masum çocuk doğruca
Peygamberimize gitti. Halini arz etti. Peygamberimiz çocuğu yanına
alarak Ebû Cehil'in bulunduğu yere geldi. Yetimin hakkını vermesini
söyledi. Peygamberimizi karşısında gören Ebû Cehil hiç itiraz etmeden
yetimin malım iade etti.

Ebû Cehil'in bu uysallığını gören müşrikler, "Sen de sapıttın, Muhammed
gibi çocuklaştın" diye onu küçümsediler.

Ebû Cehil tuhaf bir haldeydi. Onlara şöyle dedi:

"Hayır, siz de benim yerimde olsaydınız, aynı şeyi yapardınız. Çünkü
onun sağında ve solunda birer mızrak gördüm. Vermeyecek olsam bana
saplanacaktı."

Peygamberimizin kendi evinden de yetim eksik olmazdı. Hz. Hatice ile
evlendiğinde, Hatice validemizin ölen kocasından Hind isminde bir erkek
çocuğu vardı. Peygamberimiz o yetime kendi öz çocuğu gibi bakmış,
yetiştirmişti.

Yine Peygamberimiz Hz. Ümmü Seleme ile evlendiğinde, beraberinde beş
yetimi vardı. Peygamberimiz ona, beraberinde yetim çocukların
bulunmasının evlenmesine bir engel olmayacağını söyledi ve öylece kabul
etti. Bu çocukların babası Ebû Seleme seçkin Sahabîlerdendi. Bir savaşta
şehit olmuştu. Bu çocuklar Peygamberimizden, öz babalarını aratmayacak,
hatta daha sıcak bir şefkat görmüşlerdi.

Yapılan savaşlar sonunda şehit düşen Sahabîlerin çocukları yetim
kalıyordu. Peygamberimiz bu çocuklara ayrı bir ilgi gösterir, onları
yalnız bırakmaz, ihtiyaçlarını karşılardı. Bazılarını da bizzat kendi
himayesine alırdı.

Peygamberimiz bir bayram namazından sonra mescitten çıktığında,
çocukların neşe ve sevinç içinde oynadıklarını gördü. Bir duvarın
dibinde de perişan kılıklı ve mahzun bir çocuk ağlayıp duruyordu.
Dikkatim çekti. Doğru onun yanına vardı.

"Yavrum, neyin var, niçin böyle üzgün duruyorsun? Arkadaşlarınla
birlikte niçin oynamıyorsun?"

Çocuk bir yetimdi. Babası Uhud'da şehit olmuştu. Annesi de başka biriyle
evlenince çocuk sahipsiz kalmıştı. Resul-i Ekrem Efendimiz çocuğun
elinden tuttu. Başını okşadı, gönlünü aldı. Sevindirici bir haber verdi:


"Neden ağlıyorsun? Ben baban, Âişe annen, Fatıma kardeşin olsun, istemez
misin?

Çocuk sevincinden uçacak gibiydi. Heyecanla, "Nasıl razı olmam, Yâ
Resulallah?" diyebildi.

Peygamberimiz ismini sordu: "Buceyr" dedi. "Hayır. Senin ismin Beşir
olsun" buyurdu.

Peygamberimiz çocuğu aldı, evine götürdü. Yedirip içirdi, üstünü başını
giydirdi.

Karnı tok, sırtı pek olan çocuk bir süre sonra oynayan çocukların
arasına karışmak üzere sokağa çıktı.

Neden sevinmeyecekti? Babası Cennete gitmişti; ama şimdi babasının
yerine geçen insan, bütün babaların en hayırlısıydı.

Arkadaşları Beşir'in halindeki değişikliği görünce etrafına toplandılar.
Merakla sordular:

"Sen daha önce ağlayıp duruyordun. Şimdi nasıl oldun da bu hale geldin?"


Beşir cevap verdi:

"Açtım, doydum; çıplaktım, giyindim; yetimdim, Resulullah babam, Âişe
annem oldu."

Bunun üzerine diğer çocuklar Beşir'e gıpta ederek şöyle dediler:

"Ne olaydı, keşke bizim de babalarımız Uhud'da şehit olaydı da, biz de
öyle bahtiyar bir babaya kavuşmuş olaydık."

Peygamberimizin vefatına kadar Beşir bin Akra onun yanında kaldı.
Peygamberimiz ebedî âleme göçtükten sonra Beşir için asıl yetimlik
başlamış oldu. Şöyle ağlıyordu:

"İşte şimdi yetim kaldım, işte şimdi garip oldum."

Yetimin sadece başını okşamak bile çok büyük bir sevap ve Cennet
müjdesidir. Efendimiz bu sevabı şöyle ifade buyururlar:

"Kim sırf Allah rızası için şefkatle yetimin başını ok-şarsa, elinin
değdiği saçlar sayısınca ecir ve sevap kazanır. Yanındaki yetime iyilik
yapan kimse ile ben şu iki parmak gibi Cennette beraber olacağız." Daha
sonra da orta parmağı ile işaret parmağının aralarını açarak gösterdi.

Kocası öldüğü halde çocuklarının başında bekleyen, onları büyütüp
yetiştiren, hayâta hazırlayan, edep ve ahlâk öğreten, dul bir hanımın,
Peygamberimizin gözünde çok büyük yeri vardır.

Şöyle buyuruyorlar:

"Cennetin kapısını ilk önce ben açacağım. Bununla birlikte bir kadının
Cennetin kapısını açmak üzere beni geçtiğini görünce:

"Ne oluyor, sen kimsin?" diye sorarım. O da:

"Dünyada iken yetim kalan çocuklarımın başını bekleyen bir kadınım" diye
cevap verir.

Yetim çocuklara bakmak, ihtiyaçlarını karşılamak, bakım ve eğitimleri
ile meşgul olmak insanın şahsiyeti, karakteri ve ahlâkı üzerinde de
büyük etki yapmaktadır.

Ebu'd-Derdâ rivayet ediyor:

"Peygamber Efendimize bir adam geldi, kalbinin katılığından dert yandı.
Resulullah (a.s.m) ona şu tavsiyede bulundular:

"Kalbinin yumuşak olmasını, ihtiyacın olan şeylere kavuşmayı ister
misin?

"Öyle ise yetime şefkat göster, başını okşa, yediğinden ona yedir ki,
kalbin yumuşasın ve muhtaç olduğun şeylere kavuşasın."

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Peygamberimizin Yetimlere Şefkati
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Peygamberimizin Kölelere Şefkati
» Peygamberimizin Kadınlara Şefkati
» Peygamberimizin Hayvanlara Merhameti
» Peygamberimizin Tevazuu
» Peygamberimizin Gençliği

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Din Kültürü-
Buraya geçin: