ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Peygamberimizin Kölelere Şefkati Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Peygamberimizin Kölelere Şefkati Uyeol

Sitemizi REKLAMSIZ şekilde gezebilmek için, bütün bölümlere erişebilmek için ve tam anlamıyla faydalanabilmek için lütfen ÜYE OLUNUZ, eğer üye iseniz lütfen GİRİŞ YAPINIZ
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Peygamberimizin Kölelere Şefkati

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Rebellious
No-Post !
Rebellious


Favori Oyuncu : Metin Oktay
Mesaj Sayısı : 14623
Puan : 258171
Rep : 2564
Yer : Ali Samiyen
Cinsiyet : Erkek
Kayıt tarihi : 19/08/09
Peygamberimizin Kölelere Şefkati I231076_gsli

Peygamberimizin Kölelere Şefkati Empty
MesajKonu: Peygamberimizin Kölelere Şefkati   Peygamberimizin Kölelere Şefkati EmptyÇarş. Haz. 09, 2010 3:31 am

Peygamberimizin şefkat ve merhametinden en çok istifade eden sahipsiz ve
kimsesiz insanların başında köleler geliyordu.

İslâm nurunun ilk doğduğu sıralarda başta Bizans ve İran olmak üzere,
Arabistan'da cahiliye âdetleri arasında kölelik bütün şiddet ve
dehşetiyle devam ediyordu.

Kabileler arasındaki çarpışmalar, yağmalar dinmeden aralıksız sürüyordu.
Bunun neticesinde düşman tarafın insanları—kadın, erkek, çocuk—esir
almıyor, kölelik ve cariyelik teşvik ediliyor, genişletiliyordu. Hatta
her kabilenin nüfusunun hemen yarısını köle ve cariyeler teşkil
ediyordu. Bunlar en zor işlerde çalıştırılıyor, hayvandan aşağı
görülüyorlardı.

Araplar köleleri hiçbir şekilde hürriyetlerine kavuşturmazlar, azad
etmezlerdi. Köleler ömür boyu esir olarak bırakılırlardı.

İşte, Peygamberimizin insanlığa getirdiği en büyük değişikliklerden
birisi de Allah'ın hür olarak yarattığı kimselerin köle olarak
bırakılmalarını hoş görmemesidir.

Böylece bu zavallı insanlar rahat bir nefes almaya başladılar. Zalim
insanların kölesi olmaktan çıkıp, en büyük hürriyet olan Allah'a kulluk
mertebesine erme imkânı buldular.

Peygamberimiz, bu insanların hürriyetlerine kavuşmaları için her türlü
çabayı sarf etmiş, bu hususta Ashabını teşvik etmiş, bilhassa Müslüman
olan kölelerin bir an önce azad edilmeleri için başta Hz. Ebû Bekir
olmak üzere zengin Sahabîleri teşvik etmiştir:

"Bir kimse mü'min bir köle azad ederse, Allah o kölenin her azası
karşılığında kendisinin bir azasını cehennemden azad eder" buyurarak
peşin mükâfatı müjdelemiştir.

Sahabîler tarafından bir emir olarak kabul edilen bu teşvik, kısa
zamanda gerek kendi ellerinde bulunan ve gerek müşriklerin zulmü altında
inleyen mü'min kölelerin azad edilmelerini netice vermişti.

Hz. Ebû Bekir'in, müşrik efendilerinden satın alarak işkenceden
kurtardığı Müslüman kölelerin sayısı kırkı bulmuştu. Hz. Bilâl-i Habeşî
ve Suheyb bin Sinan gibi meşhur Sahabîler bunlardan sadece ikisiydi.

Peygamberimiz kölelikten kurtulmuş insanları kendi hallerine bırakmaz,
onları himaye eder, ticaret yapmak isteyenlere sermaye temin eder, iş
kurmalarını sağlardı. Bazılarını da önemli görevlere getirirdi. Bilâl-i
Habeşî'ye müezzinlik vazifesi vermiş, Zeyd bin Harise'yi ordu
komutanlığına getirmiş, Ebû Rafi ve Hz. Sevban'ı kendi yanına alarak
bizzat himaye etmişti.

Asırlardır devam eden bu kurumu bir anda tamamen kaldırmak o zamanın
toplum yapısı içinde mümkün değildi. Her meselede olduğu gibi, bu
hususta da Peygamberimiz tedrici, yani yavaş yavaş benimseterek kabul
ettirme prensibine dikkat etmiş, hiçbir Sahabî-sini, kölesini azad
etmesi için zorlamamıştır. Çünkü onların bazısı toprak sahibi idi,
çalıştırmak için adama ihtiyacı vardı; bir kısmı da yalnızdı, hizmetçi
kullanması gerekiyordu.

İşte Peygamberimiz, bu şekilde kölelerini azad etmeyip çalıştırmak
isteyenlere de sıkı sıkıya tenbihte bulunuyor, köle ve cariyelerine
karşı şefkatli davranmalarını söylüyor, eziyet ve hakarette
bulunmamaları için ikaz ediyordu. En kısa zamanda da azad etmelerini
tavsiye ediyordu:

"İhtiyacınız bitene kadar onlar size hizmet etsin. İhtiyacınız
kalmayınca da azad edin" buyuruyordu.

Peygamberimiz kölelerin hak ve hukuklarına dikkat edilmesi konusunda o
kadar titiz davranıyordu ki, Hz. Ali'nin rivayetine göre, "Resulullahın
vefatından önce en son sözü 'Namaza dikkat edin namaza' ve 'Elinizin
altında bulunan kölelerinize eziyet etmede Allah'tan korkun' idi."

Sahabîlerden birisi gelerek "Ya Resulallah, bir kölenin kaç suçunu
bağışlayayım?" diye sordu.

Soru üç defa tekrarlandıktan sonra Peygamberimiz şöyle cevap verdi:

"Günde yetmiş defa affediniz."

Peygamberimiz, kölelere hiçbir şekilde eziyet edilmemesini, onlara
hakarette bulunulmamasını, zarurî ihtiyaçlarının ihmal edilmemesini
tavsiye ederdi.

Bir gün Hz. Ebû Zer kölesiyle birlikte yolda gidiyordu. Kendi sırtındaki
elbisesinin aynısı kölesinin sırtında da bulunuyordu. Bu durum diğer
Sahabîlerin dikkatini çekti. Ebû Zer'e şöyle dediler:

"Kölenin sırtındaki elbiseyi alsan, kendininkine eklesen içli dışlı
güzel bir elbise olurdu, ona da başka bir giyecek verirdin."

Bunun üzerine Hz. Ebû Zer onlara Resulullahtan işittiği bir hadisi
hatırlattı. Peygamberimiz şöyle buyuruyordu:

"Onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah onları sizin hizmetinize vermiştir.
Kimin kardeşi elinin altında ise, ona kendi yediğinden yedirsin, kendi
giydiğinden giydirsin.

"Gücünün yetmeyeceği bir şeyi ona yüklemesin. Eğer yüklerse ona yardımcı
olsun."

Daha önce köleler efendilerine "sahibim" manasında "rabbi" veya
"rabbeti" derler, efendiler de kölelerine "kölem ve cariyem" diye hitap
ederlerdi. Bu durumu hoş görmeyen Peygamberimiz şöyle buyurdu:

"Sahipleri kölelerine 'oğlum, kızım' desin, köleler de efendilerine
'seyyidi' (efendim) desin. Siz hepiniz kulsunuz, Rab ise ancak
Allah'tır."

Peygamberimizin bu güzel davranışından ve engin şefkatinden dolayı
hürriyetlerine kavuşan köleler kabile ve ailelerinin yanına gitmek
istemez, Peygamberimizin hizmetinde bulunmayı, onunla birlikte olmayı
tercih ederlerdi.

Zeyd bin Harise, azad edildikten sonra Peygamberimizi, babasına ve
amcasına tercih etmiş, Resulullahla birlikte kalmayı arzu etmişti.

Yine bu coşkun şefkati gören müşriklerin köleleri Peygamberimize gelir,
onun merhametinden imdat isterlerdi. Çok kere Peygamberimiz onların
kurtuluş bedellerini verir, hürriyetlerine kavuştururdu.

Peygamberimizin bu merhametinden dolayı o zavallı insanlar da insan
olmanın hazzını tadar, huzur ve rahat içinde yaşarlardı.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.arenafutbol.org
 
Peygamberimizin Kölelere Şefkati
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Peygamberimizin Yetimlere Şefkati
» Peygamberimizin Kadınlara Şefkati
» Peygamberimizin Hayvanlara Merhameti
» Peygamberimizin Gençliği
» Peygamberimizin Hayası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
ArenaFutbol | Futbol'a Dair Her Şey :: AF Cafe :: Eğlence :: Hazır Ödev ve Tezler :: Din Kültürü-
Buraya geçin: